1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu: “Üst Kurul’un ‘okullar açılabilir’ kararından haberimiz yoktu”
Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu:  “Üst Kurul’un ‘okullar açılabilir’ kararından haberimiz yoktu”

Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu: “Üst Kurul’un ‘okullar açılabilir’ kararından haberimiz yoktu”

Amcaoğlu, “Sağlık Bakanı ameliyat olmuştu, ulaşamadık. Müsteşarını da aradık, ulaşamadık ve açıkladılar” şeklinde konuştu…

A+A-

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun ‘okullar açılabilir’ açıklamasından Eğitim Bakanlığı olarak ‘haberleri olmadığını söyleyen Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu, “Sağlık Bakanı ameliyat olmuştu, ulaşamadık. Müsteşarını da aradık, ulaşamadık ve açıkladılar” şeklinde konuştu…

Fayka Arseven Kişi

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun ‘okullar açılabilir’ açıklamasından Eğitim Bakanlığı olarak ‘haberleri olmadığını da söyleyen Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu, “Sağlık Bakanı ameliyat olmuştu, ulaşamadık. Müsteşarını da aradık, ulaşamadık ve açıkladılar” şeklinde konuştu.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, “özel okulların açılması, akademik takvimi, müfredatı Eğitim Bakanlığı’na bağlı” dedi “Ancak bugüne kadar özel okullar hiç denetlenmedi” açıklamasında bulundu.

Bakan Amcaoğlu, “Denetlenmedi ama denetlenmeye başlandı. Uymayanlara da gerekenleri yapacağız. Burası kimsenin ‘saldık çayıra mevram kayıra’ diyeceği bir yer değildir” vurgusunda bulundu.

2020-2021 Eğitim Yılı’nın tamamlanmak üzere olduğunu kaydeden Amcaoğlu, yeni eğitim yılının 4 dönem ve yoğunlaştırılmış müfredat olarak planlandığını açıkladı.

Eğitim çalışanlarının aşılanmadan okulların yüz yüze eğitime açılmasına halen karşı olduğunu ifade eden Amcaoğlu, “Hala daha aynı şeyi söylerim; hiç kimsenin hayatıyla ilgili risk almam. Öğretmenleri aşılamadan eğitim açılmayacak. Açılanları gördük” ifadelerinde bulundu.

Bu hafta Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu ile eğitimdeki sıkıntıları ve yaşananları konuştuk.

 

Bakan’ın açıklamalarından satır başları:

*2020-2021 yılı Eğitim Yılı tamamlanıyor.

*Sağlık Üst Kurulu’nun “okullar açılabilir” kararından Eğitim Bakanlığı’nın haberi yoktu.

*Eğitim çalışanları aşılanmadan yüz yüze eğitim açılmaz.

*Diploma törenleri yüz yüze yapılacak.

*Tüm yerleştirme sınavları yüz yüze gerçekleşecek.

* 2021-2022 Eğitim Yılı 4 dönem olarak planlanıyor. İlk dönem 6 Eylül’de başlıyor.

*Yüz yüze eğitimin yanı sıra akşamüzeri online eğitim tasarlanıyor.

*Müfredatta değişiklik yapılacak, yoğunlaştırılmış müfredata geçilecek.

* Özel okulların açılması, akademik takvimi, öğretmenleri, müfredatı Eğitim Bakanlığı’na bağlı.

* Ancak bugüne kadar özel okullar hiç denetlenmedi.

 

