Strazburg gezimiz tamamlandı…

Ülkeye döndük…

Larnaka – Atina – Strazburg gittik, Strazburg – Atina – Larnaka geri geldik…

-*-*-

Avrupa Parlamentosu’nda, Kıbrıs’ta Rusların para aklaması falan da konuşuldu…

“Kuzey” kesimden kimse bahsetmedi…

Sadece, Rum tarafı azalandı…

Ama azarlanan daha önceki Başkanın dönemiydi anladığım kadarıyla…

Neyse, oylama – karar – kınama falan yok, sadece, “vermeyin Ruslara bu şansı, silahlanıp Ukraynalıları öldürmesinler” şeklinde serzenişte bulundu birkaç kişi!

-*-*-

Bu arada Kuzey tarafta emlak satışı Türkiye’nin başını ağrıtmış!

Bu haberleri de Perşembe günkü tüm gazetelerde Türk Dışişleri Bakanı’nın ağzından okuduk!

-*-*-

Türkiye niye rahatsız oluyor ki?

KKTC egemen – eşit ve bağımsız bir devlet değil mi?

Yoksa Türkiye, eleştirilerle veya suçlamalarla birlikte, tüm “KKTC”yi “üzerine mi aldı?

Nasıl soru ama?

Eleştirileri üzerine almak!

Egemen eşit devleti de “üzerine kaydetmek”!

Komik bir durumdayız!

-*-*-

Hem egemen bir devletiz hem de Tayyip Erdoğan ve Hakan Fidan’ı geçtim, Lefkoşa’daki büyükelçileri de her Allah’ın günü “sömürge valisi” endamıyla açıklamalar yapıyor!

-*-*-

Ersin Tatar, ya açıklamaları anlamıyor, ya da “KKTC eşit ve egemen bir devlettir” iddiasının ipe sapa gelmez bir iddia olduğundan kendisi de emindir!

Egemen eşit ve de bağımsız bir devletsiniz ama emlak satış işinizle Türkiye’nin istihbarat örgütü ilgileniyor!

Ahmet Kaya ne diyordu?

Bu ne yaman çelişki anne!

-*-*-

Yabancılara emlak satışı meselesi ile ilgili üç soru sorup, bu konuyu kapatacağım…

1 – Egemen eşit devlet yanlıları, neden yabancı bir ülkenin istihbarat biriminin iç işlerimize müdahalesine ses çıkaramıyor? Korkak oldukları için mi, makam şaklabanı olduklarından mı?

2 – Bir devlet, yabancı kişilerin ev alıp ülkeye para kazandırmasına neden karşı çıksın ki? Satarsınız, oturum ve çalışma izni de verirsiniz ama vatandaşlık verip seçmen yapmazsınız… Yoksa mesele ırkçılık mı? En çok mülk alan 12’inci sıradaki İsrailliler mi derdiniz?

3 – Ayrıca neden mülkiyet sorunu çözülmeden, bilinen tüm hukuk kurallarına göre, başka kişilere ait olp, şu anda işgal ettiğimiz mülklerin satışına “dur” demiyoruz ve “hısızlık mal bulundurmak ve satmak” suçlarını işliyoruz? Yoksa, kanla aldık, artık bizim mi? Gerçekten buna inanıyor musunuz?

Tatar televizyonunu kaça sattı, ne kadar vergi ödeyecek?

Ersin Tatar, Kanal T’yi sattı…

Kaça sattığını bilmiyorum…

Dedikodusu yapılan bir rakam var, taaa Strazburg’larda kulağıma geldi ve dudağım uçukladı!

-*-*-

Miktar ne olursa olsun, Tatar eminim vergisini verecektir!

Bu konuda hem satıcının, hem alıcının, hem KKTC Maliyesinin son derece şeffaf olması, siyasi bir ahlak – etik meselesidir…

Koskoca Cumhurbaşkanı’nın vergi kaçırıyor olması durumunu sanırım kimse kabul etmeyecektir!

-*-*-

Adam zaten olduğu gibi israf!

Canı çekti, yine Londra’ya gitti!

Bir devletinin başkanı, “resmi amaç” dışında ülkesinden dışarı çıkamaz mı?

Çıkar tabii ki!

Ama masraflarını kendi karşılar!

-*-*-

Vergi mükellefleri, sırf baloya katılacak, bir iki dostumuz lord ile havadan sudan konuşacak, bir Kıbrıs kökenli kardeşimizin restoranında balık patates yiyecek, iç çamaşırı alacak ve bir de yerelimsi web yayınına konuk olacak diye, Tatar ve şürekâsının masraflarını ödemek zorunda mıdır?

-*-*-

Tatar’ın gezisi “resmi bir gezi” değildir, özel bir gezidir, KKTC’nin egemen eşit bir devlet olduğunu iddia edenler adına tam bir fiyaskodur ve masraflarının şahsi hesabından ödenmesi şarttır…

-*-*-

Bu konuda ağzını açmayanlar da suç ortağıdır…

Yoksul halkın ödediği vergiler çar çur edilmektedir!

-*-*-

Bu arada Ersin Tatar, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden aday olur mu?

Olacağını söyledi!

Tamam söyledi ama bu adaylığa kendisi mi karar verecek?

Hayır!

Türkiye’deki abiler karar verecek!

-*-*-

Ve Türkiye’deki abilerin önümüzdeki seçimdeki adayı kesinlikle Ersin Tatar olmayacak!

Çünkü ağzıyla kuş tutup, affedersiniz doğal gazıyla bir bira şişesini (dolu) devirse bile olası bir seçimde oy oranı yüzde 3’ü geçmeyecek!

Bu saptandı ve karar verildi!

-*-*-

Tatar da televizyonunu bu yüzden sattı!

Parayı cebe attı!

Televizyon kaça satıldı?

Tekrar soruyorum; tekrar tekrar da soracağım; Tatar, bu satış işlemini Vergi Dairesi’ne bildirdi mi?

Bildirdiyse, rakam açıklanır mı?

Ne kadar vergi kesildi?

-*-*-

Elbette satış gizlidir!

Elbette rakamı gizli tutmak haktır!

Ama cumhurbaşkanıysanız, şeffaf olacaksınız, verginizin miktarını bileceğiz!

O’na göre yorum yapacağız!

-*-*-

İster misiniz, Tatar, Vergi Dairesi’ne, bu satıştan gelirinin 100 bin TL olduğunu söylesin?

Eveeeet, öyle olmadığını ben de biliyorum!

Ama dedikodu yapmamıza fırsat verilmemeli, rakam ve vergi miktarı açıklanmalı!

-*-*-

Ayrıca, son Londra ziyaretinde, beraberinde nakit para götürüp götürmediği; götürdüyse ne kadar götürdüğü ve hangi bankaya yatırdığı da merak konusu!

Birçok Avrupa ülkesi veya şehrinde aynı manzarayı görebilirsiniz… Strazburg’ta bir çok sokağa, belirli saatlerde araç giremiyor… Sadece bisikletliler girebiliyor… Ve insanlar daha sağlıklı, daha zayıf… Haaa Kıbrıs çok sıcak, kolay mı 45 derece santigratta bisiklet sürmek? Haklı olabilirsiniz de Strazburg’ta bu fotoğrafı çektiğim gün hava sıcaklığı sıfır dereceyi görmüştü; orası da çok soğuk! Sağlık bir yana; en azından işi olanlar için, iş yeri çok uzak değilse, tasarruf yapmış olacaksınız diyorum…