1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. EDEBİYATA SIĞINMAK
EDEBİYATA SIĞINMAK

EDEBİYATA SIĞINMAK

Sorunlara çözümlerimiz hep şiddete başvurarak; kimi zaman kan-barut, kimi zaman da fitne-fesat. Oysa benim midem bulanıyor; Ester gibi kaldıramıyorum bunca kirlenmişliği; şiddeti; öfkeyi… Ve edebiyata sığınıyorum.

A+A-

Dilek Öncül Kodan

 

Merhaba…

         “Edebiyata Sığınmak” başlıklı sayfamla, 15 günde bir, sizlerle buluşmaya başlıyorum… Okuduğum kitaplardan alıntılar yanında, kendi görüşlerimi de paylaşacağım sayfam -umarım- sizlere ferah bir pencere açar; sığınmak istediğiniz bir liman olur Edebiyat…

         İlk kitabımız Ahmet Ümit’in “Elveda Güzel Vatanım” adlı romanı. Everest Yayınlarından çıkan kitap 558 sayfa. İlk baskı yılı 2015. Türkiye’nin önde gelen polisiye ve suç yazarlarından birisi olarak tanınan Ümit, romanını yazarken, birçok akademisyenden, özellikle ülke tarihi konusunda danışmanlık almış; çeşitli çevirilerden yararlanmış.

         “Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır.” romanın alt başlığı; baş kahramanı ise Şehsuvar Sami. 1926 yılının sonbaharında, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılıp, genç cumhuriyetin ayaklar üzerinde durmaya çalıştığı zamanlarda, Sami; kaybedilen bir ülkeye, bir şehre ve kendi hayatına ağlıyor ve “Devlet mi kutsaldır, yoksa insan mı?” sorusuna takılıp kalıyor.

         Romandaki bazı karakterler, vatanı güzel yarınlara ulaştırmak için kan ve barutun yolunu seçiyor, bazıları edebiyatın… Ester diyor ki: “Hayat çok acımasız Şehsuvar, bunun için sanatı icat etmiş insan. Ve biz şanslıyız, çünkü yazabiliyoruz. Hayat üzerimize geldiğinde, günler katlanılmaz olduğunda, sığınabileceğimiz edebiyat adında şahane bir liman var. Üstelik yazacaklarımız sadece kendimiz için değil, başkaları için de sığınak olabilir, onlara yeniden yaşama sevinci verebilir. Anlamıyor musun, başka türlü çekilmez bu hayat.”

         Barutun yolunu seçenlerse, “biz doğuluyuz; Fransız ihtilâli değil bu, fikirle olmaz” diyorlar.

Ne de güzel lâf “biz doğuluyuz”… Sorunlara çözümlerimiz hep şiddete başvurarak; kimi zaman kan-barut, kimi zaman da fitne-fesat. Oysa benim midem bulanıyor; Ester gibi kaldıramıyorum bunca kirlenmişliği; şiddeti; öfkeyi… Ve edebiyata sığınıyorum.

         “Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı? Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak mı? İlk aşkımız, doğan çocuğumuz mu?” diye soruyor Ahmet Ümit. Bana göre; daha temiz, daha yeşil, daha adil, insan yanında börtü böceğin de kutsal olduğu, savaşın ve sonsuz tüketimin olmadığı, her şeyin hakkaniyetle bölüşüldüğü bir yer. Bakalım siz romanı okuyunca neye karar vereceksiniz…

         15 gün sonra yeniden görüşmek üzere…

Bu haber toplam 1647 defa okunmuştur
Etiketler :
Adres Kıbrıs 431 Sayısı ISSN 2672-7560

Adres Kıbrıs 431 Sayısı ISSN 2672-7560