Çeşitli kaynaklar, “çevre bilinci”ni, “... insanların diğer canlılarla, bitkilerle ve doğayla paylaştığı yaşam alanına saygılı bir tutum sergilemesi” olarak tanımlar...

-*-*-

Yine bir çok uzmana göre, “... Çevremize daha saygılı ve bilinçli bir şekilde yaklaşarak daha yeşil, temiz ve yaşanabilir bir dünyaya sahip olabiliriz. Bunun için ilk adım olarak günlük hayatınıza dair bazı alışkanlıkları değiştirmeniz dahi bu yolda büyük bir adım atmanıza yardımcı olabilir...”

-*-*-

Yine bazı kitaplarda yazdığına göre; “... Çöpler; çevremizi, yaban hayatımızı ve ekonomimizi tehlikeye atıyor. Mahallelerimizi kirletiyor, mülk değerlerini düşürüyor, şehrimizin doğal güzelliklerini yok ediyor...”

-*-*-

Kıbrıs’ın Kuzey kesimi tamamen “çöplüğe” dönmüş durumdadır...
Yerel yönetimler, kesinlikle çöplerle ve sokak kirliliği ile başa çıkamamaktadır...

-*-*-

Sahillerimiz, ormanlarımız, sokaklarımız tam anlamıyla “çöp deryası”dır!

-*-*-

Eğitim!
Evet, çok küçük yaştan başlamak kaydıyla, vatandaşa çevre bilinci ve çöp bilinci dersleri okutulabilir...

-*-*-

Ceza!
Evet, vatandaşa, çevreyi kirlettiği için ağır para cezası hatta hapis cezası verilebilir!

-*-*-

Ancak, KKTC için çok geç kalınmıştır...
KKTC’de şu anda yaşam süren ve tam olarak sayısı bilinmeyen insanların en az yüzde 90’ının “Kıbrıs” adlı Ada ile yakından uzaktan alakası yoktur...
Ya göçmendir, ya öğrencidir...
Ya da “turist!”...

-*-*-

Efendim, “ırkçılık – ayrımcılık yapıyorsun” mu diyeceksiniz!
Asla kabul etmem!

-*-*-

Son bir senedir sürekli bisiklet sürüyorum!
Ve Gönyeli – Ortaköy – Engomi – Aydemet başta olmak üzere; hem Türk hem de 
Rum tarafını geziyorum!

-*-*-

Türk tarafında, özellikle de çok üzgünüm ama “yabancı öğrenci ve işçilerin” yoğun olduğu bölgelerde sokağa atılan çöp miktarının çok fazla olduğunu “ispat edebilirim...”
Dileyen, Gönyeli’deki en yüksek bina olan beş yıldızlı bir otelin karşısındaki boş alanlardan birine bakabilir! (Fotoğrafları, geçtiğimiz Pazar günü çektim...)

-*-*-

Nedir bu boş alan?
Çoğunluğu otel ve casino çalışanı gençlerin; iş çıkışı otobüs beklediği, servise bindiği noktadır!
Ve göz şahidiyim; karton bardaklarda sıcak içeceğini bitiren, boş bardağını, fotoğraftaki yere bırakıyor!
Ve görüntü rezil bir duruma geliyor!

-*-*-

Bu otelin hemen dibinde bulunan ve değil şiddetli bir depremle; otelde aynı anda 10 çiftin şiddetli seks aktivitesi ya da 30 müşterinin aynı anda gaz çıkarması ile dahi oluşacak ufacık sarsıntıyla yıkılabilecek bina; olduğu gibi “çöp”tür!

-*-*-

Yine Gönyeli’de, Güzelyurt yolu paralelinde, ana yolun Kuzey kesiminde, Dr. Şemsi Kazım Apartmanı’nın önüne lütfen gidin!
Binanın boş iş yerlerinden birinin camları kırıktır; içerisi adeta pislik ve hastalık yuvasıdır!
Kapının önü ise balkonlardan fırlatılmış veya uçmuş çöplerle doludur!

-*-*-

Efendim yerel otorite yani belediye temizlemiyor!
Bu iddia doğru değildir!
Bu konuda, en iyi belediyelerin başında, yıllardan beri Gönyeli Belediyesi gelir!
Çalışanlar ellerinden geleni yapıyor!

-*-*-

Ancak, bir yanda bu ülkeyi “vatan” bilmeyen; çevreden gördükleri, büyüklerinden izleyebildikleri kadarıyla “soyulması gereken bir ganimetland” olarak kabul edenler vardır...
Öte yanda, bu ülkeyi, Avrupa’ya kaçmak için basamak olarak kullananlar söz konusudur...
Daha öte yanda, her türlü suça karışmış ve karışmayı iş haline getirmiş olanlar bulunmaktadır...

-*-*-

Ve evet, ortada doğru dürüst bir otorite de yoktur!

-*-*-

Casino ve Otel yönetimi; büyük olasılıkla sadece kumarcılarla, TC’den gelen resmi heyetleri ağırladığı için, çevresiyle ilgilenmemektedir...
Nasıl olsa “üçüncü ülkelerden ya da avrupa’dan tek misafiri dahi yoktur”...
Belediye, ya da merkezi hükümet; TC’li ağababalarından korktukları için; özellikle Türkiyeli yatırımcıya ait büyük iş yerlerine eminim ceza verememektedir!

-*-*-

Ve egemen eşit KKTC’de, yollar, sokaklar, boş arsalar, ormanlar, deniz kenarları, banketler, uçurumlar... Kısacası her yer, çöp işgalindedir!

-*-*-

Tabii ki acı olan nedir biliyor musunuz?
Bir çok “yabancı”; Kuzey ve Güney’i gezdiği zaman, aradaki farkı da görmektedir!
Ve ne demektedir biliyor musunuz?
“Ma ne pistir be bu Kıbrıslı Türkler!”...

-*-*-

Hade oğlum, gene KKTC’yi aşağıladık!
Şimdi, egemen eşit golyandro sapının cengaverleri, “hain”, “Rumcu” edebiyatından eserler sıralamaya başlayabilir!
Pissiniz işte!
Çok pissiniz!
İllaksınız!
Çöp içindesiniz!
Siyasetiniz gibi!