'Dürüm' hallerimiz!
"Durum"un İngilizce karşılığı, "Status."
"Dürüm"ün ne peki?
Hani şu "Urfa Dürüm", "Adana Dürüm" yani!..
İngiliz, bilir mi ki dürümü, kendi lisanında karşılığını bulsun!..
* * *
Neyse ki, "yurdumun kebapçısı", Avrupa'ya ayak uydurdu!
Önce, Türkçe menü
"Durum"un İngilizce karşılığı, "Status."
"Dürüm"ün ne peki?
Hani şu "Urfa Dürüm", "Adana Dürüm" yani!..
İngiliz, bilir mi ki dürümü, kendi lisanında karşılığını bulsun!..
* * *
Neyse ki, "yurdumun kebapçısı", Avrupa'ya ayak uydurdu!
Önce, Türkçe menüsünü yazdı duvara.
Sonra da İngilizce (!)
Herhalde, bizim gibi o da "internet"ten yapmış tercümeyi…
"Dürüm" yerine "durum"u araştırınca…
Ortaya "Adana Status", "Urfa Status" çıktı…
* * *
İyi de çıktı yani.
Bu "durum" tam da bizim "dürüm"ü anlattı!..
Adanası, Urfası, Antep'i bol…
Kıbrıs'ı az acılı…
"Ortaya karışık" sonuçta…
Isır da korkma!
EmekLE
Sosyal sigorta emeklisi insanlar kuyrukta bekliyor.
Maaşlarını alabilmek için!..
"Sadaka" değil istedikleri.
Bu paraları, yıllarca bu insanlar yatırmış bir başkası değil.
Emeklerinin ve yatırımlarının karşılığını alacaklar sadece.
Bir "sigortalı" çalışan olarak düşünüyorum da…
Gün gele…
İnsan ömrünün son deminde…
Bu mu "devlet" dediğiniz "ana baba"nın bize göstereceği reva.
Sonra da diyorlar ki insanlar "devletine" sahip çıkmıyor.
Sonra da diyorlar ki insanlar "devletine" güvenmiyor.
Niye güvensinler ki.
"İnsan"ı saymayan, umursamayan, düşünmeyen bir "devlet"in bayrağı olsa kocaman ne yazar, "nutuk" atacak siyasetçisi olsa ne!..
Utanmadan bir de her sıkıştıklarında hamasete sarılıyorlar "Biz kurduk, yaşatacağız" diye.
Neyi?
Sigorta kuyruğunda ömür çürüten insanları mı?
Öğretmensiz okulları mı?
Sayısını dahi bilmediğiniz "kalabalıkları" mı?
Bursunu ödemediğiniz, ulaşım parasını kestiğiniz gençleri mi?
"Uzaktan kumanda" Bakanlar Kurulu toplantılarını mı?
İnsanda biraz onur olur, biraz yüz, biraz surat.
Dedim ya, biraz…
Kabiliyet
Başbakan Küçük, “Harcamaları kısıtlarken tahsilatların da artırılması yönünde hareket ediyoruz” diye açıkladı dün!..
Nasıl bir hareket bu!..
Şöyle:
Parti örgütlerine verilen kontenjanlarla partili istihdamlar yapılıyor!..
Böylece, "tahsilat kabiliyeti" de artacak herhalde !!!
"Medya bülbülü"ne yanıt!
Yine bu köşede yazmıştım, Eroğlu'nun Talat'a sataşmasını:
"Talat da medya bülbülü oldu!.."
Günler sonra, dün, yanıtını verdi Talat, "Barış karşıtı karga olacağıma, medya bülbülü olmayı yeğlerim" diye!..