1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Düzensizliğe, altyapı sefaletine BÜYÜK TEPKİ
Düzensizliğe, altyapı sefaletine  BÜYÜK TEPKİ

Düzensizliğe, altyapı sefaletine BÜYÜK TEPKİ

Trafik kazasında hayatın kaybeden 41 yaşındaki Esra Korcan…  Genç bir kadın,  bir anne… Esra Korcan'ın can verdiği ve birçok cana mal olan Turunçlu-Ulukışla kavşağı yakınlarındaki viraj ise peş peşe onca ölümlü olaya rağmen halen bariyersiz…

A+A-

Trafik kazasında hayatın kaybeden 41 yaşındaki Esra Korcan…  Genç bir kadın,  bir anne… Esra Korcan'ın can verdiği ve birçok cana mal olan Turunçlu-Ulukışla kavşağı yakınlarındaki viraj ise peş peşe onca ölümlü olaya rağmen halen bariyersiz…

Son dönemde aynı noktada 4 ölüm, yitip giden canlar, geride kalan acılı aileler, paramparça yaşamlar…

Fehime ALASYA

Lefkoşa-Mağusa ana yolunda, Turunçlu kavşağı yakınlarında dün sabah meydana gelen trafik kazasında, 41 yaşındaki Esra Korcan hayatını kaybetti. Korcan, aynı yol ve aynı nokta üzerinde karşı şeritten gelen felaketle hayattan kopan dördüncü ölüm oldu.  Korcan’ın hayatını kaybettiği kaza noktası, gözleri yakın geçmişte benzer olaylarla gündeme gelen mevkie çevirdi.

Turunçlu-Ulukışla kavşağı yakınlarındaki viraj ise hala bariyersiz ve aydınlatmasız.

Onca ciddi kazanın olduğu, bir yılda, 3’ü suçsuz dört kişinin yaşamını yitirdiği Turunçlu-Ulukışla kavşağındaki viraj hala bariyersiz…

Ülkeyi adeta yasa boğan ölümlü kazanın yaşandığı yolda, aydınlatma sisteminin yetersiz olduğu, çelik bariyerin veya refüjün olmayışı yeniden gündeme geldi. Bu kavşakta yeni bir ölümlü kazanın yaşanması, özelde ‘ölüm kavşağı’ olarak anılan bu noktanın, genelde ise ülkedeki yolların güvenlik zafiyetini de bir kez daha gözler önüne serdi.

Lefkoşa Mağusa Anayolu üzerinde Turunçlu kavşağı yakınındaki kazanın olduğu yolda kazadan kalan araç parçaları, izler ve bazı objeleri gün boyu görmek mümkündü.

Kaza alanında dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise çarpışma noktasının kavşaktaki hız kamerasına metrelerce yakın mesafede oluşuydu. 

Karşı şeritten gelen ölümle yakınını kaybeden aileler YENİDÜZEN’e konuştu…

Hayatını kaybeden LAÜ’lü dört akademisyenden Dilek Yılmaz’ın kardeşi Murat Yılmaz:  “Yasada tadilat yapın ki insanlar cinayet işlediğinin farkında olsun dedik, bunun için her kapıyı çaldık, nafile”

6 Ekim’de aynı noktada abisi Yahya Amasyalı ve eşi Aysın Amasyalı’yı kaybeden Uğur Amasyalı:  “Katil yollarınız yine canımızı yaktı”

Trafik kazasında motor sürücüsü oğlu Cuma Mağusalı’yı kaybeden Nazife Mağusalı: “Bu adada hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz ama…”

Trafik kazasında kızı Fatma Süreç’i kaybeden Erdal Süreç: “Ölenin yanına kalıyor, ateş düştüğü yeri yakıyor”

24 yaşındaki oğlu Hilmi Çelebioğlu’nu kaybeden baba Ahmet Çelebioğlu:  “Bariyerler bile hala ezik duruyor, elektrik direği kopuk duruyor, 7 aydır 1 kuruşluk tamirat dahi yapmadılar”

 

6 Ekim’de 3 kişi ölmüş, 1’i ağır 2 kişi yaralanmıştı

Sık sık meydana gelen kazalardan dolayı ölüm kavşağı olarak da anılan Turunçlu kavşağı yakınlarındaki virajda bu yıl içinde dördüncü ölüm gerçekleşti.

