EDİTÖRÜN NOTU
Bütün bu tartışmaların üzerinde unutulmaması gereken bir şey vardır: O da seçim sandığının asla bir amaç olmadığıdır. Seçim amaç değil; daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla insan hakları, daha fazla iş ve daha fazla ekmek için bir araçtır
Böyle bir sayıya geleneksel bir cümle ile başlamak işin ruhu gereğidir: KKTC seçmeni 23 Ocak 2022, Pazar günü erken genel seçim için bir kez daha sandığa gidecek. Gaile Editör Kurulu olarak biz de 2022 - Genel Seçimlerine yönelik “Genel Seçim Dosyası” yayımlamaya karar verdik. Bu sayı ile birlikte bahse konu seçimlerle ilgili mümkün olduğu kadar farklı görüşlere yer vermeye çalıştık. Bunu yaparken de barıştan, insan hak ve özgürlüklerinden ve demokrasiden yana taraf olduğumuzu ve bu görüşler etrafındaki değerlendirmelere yer verdiğimizi de belirtmekte fayda vardır.
Bu sayımızda Okan Dağlı “Genel Seçimlere Giderken…” adlı yazısında, Kıbrıslı Türklerin mücadele ve müdahale tarihine değinirken, sandığa gitmenin müdahalelere karşı kullanılacak bir platform olarak görülmesi gerektiğini yazdı. Yine Umut Bozkurt “Çoklu Krizlerin Eşiğinde 2022 Seçimleri” adlı yazısında, seçimlere katılacak olan sol partilerin programlarına değinerek, Kuzey Kıbrıs’taki sol siyasete dair görüş ve eleştirilerini dile getirdi.
Seçimlerin boykot edilmesinden yana tavır koyan Halil Karapaşaoğlu ise “Türk Kolonyalizmi, Seçimler ve Yabancılaşma” adlı yazısında Kolonyalizm ve Kıbrıslı Türklerin kolonyalizm tarihi üzerinden farklı bir perspektif sunarak boykotun gerekliliği üzerinde durdu. Kamuoyundaki boykot fikrine karşı olarak Yonca Özdemir, dünya siyasi tarihinden ve boykot ile ilgili literatürden örnekler vererek, sandığa gidilmesi gerekli üzerinde durduğu “Seçim Boykotlarının Yanıltıcı Cazibesi” başlıklı yazısını bizimle paylaştı.
Hasan Yıkıcı ise merkez soldaki partilere eleştiri getirirken, sınıf mücadelesi ekseninde bir muhalefet inşasının gerekliliğini, “Seçim, Sınıf Mücadelesi ve Muhalefet İnşası” adlı yazısında geniş bir çerçeve içerisinde değerlendirme yaparak kaleme aldı. Yine Celal Özkızan seçime yönelik farklı bir bakış açısıyla hükümete değil muhalefete talip, emek odaklı bir seçim programından ve onun öznelerinden “Bağımsızlık Yolu: Artık Emekçinin Partisi var” başlıklı yazısında bahsetti.
Karşı karşıya olduğumuz ekonomik kriz ile birlikte ekonomi ve önlemleri, bu seçim döneminde daha çok konuşulmaya başlandı. Bu konuyla ilgili Berkan M Tokar hem akademik hem de teknokratik bir bakış açısıyla “Kendi Ayakları Üzerinde Duran Bir Ekonomiye sahip olmak” adlı yazısı ile hem değerlendirme hem de öneriler sundu. Yine ekonominin yanı sıra gündem olan ve haklı eleştirilere maruz kalan Kuzey Kıbrıs’taki seçim sistemi ve dünyadaki örnekler üzerine Gülay Ummaner Duba, “Seçim Sistemleri ve Kuzey Kıbrıs” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Duba, yazısında Kuzey Kıbrıs’taki seçim sistemine yönelik eleştiri ve önerilerini yazıda ele aldı.
Erken Genel Seçime gidilen bu günlerde, Kuzey Kıbrıs gibi kendine münhasır bir yapıda seçimlerin gerekliliğini, faydasını veya zararını tartışmak elbette doğaldır. Bütün bu tartışmaların üzerinde unutulmaması gereken bir şey vardır: O da seçim sandığının asla bir amaç olmadığıdır. Seçim amaç değil; daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla insan hakları, daha fazla iş ve daha fazla ekmek için bir araçtır. Kullanıp kullanmamak bizim elimizde!
İyi okumalar…
Serkan Tansel
Ocak (Genel Seçim Dosyası) Sayısı Editörü
Yayın Kurulu:
Ahmet Güneyli
Emel Kaya
Hakan Karahasan
Hakkı Yücel
Koral Özkoraltay
Mustafa Özbilgehan
Niyazı Kızılyürek
Pervin Yiğit
Seda A. Refik
Senalp Canlıbel
Serkan Tansel
Yılmaz Akgünlü
Web editör:
Ülviye Akın Uysal
Yayıncı:
www.yeniduzen.com