1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Egemen eşit soygun!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Egemen eşit soygun!

A+A-

Türkiye’nin eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2022 yılı ortalarından önce KKTC Hükümeti’ne talimat verdi ve Kıb- Tek’e ihalesiz akaryakıt alınmasını emretti...
“Emredersiniz” dendi ve Kıb-Tek, Türkiye’den bazı şirketler ya da bir şirket aracılığı ile kalitesi, fiyatı, saçtığı – saçacağı öldürücü zehir hiç denetlenmeksizin akaryakıt almaya başladı...

-*-*-

Bu esnada, ihaleyi kazanan ama kazandığı ihale haliyle iptal edilen bir şirket, mahkemeye başvurdu!

-*-*-

Bu mahkeme geçenlerde sonuçlandı...
KKTC medyasında bir tek “Kıbrıs Bugün” gazetesi haberi manşetinden yayınladı.

-*-*-

Nedir bu dava?
Mahkeme, ihaleyi kazanan ama kazandığı ihale iptal edilen şirketin başvurusunu kabul etti, Kıb-Tek’i tazminat ödemeye mahkum etti...
Kıb – Tek, 350 bin Dolar civarında bir tazminat ödeyecek... 
Ödemediği sürece de yıllık yüzde 3’lük faiz bu paraya eklenecek...

-*-*-

Kıb – Tek ayrıca 100 bin TL civarındaki mahkeme masraflarını da karşılayacak!

-*-*-

Bu nedir?
Bu, Türkiye’deki bazı hırsızların, bizimkiler üzerinden, Kıbrıslı Türk elektrik abonesi zavallı insanların parasını çalmış olması halidir...
Açık soygundur!

-*-*-

Ve ne acıdır ki; şu anda bu para cezasını da yine topluma ödetecekler!

-*-*-

Dönemin Kıb – Tek Yönetim Kurulu mu?
Dönemin Merkezi İhale Komisyonu yetkilileri mi?
Ne yaptı ki canım onlar?
Zavallılar!
Türkiye emir verdi, onlar uyguladı!
Zaten cezayı da sidikli Kıbrıslı Türkler ödeyecek?
N’olacak ki!

-*-*-

İstifa etmeleri mi gerekir?
Canım, bence harakiri yapsalar bile bu günahı temizleyemezler ama ne istifası?
İlk seçimde vekil adayı olacaklar!
Değilse, belediye başkan adayı!
Onlar, ihalesiz akaryakıt satıp köşe olanların kahramanlarıdır çünkü!

-*-*-

Nasıl diyor Ersin Tatar?
Egemen eşit devlet mi diyordu?
Ne devleti be Ersin bey, ne devleti!
“Egemen eşit soygun” efendim!
Hem de apaçık!
 


Ersin Tatar vergi rekortmeni olur mu 
yoksa televizyonu bedavaya mı verdi
?

Çok merak ettiğim bir konu?
Bir televizyon kanalınız var ve satıyorsunuz; elde ettiğiniz gelirin vergisi var mıdır?
Eğer satıcı cumhurbaşkanı veya cumhurbaşkanı eşiyse, vergiden muaf mı olunur?

-*-*-

Dürüst bir siyasetçi, kendisine ait televizyon kanalının satışından elde ettiği geliri açıklamakla mükellef mi değil mi?
Gizlerse, yani şeffaf davranmazsa, şüphelenir misiniz?
Acaba vergi verecek mi yoksa kaçıracak mı?

-*-*-

Evet, KKTC’nin Cumhurbaşkanı ve / veya eşi kendilerine ait televiyon kanalının “isim hakkını” sattı!
Kanal T adı artık olmayacak...
Bağımsız TV adını alacak...
Hayırlı olsun...

-*-*-

Ama ortada bir satış söz konusudur!
Ve dedikodular doğruysa, satış rakamı 800 bin Sterlin’dir!
TL cinsinden hesaplamak çok kolay değil çünkü bu satırları yazarkenki kur ile iki üç saat sonraki kur arasında fark olacağından, kesinlikle her geçen gün, 800 bin Sterlin’in TL karşılığı yükselecektir!

