Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz: İlaca %37 zam kapıda
Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz Türkiye’de ilaca bu hafta sonu yapılması beklenen yüzde 37.43’lük zammın Kıbrıs’ın kuzeyine de yansıyacağını söyledi, bunun en büyük sebebinin ‘ilaçta dışa bağımlılık’ olduğunu savundu.
Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz Türkiye’de ilaca bu hafta sonu yapılması beklenen yüzde 37.43’lük zammın Kıbrıs’ın kuzeyine de yansıyacağını söyledi, bunun en büyük sebebinin ‘ilaçta dışa bağımlılık’ olduğunu savundu.
YENİDÜZEN’e konuşan Öksüz, Türkiye’de her yıl Şubat ayında Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir kurum tarafından ilaç için Euro üzerinden bir bedel belirlendiğini dile getirdi, bu bedelin 4.57’den 6.29’a çıkarıldığını ve bu artışın Cumartesi gününden itibaren raflara yansımasını beklediklerini aktardı.
Zammın aynı tarihte Kıbrıs’ın kuzeyine de yansıyacağını ve halkın cebini olumsuz etkileyeceğini ifade eden Öksüz şunları anlattı: “Türkiye’deki yetkililerin Cuma akşamı resmi bir belgeyle zammı açıklaması bekleniyor. Bu da artışın Cumartesi raflara yansıyacağını ve bizde de etkili olacağını gösteriyor. Sadece Türk ilaçlarında artış olacak ama bu bile hayat pahalılığının arttığı böylesi bir dönemde halkı çok olumsuz etkileyecek. İnsanların ilaca erişimi bir kez daha zorlaşacak. Bu çok üzücü bir durum…”
“İlaçta yüzde yüz dışa bağımlıyız… Sağlığımıza bile başkası karar veriyor”
Kıbrıs’ın kuzeyindeki mercilerin bu zamma müdahale edemeyeceğini ancak yerli ilaç üretiminin önünü açarak ‘ilaçta dışa bağımlı olma’ konusunda kontrol sağlayabileceğini aktaran Öksüz, “ilaç sanayisi bir an önce geliştirilmelidir” dedi. Öksüz şöyle devam etti: “Artık kendi ilacımızı üretebilir noktaya gelmeliyiz. İlaçta olsun diğer ülkelere bağımlı kalmamalıyız. Bunu defalarca söyledik. Bununla ilgili çeşitli noktalarda mağduriyetler yaşıyoruz. Örneğin geçtiğimiz haftalarda Türkiye’deki ilaç üreticileri ilaç zammı beklediği için piyasaya ilaçları az az verdi, bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti yurtdışına ihracat yasağı koydu ve Kıbrıs da dış pazar sayıldığından ülkeye ilaç gelmedi. Eksiklikler yaşadık. Vatandaş ceibnde para olmasına rağmen ilacına ulaşamadı. Bu yüzden dışa bağımlı olmamamız gerekiyor. Eğer biz yüzde 70 Türkiye, yüzde 30 Avrupa pazarından ilaç alıyorsak, biz demek ki ilaçta tamamen dışa bağımlıyız. Bu yüzden ilaçta yerli üretimi savunuyoruz, ülkede ilaç sanayisine yatırım yapılmasını istiyoruz. Ancak bu şekilde, hiç değilse sağlıkta kendi kaderimizi belirleyebilecek, başkasına bağımlı olmayacak noktaya gelebiliriz”.
“2022 her konuda tam bir ‘sağlıkta çöküş yılı’ olacak…”
Geçtiğimiz günlerde yaptığı ‘2022 sağlıkta çöküş yılı olacak’ açıklamasıyla ilgili de konuşan Öksüz, sadece ilaç konusunda değil, hastanelerdeki eksiklikler, sağlığa ayrılan yetersiz bütçe ve altyapı eksiklikleri nedeniyle de sağlığın ciddi bir çöküşün eşiğinde olduğunu savundu. Hekimlerin can güvenliği sorunundan kritik hastalıklarda ilaç bulamama sıkıntısına kadar birçok noktada iyileştirmeye gidilmesi gerektiğini söyleyen Öksüz, “bizler için 2022 net bir şekilde sağlıkta çöküş yılı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Eczacılar Birliği'nin yazılı açıklaması şöyle:
"Uzun süredir gerek medya gerek sosyal medyada gündemde olan ilaç fiyatlarına yapılacak artışlarla ilgili karar Fiyat Değerlendirme Komisyonu tarafından 14 Şubat 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Karara göre, 2022 yılı için 21 ŞUBAT 2022 tarihi itibarı ile beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan 1 Euro değeri 4.5786 TL’den 6.2925 TL’ye çıkarılmıştır, bunun neticesinde de ilaç fiyatlarına yansıyan zam oranı %37.43 olarak tespit edilmiştir.
Pek çok konuda olduğu gibi ilaç üretimi konusunda da yetersiz bırakılmamız neticesinde, ilaç temininde yurt dışına bağımlı hale gelmekteyiz. Bu bağımlılığın getirisi olarak, gerek ekonomik dengesizlikler, gerek Türkiye tarafından getirilen ihraç yasakları, gerekse pandemi sürecinde ortaya çıkan üretimdeki aksamalar nedeniyle, ilaç temini yapmak son aylarda oldukça zorlaşmıştır.
Her yıl Şubat ayında düzenli olarak döviz kurlarındaki artışa bağlı belirlenen yeni kurlar, bu yıl Türk Lirası’ndaki değer kaybına bağlı olarak önceki yılların çok üzerinde olmuştur. Hayati önem taşıyan tüm unsurlara yansıyan zamlar neticesinde halkın dayanma gücü oldukça azalmıştır. Beşeri tıbbi ürünlerde yürürlüğe girecek olan artış neticesinde, Sosyal Sigortalar Dairesi, Sağlık Bakanlığı ve bakanlığa bağlı tüm kuruluşlarda kullanılan online ilaç sistemlerinin Türkiye’ye bağlı olması nedeniyle, gerçekleşecek olan ilaç zammı, eş zamanlı olarak KKTC’ye de yansıyacak ve halkın alım gücü daha da düşecektir. Bu durum da, halkı ilaç konusunda birincil muhatabı olan eczacıyla karşı karşıya getirmektedir.
İhraç yasakları konusunda, gerek yetkililer gerek TC Elçiliği ile, KTEB ve ecza depoları yetkilileri olarak geçmişte birçok kez görüşüp yaşadığımız sorunları aktardığımızı, sürecin çözülmesi için gelişmelerin takipçisi olduğumuzu belirtmek isteriz.
Defalarca gerek kamuoyu bilgilendirmelerinde gerek devlet yetkilileri ile yapılan görüşmelerde belirttiğimiz üzere, çözüm devlet yetkililerinin elindedir.
Bu niyetle bir kez daha hatırlatmak isteriz ki;
• Devlet tarafından ilaç sanayisine somut yatırım ve teşvikler yapılarak ilaçta yurt dışı bağımlılığının azaltılması bir an önce gerçekleştirilmelidir.
• Genel Sağlık Sigortası’nın hayata geçirilmesi ve ilaç girdi maliyetlerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanması gerekmektedir.
• İlaç sektöründe Türkiye Cumhuriyeti tarafından pek çok kalem ilaçta KKTC’ye uygulanan ihraç yasağının yetkililerle görüşülerek ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."