  • YENİDÜZEN: Sağlık Üst Kurulu, ‘okullar açılabilir’ dedi, siz Eylül’ü işaret ettiniz. Bu karar istişare içinde alınmadı mı?
  • AMCAOĞLU: Bizim Sağlık Üst Kurulu’ndan talebimiz, etütlerin, yaz okullarının açılmasıydı. Çünkü her yer açılıyor. Bir etüttün, dershanenin açılmaması bana göre de abesle iştigaldi. Biz raporlar eşliğinde plan programlarımızı yapıyoruz ama karar merci Sağlık Üst Kurulu’dur. Biz yetkili makamların da onayını alarak 2020-2021 eğitim yılı eğitimini sağlıklı bir şekilde tamamlamak isteriz. Yani biz sadece kendi başımıza oturup karar vermedik; 12 Haziran’da kolej sınavı yapalım, ya da diğer sınavları. Bunları hep yetkili sendikalarla akademik takvimde çalıştık.
    Hatırlarsanız 2020-21 yılını 3 döneme ayırmıştık. En son geldiğimiz noktada 3’ncü dönemin tamamlanmasıyla ilgili 12’nci sınıflarda uluslararası sınavlara girecek olanlarla veya diğer sınavların kesinlikle yüz yüze olması yönünde görüş birliği vardı. Bu konuda da bir sıkıntı yaşanmadı. 6’ncı sınıftan 11’nci sınıfa kadar da yüz yüze sınavların yapılmasının koşulları zorlandı, 28 bine yakın PCR ve antijen testi ihtiyacı ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı Perşembe ve Cuma günü yapılan bu testleri yapamayacaklarını söyledi. O zaman da B planına geçtik.
    B planında da 3’ncü dönemin sonuçlandırılması için ya öğretmen öğrenciye proje verecekti ya online sınav yapacaktı ya da ödev verecekti. Ona göre de öğretmen değerlendirmesini yapacaktı.
    Orta eğitimde online eğitime katılım oranı yüzde 86 civarında. Biz öğrencilerin alt yapı eksikliklerini de giderdik. Orta eğitimde kanaat notu olmadığı ve bitirme notunun ortaya çıkması için gerekenleri yaptık. 30 Mayıs’a kadar tüm bunlar tamamlanacak.
    Hijyen ve sosyal mesafe sağlanmak koşuluyla diploma törenleri de yüz yüze olacak. Yerleştirme sınavları da yüz yüze olacak. Onlarla ilgili tedbirler de alındı. Hatta ve hatta bir talihsizlik yaşayıp, zor duruma düşen öğrenciler için de ayrı sınıf açılacak. Hem üniversite hem de kolej ve diğer yerleştirme sınavlarında. Biz sonuna kadar şansımızı kullanacağız. Öğrencilerin fırsat eşitsizliği noktasındaki sıkıntıları aşacağız.
     
  • YENİDÜZEN: Çok tartışıldı, eleştirildi, “öğretmenleri aşılamadan okulları açmam…” açıklamanız. Ve  öğretmenler aşılanmadı, yüz yüze eğitim bu yıl olmadı.
  • AMCAOĞLU: Hala daha aynı şeyi söylerim; hiç kimsenin hayatıyla ilgili risk almam. Öğretmenleri aşılamadan eğitim açılmayacak. Açılanları gördük. Güney Kıbrıs, Türkiye okulları açtı, kaos oldu. Biz tüm eğitim çalışanlarını yaş ve risk faktörüne göre ayırdık. 45 yaşın üstü için 2 bin 368 aşıya ihtiyaç vardır. Geçen hafta 30 yaşın üzerindeki eğitim çalışanların da listesini Sağlık Bakanlığı istedi, ilettik. AstraZenaca aşısı olabilecekleri yönünde çağrı yapıldı. Şimdi Türkiye toplamda 270 milyonluk aşı anlaşması yaptı. Bugüne kadar Türkiye’den 140 bin, Güney’den 30 bin 750 doz aşı geldi. Eylül ayına kadar okullarda aşıyla ilgili sorunumuz olmayacak demektir.
     