-*-*-

Evet merak ediyorum, satıştan elde edilen gelirin yüzde kaçı vergidir?
Devlet, bu satıştan vergisini alacak mı?

-*-*-

Satıcılar, satıştan hemen sonra İngiltere’ye gitti!
Para oraya götürülmüş olabilir mi?
Bavulla!

-*-*-

Satanları da satıcıyı da, bu konuda şeffaf olmaya davet ediyorum...
Bu konu çok önemlidir...
Çünkü satanlar, alelade kişiler değildir, ülkenin birinci erkeği ve birinci kadınıdır.
Cumhurbaşkanı ve eşidir...

-*-*-

Satış, satış miktarı, vergi oranı, vergi miktarı nedir?
Ersin Tatar vergisini tam olarak ödedi mi yoksa, “ne yahu ama vergi kaçıran bir tek o değil ki; ötekileri ne görmüyorsun?” mu diyeceksiniz?
Siz de haklısınız!

-*-*-

Rakam veya rakamlar resmi olarak açıklanana kadar, cumhurbaşkanı ve eşi “şaibeli”dir!
“Vergi kaçakçısı” olma ihtimalleri söz konusudur!
Siyaset dürüst yapılacaksa, rakamlar şeffaf bir şekilde topluma – kamuoyuna açıklanmalı ve Ersin Tatar büyük bir ihtimalle, bu yılın vergi rekortmeni olmalıdır!


Yıkım Töreni’ne hoş geldiniz!

KKTC’de tarihi eserler bir yana, sembol bazı binalar mutlaka vardır...
Mesela Saray Otel ve Celebrity Otel birer semboldür...
Kıbrıs Türk Ekonomi ve Turizm Tarihi diye bir “kitap” yazsam, bu ikisinden ayrıntılı bahsederdim...

-*-*-

Efendim, diyelim ki bu iki otelden biri veya her ikisi yıkılacak ve yerlerine, yeni, modern iki otel yapılacak...
Her ikisi için de “yıkım töreni” yapmak, çok doğaldır...
Çünkü tekrar ediyorum, evet, ikisi de çok değerli – toplumsal değeri olan sembol binalardır...

-*-*-

Yıkım Töreni yaparsınız ve kullumakka zurnakka, bakan, başbakan, müsteşar o törene katılırsınız!

-*-*-

Geçenlerde Değirmenlik Sağlık Ocağı yıkıldı...
Ve bu amaçla “yıkım töreni” yapıldı!
Güler misin, ağlar mısın?
Ne alaka?

-*-*-

Başbakan, bakan, müsteşar, milletvekilleri falan...
Hepsi yıkım töreninde...
Aile fotoğrafı da çekilmiş...
Hiç birinin, hiç mi işi yok?
Harcadığınız benzin parası ve kaybettiğiniz zamanın bedeli, bence yenisini yapacağınız sağlık ocağının en az iki odasının mefruşatını rahatlıkla karşılardı!
Şovun dozunu kaçırdınız!
Lütfen abartmayın be gavollem!

evsen-emin.jpg
O’nu Enver abinin eşi; Ece, Eda ve Kemal’in annesi; daha sonraları sevgili arkadaşım Dr. Oktay Zaim’in kayınvalidesi olarak tanıdık... Enver Emin... Efsane bir futbolcu, efsane bir siyaset adamı, muhteşem bir abi... Herkesin, kendinden büyüklerin bile “Enver abi”si... Evşen abla, Enver abinin yanındaki en önemli destek ve en değerli ortak... Evşen hanım geçtiğimiz gün yaşamını yitirdi... Lefkoşa’da dün toprağa verildi... Ve daha çok kahkaha atarken, gülerken, keyifli bir şekilde sohbet ederken bildiğimiz Enver abiyi hıçkıra hıçkıra ağlarken görmek de vardı... Allah rahmet eylesin... Çok güzel, çok iyi bir Kıbrıslı insanımızı daha kaybettik... Enver abi, Ece, Eda ve Kemal ile torunları başta olmak üzere, tüm sevenlerine başsağlığı dileriz...

Bu yazı toplam 2252 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar