Düşmanlık mı kendi kokunu özlemek, kendi yurdunda...
Türkiye'ye "düşmanlık besleyenler" varmış, diyorlar.
Bu suçlamayı sık sık yapıyorlar.
Ne acıdır bu ülkenin seçilmiş liderleri de ses etmiyor.
“Bu yaptığınız bizim topluma haksızlıktır" demiyor.
...
Çok ağır bir ifade: Düşmanlık.
Düşmanlık bir başkasının "kötülüğünü" istemektir.
Türkiye'nin kim, ne kötülüğünü istedi?
...
Olsa olsa "vicdan muhasebesi" bu!
Hani derdi ya büyüklerimiz, “kalbinde ne varsa, yüzüne yansır.”
...
Hiçbir Kıbrıslı, Türkiye'de hiçbir hükümeti devirmedi.
“Koalisyon” pazarlığı yapmadı.
Türkiye'de "cami" bombalamadı hiçbir Kıbrıslı; tek bir gün, herhangi bir siyasi adayın başına silah dayamadı.
Türkiye'nin nüfusuyla oynamadı Kıbrıslı, kıyılarını yağmalamadı, bir kentini tellerle çevirip çürütmedi.
"Yurttaşlık" pazarı kurmadı.
"Ne olacak canım gelen Kıbrıslı giden Kıbrıslı" deyip de bir kimlik, kültür, bellek yağması yapmadı.
"Beselemeler" demedi, "gazete" taşlatmadı, Meclis'inin üzerine bayrak dikilirken karşıdan izlemedi...
...
Ne zamandan beri bir ülke insanı “bırak da kendi geleceğimi kendim belirleyeyim” dediği zaman düşmanlık yapmış oluyor.
"Fetihçi" zihniyete karşı durmak düşmanlık mı?
Ya da "askersiz" bir yurt istemek...
Düşmanlık mı kendi kokunu özlemek, kendi yurdunda...
“Memleketi han kapısına çevirdiniz” demek düşmanlık mı?
“Kıbrıs’ı Kıbrıs olmaktan çıkardınız, burayı Türkiye’nin bir vilayetine dönüştürdünüz” demek düşmanlık mı?
Düşmanlık mı “Yabancılaştık doğduğumuz topraklara” diye kederlenmek... Topraktan sökülen kökün acısını hissetmek...
İnsanlar epeydir “bu memleket bizim” diye bağırıyorsa, sebebi sizce düşmanlık mı?