  • YENİDÜZEN: Şu an aşılanmamış olan oran nedir?
  • AMCAOĞLU: Belli bir noktadan sonra tamamen öğretmen ve okul çalışanlarına aşı da öncülük tanınacak ki Eylül ayında okullar aşısız açılmasın, risk taşımadan açılsın.
    47\2000 sayılı Teşvik Yasası ile tam 21 yıldır eğitim bu ülkenin armadasıdır. 6 milyar dolarlık katma değer yaratan bir sektörün başıdır.
    Yükseköğretimde bu yıl 85 bin öğrenciyi geçeceğiz. Sadece 71 bin 556 yabancı uyruklu öğrenci geçtiğimiz güne kadar 2021-2022 yılı muhaceretini tazeledi. Yerel 13 bin 500’e yakında kendi öğrencimiz vardır. Bu da 85 bin kusur aktif öğrenci demektir.
    Geçtiğimiz hafta geçen Muhaceret Tüzüğü Yasası ‘öğrenci affını’ da içeriyordu.
    Bana sordular; “103 bin öğrenci kayıtlı. 82 bin öğrenci var. Diğer öğrenciler nerede?” Diğer öğrencilerin nerede olduğunu öğrenebilmek için biz onlara 2-3 aylık süre vereceğiz. Sisteme kayıt olanları ‘aktif öğrenci’ kapsamına alacağız, diğerlerini deport edeceğiz.
    Bu ülkede öğrenciler işlemesin demiyorum. Bütün ülkelerde öğrenciler hem okur hem işler. Doğru olan da budur.
    Ama bu ülkede öğrenci olarak kaydını yaptırıp ortadan kaybolanları tespit etmek istiyoruz.
    Kriminal suçlardan bahsediliyor. Ocak’tan bu yana 73 öğrenci kriminal suça karıştı. Bunların içerisinde 1-2 tanesi ağır nitelikli suçtur. 17’si Afrika kökenli öğrenci, 14 TC, 13 KKTC vatandaşı öğrencisidir. Sanki bu ülkede 60 bine yakın öğrenci var ve suç unsurunun en büyük grubunu oluşturur. Bu ülkenin kurtuluşu ta ilk başından beri yüksek öğrenim, turizm ardından altına yayılan küçük ve orta ölçekli binlerce işletmedir. Siz bugün yüksek öğrenimi açmaz, turizmi hareketlendirmezseniz o sizin küçük veya orta ölçekli işletmelerinize girecek birini bulamazsınız. Bugün Arasta, Lokmacı ve diğer esnaflar hiç bu kadar sıkıntı yaşamadı. Bugün Lefkeli öğrenciyi yüz yüze eğitime getirmiş olsaydık Lefke esnafı hiç sıkıntı yaşamazdı. Aynı şey diğer bölgeler için de geçerli.
    Yani Maliye Bakanlığı’ndan da çok daha önemli bir görevdeyim şimdi; Eğitim Bakanlığı’nda. Tüm eğitim camiamsı ile 155 bin 500 kişiden bahsediyorum. Harekete geçtiğimiz anda veya okulları açtığımız anda onlara kaliteli eğitimi sağlayabileceğimiz eğitimden bahsediyorum. Bunun ne kadar önemli olduğunu bilen biri olarak öncellikle eğitimin kalitesi için yüz yüze eğitimin üzerinde duruyorum. Çocukların da sosyal bir varlığa dönüşebilmesi ve kaliteli bir eğitim alması için bizim yegane görevimiz yüz yüze eğitimin koşullarını sağlamaktır.
  •  
  • YENİDÜZEN: Online eğitime katılım oranını biliyoruz da bunun ne kadar kaliteli olduğu noktasında bir çalışma yapıldı mı?
  • AMCAOĞLU: Spesifik bir araştırma yoktur ama eğitim uzmanlarının konuşmalarını çok dikkatle dinliyorum. Biz bazı uygulamalı olan fakültelere getirdiğimiz öğrencileri maalesef bazı akademisyenler geri gönderdi.
    Bize uzmanlar diyor ki; sadece uygulama fakülteleri değil bütün eğitim yüz yüze olmak zorundadır. 1-2’nci sınıftaki okuma yazmayı, matematiği online öğretemezsiniz. Damar yolu açmayı online öğretemezsiniz.
     
  • YENİDÜZEN: 4 dönemlik eğitim yılından bahsettiniz ancak ayrıntı vermediniz. Nedir gelecek yılın planlaması?
  • AMCAOĞLU: Bir ham çalışmadır. Birkaç gün içerisinde de yetkili sendikalarla görüşülecek.  İlk dönem 6 Eylül’de başlayacak 28 Ekim’de bitecek. Daha netleşmeden çok fazla bir şey söylemek istemiyorum.

 “Eğitimde asla 9 Mart öncesine dönemeyiz”

  • YENİDÜZEN: 2021-2022 eğitim yılının daha uzun olması planlanıyor mu?
  • AMCAOĞLU: Eğitimin ne zaman sonlanacağı yasa ile belirlemiştir. Ama ‘böyle yazıldı böyle olacak’ diye bir şey yok. Gerekirse mevzuatlardaki değişiklikler yapılacaktır. Yeni normaller üzerinden planlamaları yapıp yeni eğitim müfredatları ile birlikte eğitime yön vermek zorundayız. Online eğitim asla yüz yüze eğitimin yerini tutamaz. Yüz yüze ve karma şekilde online eğitimle desteklenmiş eğitimi planlamak zorundayız. 9 Mart 2020’nin öncesine artık asla dönemeyiz. O dönemdeki müfredat ve akademik takvim ile yeni dönemi yapamayız. Biz yalnız başımıza bakanlık olarak sadece bizim söylediklerimizin doğru olduğunu söyleyenlerden değiliz. Herkes fikirlerini söylesin. Sorunları ve çözüm önerileri ile ortaya koysun. Son karar da ortak bir aklın kararı olsun. Herkes de bunu sahiplensin. Eğitim sadece benim sorumluluğumda olan bir şeymiş gibi görünür ama ben öğretmenin konsantrasyonunu sağlayamazsam, alt yapı yatırımı yapmazsam olmaz. Öğretmenlerimiz başarılıdır ve inancım odur ki fırsat eşitsizliğinin yegane sebebi alt yapıdaki eksikliktir.
    Devletin de özelin de öğretmenlerine aynı şartları sunabilirsek pandemi döneminde sağlıklı ortamlarda ders vermelerine olanak sağlarsak hepsi aynı başarıyı gösterecektir.

