Bu yazının başlığı ne olmalı diye düşündüm uzun uzun. ‘Ee bebeğime ee ee’ de olabilirdi, ‘Uyusun da büyüsün ninni’ de...Belki de ‘Uyusun da büyümesin ninni” yahut ‘Dandini dandini bostana...”  da olabilirdi.  Neyse... Zor bir seçim oldu doğrusu.
Bu bebek başka bebek. Bu bebek büyümedi, bu gidişle hiç büyümeyecek.   Aslında büyümemeli de. Bebek doğdu bebek ölecek, belli.
Bir yanda, çocuğun büyümesini, kendi ayakları üzerinde durmasını, yürümesini, koşmasını isteyenler var,  bir  yanda da hep belekte kalmasını isteyenler. Belekte kalsın, konuşmasın bile.  Sadece  “Anne mammmaaaaa” desin diyenler  var....
  

   ***

Ne dedi yeni Cumhurbaşkanı Akıncı ? “Anavatan-Yavruvatan ilişkisini ‘kardeş’ ilişkisine dönüştürmemiz lazım” dedi.  ‘Vayy efendiiim... Nasıl böyle konuşur daha işin taa başında ?’. Ağzının payını veriverdi TC Cumhurbaşkanı KKTV Cumhurbaşkanı’na (!)  hemencecik. “Sayın Akıncı’nın ağzından çıkanı kulağının duyması lazım” deyiverdi. Ekledi de:  “Biz Kıbrıs için bir bedel ödedik, ödemeye de devam ediyoruz...” dedi...  “Şehitler verdik...” dedi.  “Biz olmazsak KKTC’yi dünyaya kim anlatacak...” dedi.
Aslında farklı birşey söylemedi Sayın TC Cumhurbaşkanı.  Kıbrıs’ta olup bitenleri, yıllardır, Türkiye medyasında işlenen şekliyle, sokaktaki vatandaşın da bildiği (!)  şekliyle bir kez daha tekrarladı.  Kıbıslı Türk’ün ödediği bir ‘bedel’ yoktu...  Sadece Türkiye’nin ödediği ‘bedel’ vardı...   ‘Kurtaran’ ve ‘kurtarılan’ vardı...  ‘Kurtarma’nın bir ‘bedel’i  olduğu için de Kıbrıslı Türk susacak, oturacaktı.
KKTC mi ? Annesinin kucağında, ağzında emzik,  oturan bir bebekti sadece. “Sus” dediğinde susacak, “Ağla” dediğinde ağlayacak, “Gül” dediğinde gülecek,  “Ye” dediğinde yiyecek, ve de hiç büyümeyecek bir bebek...

     ***

Akıncı’nın işi zor.   Seçenekler az. Ya doğru bildiği yolda devam edecek yahut da boyun eğip, oturacak... Ona güvenenlerin, oy verenlerin işi de çok zor.  Ya tüm gücüyle arkasında olacak, ya da kaderine razı olup bir köşeye oturup susacak. ‘Bebek’ olarak bebekliğini bilecek...
Melike Demirağ’ın yıllar önce okuduğu ‘Ninni’ şarkısı geliverdi aklıma. Paylaşayım da rahatlayayım bari.
Uyu yavrum uyu,  uyutayım seni
Ninnilerle, ninnilerle, avutayım seni

   ***

Uyu güzel bebek, uyu da büyü
Bebek bir gün büyüyünce,  söyleyecek bu ninniyi

   ***

Uyu yavrum ninni, uyutayım seni
Masallarla ninnilerle, avutayım seni

   ***

Uyu sayın dinleyici, uyutayım seni
Aranjmanla, maranjmanla, avutayım seni

   ***

Uyu sayın seyirci, uyutayım seni
Renkli menkli sinemaskop, avutayım seni

  ***

Uyu sayın okuyucu, uyutayım seni
Kuponlarla, muponlarla, avutayım seni

  ***

Uyu yavrum ninni, uyutayım seni
Davullarla, darbukayla, avutayım seni

  ***

Uyu güzel ninni, okşayayım seni
Öpe öpe, seve seve, avutayım seni.

  ***

Uyu güzel bebek, uyu da büyü
Bebek bir gün büyüyecek,
Söyleyemeyecek bu ninniyi.