Turunçlu-Ulukışla kavşağında 6 Ekim’de meydana gelen kazada 3 kişi ölmüş, 1’i ağır 2 kişi yaralanmıştı. Dikkatsiz sürüşle gelişen yüz yüze çarpışmanın bedeli büyük olmuştu...

Polise göre trafik kazasına aşırı süratli ve dikkatsiz sürüşü sonucu karşı şeride geçen Haşim Girgin neden olmuştu.

Kazada iki araç sürücüsü 30 yaşındaki Haşim Girgin ve 42 yaşındaki Yahya Amasyalı ayrıca, araçta yolcu olarak bulunan eşi, 40 yaşındaki Aysın Amasyalı yaşamını yitirmişti. 18 yaşındaki İlayda Amasyalı ile 13 yaşındaki Hasan Amasyalı ise Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınmıştı. İlayda Amasyalı’nın durumunun ağır olduğu açıklanmıştı.

Kamuoyunda büyük travma yaşatan kazanın üzerinden saatler geçtikten sonra yine aynı noktadan kaza haberi gelmişti.

Bu kavşakta 25 Mayıs 2016’da yaşanan kazada kontrolünü kaybederek takla atan araçtan 63 yaşındaki Mehmet Pınar sağ çıkmamıştı.
Turunçlu-Ulukışla kavşağı, sık sık ciddi trafik kazalarıyla hep gündemde yer aldı.

Korcan’ın yaşamını yitirdiği kaza nasıl oldu?

Polis Basın Subaylığı’ndan verilen bilgiye göre, 59 yaşındaki Hüseyin Yusuf Erçika yönetimindeki KB 685 plakalı araçla Mağusa istikametine doğru seyrettiği sırada Turunçlu kavşağına yaklaştığı sırada direksiyon hâkimiyetini kaybedip orta refüjden karşı şeride geçti.

Erçika’nın aracı Lefkoşa istikametine doğru seyreden 41 yaşındaki Esra Korcan yönetimindeki JS 170 plakalı araçla çarpıştı. Kaza sonucu JS 170 plakalı araç sürücüsü Esra Korcan olay yerinde yaşamı yitirdi. Hüseyin Yusuf Erçika kontrol maksatlı Mağusa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis ise kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü açıkladı.

 

 

k1-163.jpg

k2-144.jpg

6 Ekim’de 3 kişinin öldüğü kazada viraja gelen aracın karşı şeride geçtiği nokta ile dün meydana gelen kazada yaşananların hemen hemen aynı noktada olduğu dikkat çekti. Bariyerlerdeki eski vuruk ve ezik izleri ise bu kazaların ilk olmadığını gösteriyor.

k3-074.jpg

 Lefkoşa’ya gidiş istikametinde olan tarafta viraj uyarısı yer alıyor, buna karşın Mağusa yönünde böyle bir uyarı yok.

k4-032.jpg

Dünkü kazada çarpışma noktası, kavşaktaki hız kamerasına metrelerce yakın mesafede.


 

Karşı şeritten gelen ölümle yakınını kaybeden acılı aileler YENİDÜZEN’e konuştu…

“Ölenin yanına kalıyor, ateş düştüğü yeri yakıyor”       

Karşı şeritten geçen araçlarla çarpışarak yaşamını yitiren birçok isim yakın geçmişten günümüze dek kayıtlara geçti. Yakınlarını trafikte kaybeden aileler, YENİDÜZEN’e konuştu.