“Sendikalar ucube gösterilebilir ama ben memnunum”

  • YENİDÜZEN: Yine bir pandemi olursa veya aksilik olursa veya sendikalar ile anlaşamazsanız B planı nedir?
  • AMCAOĞLU: Bir defa ben sendikalardan memnunum. Birileri ucube olarak gösterebilir, kendi içlerinde sorunlar yaşayabilirler ben o konulara karışmam. Ama ben özellikle şu an ki yönetiminden sendikanın çok memnunum. Ben tüm bakanlık görevlerimde hiçbir zaman sendikaları itibarsızlaştırmadım.
    Pandemi olsa da seyreltilmiş eğitim sistemine geçmiş olsak bile sınıfların 20 kişilik alt yapıya kavuşturulması gerekmektedir.
    Pandemide dünyada yüzde 42 oranındaki okul kapandı. Diğerleri eğitime seyreltilmiş olsa bile devam etti.
    Biz kendi eksikliklerimizi tamamlayıp pandemilerde eğitimi kapatmadan yüz yüze sürdürmenin şartlarını yaratmalıyız.
    Bugün de eğitimde yaşanan sıkıntıları sadece ben değil, sokaktaki insanlar bilir. O telafisi imkansız denilen noktadaki beklentileri gidermeliyiz.
     
  • YENİDÜZEN: En büyük eleştirilerden birini de yaza okullarının olmayacak olması. Neden?
  • AMCAOĞLU: Mevzuat var. Mevzuatta derslerin veya akademik takvimindeki derslerin ne kadar uzatılabileceği çok nettir.
     
  • YENİDÜZEN: Pandemi sürecinde bu kuralların değişmesi mümkün değil miydi?
  • AMCAOĞLU: Yasaları değişmeniz gerekir. Ama biz bunun daha da iyisini yapmaya çalışıyoruz. 6-7 Eylül’de başlayacak olan eğitim yılında yoğunlaştırılmış eğitim dönemlerinde yoğunlaştırılmış müfredatla telafisi imkansız gibi görünen kayıpları telafi etmeye çalışacağız. Yani sabahtan öğlene kadar eğitim öğleden sonra bir ara online eğitimle pekiştirme…
     
  • YENİDÜZEN: Online eğitimi de katarak tam gün eğitim mi planlanıyor?
  • AMCAOĞLU: Şimdi zaten baktığınızda öğretmenlerimiz tam gün eğitimde. Sabah başlayıp akşama kadar ders vermeye çalışan öğretmenlerimiz çoğunlukta.
     
  • YENİDÜZEN: Sendikalarla sürekli görüyor musunuz?
  • AMCAOĞLU: Geçen gün Sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu açıklamada sendikalardan ‘neden bizim haberimiz yok’ diye sitem geldi. O karardan benim de haberim yoktu. Eğitimin açılmasını talep ettik özellikle etüt merkezleri, yaz okulları, dershanelerle ilgili yazılı talebimizi yaptık. Sağlık Bakanı ameliyat olmuştu, ulaşamadık. Müsteşarını da aradık, ulaşamadık ve açıkladılar. Bizim için sıkıntı yok. Çünkü bizim hazırlıklarımız tamamdı. Onlar açıkladı Cuma günü, biz de geçtiğimiz gün toplantımızı yaptık. Tüm her şeyi halkımızla paylaştık.
     
  • YENİDÜZEN: Türkiye’den maarif okullarının okul açmasıyla ilgili tartışma yaşandı. Nedir yaşananlar?
  • AMCAOĞLU: Doğa Koleji ile ilgili de aynı tartışmalar yapıldıydı. Bu süreci anlatmak gerekirse 20 Haziran 2017 tarihinde Türkiye Maarif Vakfı Eğitim Kurumları’nın tescil edilmesi için yetkililer tarafından Şirketler Mukayyitliğine isim başvurusunda bulunuldu. Kendilerine ticaret sicili verildi. Ardından Türkiye Maarif Vakfı Eğitim Kurumları’nın hayır kurumu olarak ilan edilmesi 21 Ağustos 2017 tarihine denk gelir. Süreç böyle gelişirken aynı kurum Milli Eğitim Bakanlığı’na 17 Ocak 2020’de bir yazı yazıp ilgili isimle ilgili tescil noktasında başvuru yaptı. 6 Şubat 2020’de de Eğitim Bakanlığı ‘ilgili tüzük kapsamında farklı bir isimle müracaat edilmesi halinde hukuki anlamda bir sıkıntı doğurmayacağı düşünülmektedir” diye yazı verdi. Yani özeti Türkiye Maarif Vakfı isminin Millî Eğitim Bakanlığı’mıza bağlı Türk Maarif Koleji, Atatürk Maarif Anaokulu ve bunlar gibi kurumlarımızın benzer isimleri taşıması sebebiyle mümkün görülmediği isim değişikliği yapılması konusunda da sakıncanın olmadığı net bir şekilde ilgili Türkiye Maarif Vakfı yetkililerine bildirildi.
    Onlar da 6 Temmuz 2020 tarihinde tekrardan başvurur ve Türkiye Maarif Vakfı Uluslararası Eğitim Kurumları A.Ş diye isim değiştirerek bu konuda tescille ilgili talepte bulunur. O talepte bulunurken de Tuzla’ya bir ilköğretim okulu yapımı ki yapıldı, Girne Ozanköy’e eğitim kampüsü yapılması Lefkoşa’ya da anaokulun inşaatın yapılmasıyla ilgili düşünceleri olduğu yazılmıştır. 30 Aralık 2020 tarihinde Şirketler Mukayyitliği Baş Mukayyit Olgun Yetişmiş’in, Bakanlığa yazmış olduğu yazısı var. “İlgili yazıya konu yabancı şirketin yabancı şirket olarak tescil edilmesinde mukayyitlik açısından bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak bakanlığınız ve Bakanlar Kurulu tarafından da olumlu bulunması halinde tescilin tamamlanabileceği hususunda tarafınıza saygılarımla arz ve rica ederim” denildi. Biz de herhangi bir sakınca bulunmamaktadır yanıtını verdik.
    Bunu niye yazdık? 11\86 sayılı Milli Eğitim Yasası’na binaen bütün okullarla ilgili izinleri Milli Eğitim Bakanlığı verir. Bu okullardaki tüm istihdamlar bakanlığın verdiği izinlere istinaden yapılır. Eğitim de Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı müfredata göre yapılır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği akademik takvime de uymak zorundadırlar. 271 okulun 115 tanesi özele ait okullardır. 5 bin 864 öğretmenin tamamı müfredata ve akademik takvime uymak zorundadır.
    420 geçici öğretmen istihdam edildi. Bu ülkedeki işsiz öğretmeni görüyorsunuz. O nedenle okullara da ilk önce ülkemizdeki öğretmenler istihdam edilecek. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın. Benim bu konudaki duruşum çok nettir.
     
  • YENİDÜZEN: Bugüne kadar özel eğitim veren kurumlar denetlendi mi?
  • AMCAOĞLU: Bakan olduğumda sordum; bugüne kadar özel eğitim kurumlarına gidip denetim yapıldı mı? Yok. Denetmenlere neden yapılmadı diye sordum; 5 bin 864 öğretmen kimin öğretmenidir, devletin öğretmenidir.  Şimdi denetimlere başlandı.
     
  • YENİDÜZEN: Bugüne kadar yani hiçbir özel okul denetlenmedi mi?
  • AMCAOĞLU: Denetlenmedi, denetlenmeye başlandı. Uymayanlara da gerekenleri yapacağız. Burası kimsenin ‘saldık çayıra mevlam kayıra diyeceği bir yer değildir. Denetim varsa kalite vardır. Denetim varsa doğruluk, dürüstlük, adalet vardır.

 

yd-destek-gorseli-2-115.jpg

Bu haber toplam 4432 defa okunmuştur
İlgili Haberler