EGEMEN EŞİTLİK
Son dönemde sıkça kullanılan “egemen eşitlik” kavramının içeriği, kullananlar tarafından hala açıklanamamıştır.
En başta sayın Tatar olmak üzere sıraya giren federal çözüm karşıtları hergün tekrarkadıkları egemen eşitlik kavramının ne anlama geldiğini bir türlü izah etmemekte, edememektedirler.
TC Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun geçtiğimiz günkü ziyaretinde de sıkça dillendirilen egemen eşitlik kavramı hala topluma izah edilmemiştir.
Buna rağmen cumhurbaşkanlığında yapılan çalışma toplantısının ardından yapılan ortak basın toplantısında Türkiye ve KKTC tam bir uyum içinde mart ayı başlarında planlanan 5+BM zirve toplantısında egemen eşitlik temelinde müzakere edeceklerini açıkladılar.
Cumhurbaşkanı Tatar geçen hafta sosyal iletişim ağı üzerinden görüştüğü BM GS Guterres’e de KKTC’nin bu yeni görüşünü anlattığını, genel sekreterin de kendisine 5+BM gayrı resmi zirvesinde bu görüşlerini anlatabileceğini söylediğini açıkladı.
Dün akşam katıldığı bir TV programında da güya bu görüşmede Guterres’in “Kıbrıs Türk toplumunu anladığını ve taktir ettiğini” ifade etti.
Tatar bu yöndeki açıklamalarını İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab’la dün yaptığı görüşmenin ardından basına yaptığı açıklamada tekrarladı. Adayı ilk kez ziyaret eden Raab’a Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunu aktardıklarını belirten Tatar, “hassasiyetlerini ve beklentilerini de ifade ettiklerini, Raab’ın da bunları gayet iyi anladığını gözlemlediğini” söyledi.
Raab’ın bu görüşmeden sonra ne söylediği, ya da birşey söyleyip söylemediği henüz açıklanmadı.
Kıbrıs Haber Ajansı, CNA’in haberine göre Raab dün Anastasiadis ile yaptığı görüşmenin ardından kendi Twitter hesabındaki paylaşımında “Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades ile görüştüm; görüşme sırasında Birleşik Krallığın desteğini tekrarladım ve Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması konusundaki müzakerelerde daha açık ve esnek bir yaklaşım olması için çağrıda bulundum” diye yazdı.
TC ve KKTC tarafından gündeme taşınan ama izaha muhtaç olan egemen eşitlik ne demektir?
BM Şartı md. 2/1'de “Örgüt, tüm üyelerin egemen eşitliği ilkesi üzerine kurulmuştur” denilmektedir.
Bu ifade 1945 sonrası kurulan yeni uluslararası sistemin anayasası hüviyetindeki BM Şartı'nda örgütün ve dolayısıyla uluslararası sistemin devletlerin egemen eşitliği ilkesi üzerine kurulduğunu belirtmekte, böylece egemen eşitlik ilkesi sistemin kurucu unsuru hâline gelmektedir.
Bu ifadede açıkça belirtildiği gibi BM üye devletlerin egemen eşitliği ilkesi üzerine kurulmuştur.
Şimdi anladınız mı neden her gün papağan gibi tekrarlanan bu kavramın içi doldurulamıyor?
Çünkü ancak BM üyesi olan devletlerin egemen eşitliği olur. Yani siz bu kavramı papağan gibi tekrarlayarak aslında tanınmış, BM ve AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti devleti ile tanınmamış KKTC’nin egemen eşitlik temelinde işbirliği yapmasının mümkün olabileceğine inanmamızı bekliyorsunuz.
Üstelik eskiden de kullanılan ama Türkiye’nin hiç gündeme almadığı egemen eşitlik kavramı bugünlerde Türkiye tarafından yeni diye yutturulmaya çalışılmaktadır. Üstelik bu kavram, federal çözümde olmazsa olmaz olarak kabul edilen “Siyasi Eşitlik” kavramının alternatifi olarak kullanılıyor.
Sapla samanın birbirine karıştırılması tam da budur.
Bence Türkiye bu konudaki çıkışları, Rum tarafını siyasi eşitlik temelinde bir çözüme zorlamak için gündeme getirdi ve sürdürüyor. KKTC tarafı ise Tatar ve saz arkadaşları sayesinde sadece sürükleniyor.
Anastasiadis ise bu gelişmeler karşısında ellerini ovuşturarak 5+1 zirvenin toplanmasını bekliyor. Özellikle “altın pasaport” skandalı ile çalkalanan ve bu yönde 3 saat sorgulanan ve içte büyük eleştiriler alan Anastasiadis, Crans Montana’da devirdiği masaya kaldığı yerden devam edeceğini beyan ederek suçlu sandalyesinden kalkabileceğini düşünüyor.