Yollardaki bariyerlerden, ceza yasasındaki tadilata dek birçok konuya değinen acılı aileler, “Olan gidene ve geride kalan ailesine oluyor” diyerek isyan etti…

6 Ekim’de aynı noktada abisi Yahya Amasyalı ve eşi Aysın Amasyalı’yı kaybeden Uğur Amasyalı:
“Katil yollarınız yine canımızı yaktı”

“80 gün önce aynı yerde canımızdan can alan Abim ve yengemin ölmesine vesile olan katil yollarınız yine canımızı yaktı… Ama yine kimse kılını kıpırdatmıyor. Sadece başınız sağ olsun demekle geçiyoruz.. Bu acıları yaşamamıza vesile olan kişiler umarım ölen suçsuz günahsız insanların vebali üstünüzden kalkmaz...”

 

Trafik kazasında motor sürücüsü oğlu Cuma Mağusalı’yı kaybeden Nazife Mağusalı:
“Bu adada hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz ama…”

“Hep suçsuz insanlar ölüyor, yollarda, insanlarda hata var ama suçu olmayan insanlar ölüyor. Ölen çocuklarımıza baktığınızda hep başkalarının hatasını canlarıyla ödüyorlar. Caydırıcı cezalar yok, güya yükselttiler ama ceza olsa da adalet yok. Kimi görseniz elinde cep telefonu, bir bencilliktir gidiyor, öbürü bir şey olacak, koruyayım, hem onu hem kendimi ama bu adada hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz ama hem ölüyor hem öldürüyoruz. Suçsuz insanların ocağını söndürüyoruz.”

Kazada kızı Fatma Süreç’i kaybeden Erdal Süreç:
“Ölenin yanına kalıyor, ateş düştüğü yeri yakıyor”       

“10 yılda hiçbir şey yapılmadı, değişmedi, ölenin yanına kalıyor, ateş düştüğü yeri yakıyor. Duyarsız bir toplum ve duyarsız bir yönetici kesimi olduk. Herkes kendini düşünür oldu. Bu suçsuz hayatını kaybedenlerin aileleri ise çok büyük acılarla baş başa kalacak ama yöneticilerimiz bunları önleyici adımlar atmaktan kaçınıyor. Kimse bu konularla ilgilenmiyor, sadece laf kalabalığı yapıyorlar… 15 gün mecliste sürekli laf kalabalığı yapıldı ama en önemli konularımız askıda. Yollarımızda insanlar patır patır ölüyor ama kimsenin umurunda değil. Kim gelirse gelsin, kimse sorumluluk almıyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Yanan yer de hayat boyu ailenin üzerinde kalıyor, ne azalır ne de diniyor…”

24 yaşındaki oğlu Hilmi Çelebioğlu’nu kaybeden baba Ahmet Çelebioğlu:
“7 aydır 1 kuruşluk tamirat dahi yapmadılar”

“Bence hiçbir şey değişmedi, değişmeyecek de. Trafikle ilgili hiçbir çalışma yapılmıyor, yapılmayacak da para yok mazeretiyle bahane sunuyorlar. Bunun arkasına sığınıyorlar. Kızım liseyi bitirdi evde oturuyor, Lefkoşa’ya okula gitmiyor. Kazanın olduğu Girne yolunu kullanmaya korkuyoruz. Oğlumun kaza yaptığı yeri bile hala tamir etmediler. Bariyerler bile hala ezik duruyor, elektrik direği kopuk hala duruyor, 7 aydır 1 kuruşluk tamirat dahi yapmadılar. Bunlar bu işi yapamayacak da. Yeter artık, her gün biri ölüyor, yeter…”


Dilek Yılmaz’ın kardeşi Avukat Murat Yılmaz: 
“Bariyer olsaydı bu insanlar ölmeyecekti, dünkü kazadaki anne de ölmeyecekti”

2014 yılında kardeşi Dilek Yılmaz ve beraberindeki üç akademisyeni kazada kaybeden Avukat Murat Yılmaz, kardeşinin geçirdiği kaza ve dünkü kazaya dair bariyer eksikliğini işaret etti. Yılmaz, “Bariyer olsaydı bu insanlar ölmeyecekti” dedi.

Yargının elindeki imkanların sınırlı olduğuna değinen Avukat Murat Yılmaz, 2014 yılında karşı şeritten gelen ölüm ile kaybettiği kız kardeşi ve beraberindeki üç akademisyen için en fazla 6 yıl ceza verildiğini anımsatarak, “Yasada tadilat yapın ki insanlar cinayet işlediğinin farkında olsun” dedi.  

YENİDÜZEN’e konuşan Yılmaz, “O yıldan bu yana hiçbir şey değişmedi. 2014 yılında kardeşim de dahil dört kişi vefat etti. O zaman eylem yaptık, konuyu meclisle taşıdık. Kusurlu bir kazada birinin ölümüne neden olunduğu zaman en büyük ceza 6 veya 7 yıldır. Yasada tadilat yapın ki insanlar cinayet işlediğinin farkında olsun dedik, bunu her yerde dile getirdik ama nafile... Hala canlarımız yitip gidiyor, suçlular aramızda trafikte araç kullanıyor.” dedi.

“Maalesef ne siyasette ne de mecliste iş var”

Yargı sürecini de yorumlayan Yılmaz, buğurda çok çaba sarf ettiklerini fakat değişen hiçbir şey olmadığını şöyle ifade etti:
“Mahkeme sürecimiz de çok trajikti. Elimde bu imkan varken çok çaresizdim. Bizim kazada da karşı şeride uçarak geçmişti ve aracın üzeri uçmuştu, bununla ilgili Savcılığın elinde doyurucu teknik tanık yoktu. Bu zafiyetti. Maalesef hızını süratini hiçbir şekilde ispatlayamıyorsunuz. Bunu yapmadığınız zaman sıkıntı oluyor. Teknik çok fazla ayrıntı vardı. Ölümlü kazaların da adam öldürme ve cinayet gibi kale alınmasını istemiştik. 1 kişiyi de öldürseniz 7 kişiyi de öldürseniz aynı ceza miktarıdır. Şartlı tahliye ile de bu cezayı yarıya indirebiliyorlar.

Bu ülkede hiçbir şey değişmedi, değişen tek şey bizim 4 canımız gitti, ateş düştüğü yeri yaktı. Onun dışında herkes kendi yaşamında. Giden gidiyor biz de acımızla bir ömür boyu yaşamaya mahkum ediliyoruz. Bariyer olsaydı bu insanlar ölmeyecekti, dünkü kazadaki anne de ölmeyecekti.

Maalesef ne siyasette ne de mecliste iş var.”

“Kim o çocuğa annesini geri verecek?”

Ülkede bu alanda gelişime dair hiçbir beklentisi bulunmadığını anlatan Yılmaz,“Dünkü kazadaki o çocuk annesiz kalacak, benim annem evlatsız kaldı, ben kardeşsiz kaldım, bu acının tarifi yoktur. Caydırıcı cezalar olması gerek. Cezalar arttırılmalı. Biz başka türlü anlamıyoruz. Kameralar para basıyor, denetim desen hiç yok. Artık kendin korumak yetmiyor.  Allah’a emanet bir şekilde gidiyoruz. Bu ülkeden de siyasetten de bir şey beklemiyorum. Kim o çocuğa annesini geri verecek?” diyerek sitem etti…

“Yargının elindeki imkanlar da sınırlı, bunlar tadil edilmeli”

Ceza yasasının tadil edilmesi gerektiğini kaydeden Yılmaz, bir an önce bu doğrultuda tedbir alınması gerektiğini anlattı. Yılmaz, “Benim kardeşimi ve arkadaşlarını öldüren kadın hala trafikte araç kullanıyor, trafikte aramızda. Hangi aşamalardan geçip bunu yaptı sorun? Hiçbir şey… Bu ülke değişmez, değişmeyecek. 

Davada emsal teşkil eden bir sonuç almıştık 6 yıl, ama hepsi bu… Yargının elindeki imkanlar da sınırlı, bunlar tadil edilmeli… Herkesin başına her an gelebilir, inşallah tedbir alınır.” dedi.

 


Neler yaşanmıştı?

Lefkoşa-Güzelyurt anayolunun Türkeli kavşağında 21 Ocak 2014 yılında meydana gelen ve hafızlara kazınan kazada, 4 akademisyen yaşamını yitirmişti.

Bu kazada da Polis raporlarına geçen kayıtlarda ‘Direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle karşı şeride geçmesi’ yer almıştı.

Kazada ilk etapta Yrd. Doç. Dr. Figen Arkın, Ayşe Hadımcı Candemir ve İmge Kozok olay yerinde yaşamını yitirmiş, ağır yaralanan 32 yaşındaki Dilek Yılmaz ise yoğun bakımda yoğun bakımda iken hayata gözlerini yummuştu…

Kaza nasıl olmuştu?

Çiğdem Altınfincan (34) yönetimindeki LF 707 plakalı salon araç, Türkeli kavşağını 400 metre kadar geçtikten sonra direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu orta refüje girmiş, araç, çarpmanın etkisiyle yükselerek önce Güzelyurt’tan Lefkoşa’ya doğru seyreden Ayşe Hadımcı Candemir (30) yönetimindeki JU 802 plakalı arabanın tavanına; ardından da yine aynı istikametteki Naci Kanatlı’nın (43) kullandığı FZ 284 plakalı aracın sol üst yan kısmına çarpmıştı.
Kazada JU 802 sürücü Ayşe Hadımcı Candemir ile aynı araçta yolcu olarak bulunan Figen Arkın (38) ve İmge Kozok (27) kaza yerinde yaşamını yitirirken aynı araçta yolcu olarak bulunan Dilek Yılmaz (32) ise ağır yaralı hastaneye kaldırılmış fakat hayata tutunamamıştı.

 


 

Karşı şeritten gelen ölümler…

‘Karşı şeride’ geçerek ölüme sebep olmanın tablosu gün be gün ürkütücü hale geldi…

2019 yılında karşı şeritten gelen ölümler:

Feci kaza: 3 ölü, 1'i ağır 2 yaralı

6 Ekim’de meydana gelen korkunç kaza, tüm ülkeyi sarsarak etkisi altına almıştı. Turunçlu-Ulukışla kavşağı yakınlarındaki kazada 3 kişi ölmüş, 2 kişi yaralanmıştı. Trafik kazasında iki araç sürücüsü 30 yaşındaki Haşim Girgin ve 42 yaşındaki Yahya Amasyalı ayrıca, araçta yolcu olarak bulunan 40 yaşındaki Aysın Amasyalı yaşamını yitirmişti…

Kontrolünü kaybedip, önce şeritlere, sonra yolun karşısından gelen kamyona çarpmıştı…

Kalkanlı’da 8 Ağustos’da meydana gelen çarpışmada 45 yaşındaki Celal Aydın hayatını kaybetmişti. Saat 17:00 sıralarında, Kalkanlı Çamlıbel Anayolu üzerinde meydana gelen kazada, CC 278 plakalı aracı kullanan Celal Aydın, Çamlıbel’e doğru giderken sola meyilli virajda direksiyon kontrolünü kaybederek önce çelik bariyerlere çarpmış, sonra karşı şeride savrularak yolun sağından gelen 30 yaşındaki Mehmet Nalbant’ın kullandığı JY 536 plakalı kamyona çarpmıştı.

Tıra çarparak yaşamını olay yerinde yitirmişti…

79 yaşındaki Kostas Stylianou 8 Ağustos’da Lefke-Güzelyurt anayolunda, yolun sağ şeritine geçerek, bir TIR’la çarpışmıştı.

Lefke-Güzelyurt Anayolunda saat 15.00 sıralarında meydana gelen kazada, Kıbrıs’ın güneyinde sakin Kostas Stylianou, olay yerinde yaşamını yitirmişti. LBL 696 plakalı aracı kullanarak Güzelyurta’a doğru gittiği sırada Güneşköy kavşağı yakınlarında dikkatsizce yolun sağ şeridine geçen Stylianou, o sırada karşı istikametten gelen 38 yaşındaki Ahmet Çaylı’nın kullandığı GT 669 plakalı tıra çarpmıştı.

‘Karşıdan gelen’ araç çarptı, kurtarılamadı…

Trafik kazalarında ‘karşıdan gelen’ araçlarda kayıplara yol açtı.

Lefkoşa – Girne Anayolu Lavinium önlerinde, 24 Nisan tarihinde Girne istikametine doğru seyreden 28 yaşındaki Yasin Er, yönetimindeki KS 824 plakalı araç orta refüje çarpıp karşı şeride geçerek karşı istikametten gelmekte olan 24 yaşındaki Hilmi Çelebioğlu yönetimindeki HC 688 plakalı araçla çarpışmıştı.

Kaza sonucu ikisi ağır olmak üzere toplam 4 kişi yaralanmıştı.

Kaza sonucu yaralanan her iki araç sürücüsü ile KS 824 plakalı araçta yolcu olarak bulunan 29 yaşındaki Şahin Sevimli ve HC 688 plakalı araçta yolcu olarak bulunan 23 yaşındaki Sercan Hallaç Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde kaldırılmıştı.

Çelebioğlu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

Karşı şeride geçmiş, 2 kişi ölmüştü

Hatırlanacağı üzere; 28 Mart’ta Lefkoşa - Mağusa anayolunda Coşkun Özkıyıkçı’nın kullandığı araç, karşı şeride geçmiş, o sırada Lefkoşa istikametinden gelen Mehmet Yaba’nın kullandığı araç ile çarpışmıştı.

Kaza Coşkun Özkıyıkçı ve araçta bulunan Tuba Kılıç hayatını kaybetmiş, İpek Özyaşamış ve Mehmet Yaba ise ağır yaralanmıştı.

Taşpınar, hayatını kaybetmişti

10 Mart’ta ise Ercan- İskele Anayolu Fatma Yakupoğluları, yönetimindeki araç ile İskele istikametine doğru seyrettiği sırada dikkatsizliği sonucu yolun sağına geçmiş, o esnada karşı istikametten gelen 27 yaşındaki İlter Taşpınar yönetimindeki araca çarpmıştı.

Kaza sonu Taşpınar yaşamını yitirmişti.

Eşi ve çocuklarının kaza haberini almıştı…

İskele-Karpaz anayolunda ise 7 Mart tarihinde yaşanan korkunç kazada 31 yaşındaki Asiye Çınar Talay ile 53 yaşındaki Elif Demir hayatını kaybetmişti.

Ziyamet köyü yakınlarında aynı gün meydana gelen kazada yaralanan eşi ve çocuklarını görmek için hastaneye gitmeye çalışan Talay, Mağusa istikametine doğru seyrettiği sırada dikkatsizliği sonucu yolun sağına geçmiş, o esnada karşı istikametten gelen Ali Demir yönetimindeki araç ile çarpışmıştı.

Kaza sonucu Asiye Çınar Talay ve Elif Demir olay yerinde yaşamını yitirdi.

1 ölü, 3 yaralı

Öte yandan Girne-Değirmenlik anayolunda 1 Şubat’ta yaşanan trafik kazasında, İnan Öden, aşırı sürat ve dikkatsizliği sonucu sola meyilli virajı alamayarak yolun sağına geçti ve o esnada karşı istikametten gelmekte olan Sefer Üçüncü yönetimindeki otobüse çarptı.

Kaza sonucu İnan Öden hayatını kaybetti,  Sefer Üçüncü, Mehmet Yayla, Emrah Atmaca yaralanmıştı.

 

 

Bu haber toplam 7608 defa okunmuştur
İlgili Haberler