1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Eğitim Çıktılarında Cinsiyet Farklılıkları:  Avrupa’da Alınan Tedbirler Mevcut Durum
Eğitim Çıktılarında Cinsiyet Farklılıkları:  Avrupa’da Alınan Tedbirler Mevcut Durum

Eğitim Çıktılarında Cinsiyet Farklılıkları:  Avrupa’da Alınan Tedbirler Mevcut Durum

Geçen hafta başlattığımız   Eğitim Çıktılarında Cinsiyet Farklılıkları: Avrupa’da Alınan Tedbirler Mevcut Durumu  anlatan yazının devamını  yayınlamaya devam ediyoruz:

A+A-

Feminist Atölye - FEMA

[email protected]

 

Geçen hafta başlattığımız   Eğitim Çıktılarında Cinsiyet Farklılıkları: Avrupa’da Alınan Tedbirler Mevcut Durumu  anlatan yazının devamını  yayınlamaya devam ediyoruz:

Eğitimde cinsiyet eşitliği için yasal çerçeve türleri

Potansiyel araçlarla yasal çerçevelerin politikayı etkilemesi genelde cinsiyet eşitlikleri politikası geliştiren ya da bazı tedbirler uygulayan hükümetler için gereklilikleri (merkezi ya da bölgesel) içerir. İspanya’da, örneğin, yasal çerçeveye bağlı olarak, eşitlik planları Özerk Topluluklarca geliştirilir.

 Bazı ülkelerde, eşit muamele ve eşit fırsatlarla ilgili çerçeve yasaları eğitim kurumlarının kendi cinsiyet eşitlik politikalarını oluşturmaları için gereklilikleri tanımlar.

Belçika Flaman Topluluğunda cinsiyet eşitliği politikası geliştirmek hükümetin bu süreci kolaylaştırabilmesine rağmen okulların sorumluluğundadır.

 Litvanya’da Eşit Fırsatlar Kanunu eğitim kurumlarının görev yetileri kapsamında, müfredat ve ders kitaplarının erkek kadın ayrımı yapmayacağını garantiler.

 Finlandiya’da cinsiyet eşitliği lise ve yükseköğrenim seviyesindeki eğitim kurumlarını okulda çalışma alanı olarak eşitlik konularını desteklemek için eşitlik planı yapmaya zorlar.

İsveç’te eğitim sağlayıcılar cinsiyeti de kapsayan tüm ayrımcılık konularında eşit muamele politikası oluşturmak zorundadırlar. Eğitim sağlayıcıları bu yükümlülükleri yapmak zorundadır, aksi takdirde ceza ödemek zorunda kalırlar.

 Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve İskoçya), 2006 Eşitlik Yasası tüm kamu yetkililerine (hükümet müdürlükleri, yerel yetkililer ve okulları da içeren) kadın ve erkeklere eşitlik fırsatı verecek görevler verir. Bu görev ise 2007’de yürürlüğe giren Cinsiyet Eşitliği Yasasıdır.

Kuzey İrlanda’da 1998 Kuzey İrlanda Yasası eşitliği desteklemek için kamu organlarına cinsiyeti de içeren dokuz ilkeli bir görev verir.

Yasal model ayrıca eğitimde cinsiyet eşitliği politikalarının gelişimi için temel sorumluluğun nerede olabileceğine dair güzel bir gösterge sunar. Genelde, ilk iki modelde, cinsiyet eşitliği fırsatları için genel yetkili –Refah ve Sosyal İşler Bakanlığında yer alan– eğitimde cinsiyetle ilgili politikalar geliştirmek için daha fazla sorumluluk sahibidir. İstisnalar ise Kıbrıs v e Hollandadır, buralarda ise eğitim bakanlıkları bu tür politikaları geliştirmek için en büyük role sahiptir. Diğer taraftan, üçüncü modelde ise, eğitimde cinsiyet eşitliği önceliklerini oluşturmak eğitim bakanlığının sorumluluğundadır. Ancak, cinsiyet konusunu normalleştirme stratejilerini uygulayan ülkeler eğitim bakanlıkları ile cinsiyet eşitliği yetkilileri arasında koordinasyon mekanizmaları geliştirirler. Ayrıca, bazı ülkelerde, bazı bakanlıklar veya yetkililer (örn. sağlık bakanlıkları) ayrıntılı projelerin olduğu politika yapma sürecinde yer alırlar.

İlk ve ortaöğretimde cinsiyet eşitliği politikalarının temel amaçları

Birkaç istisna dışında tüm Avrupa ülkelerinin – ya da en azından planlarında – eğitimde cinsiyet eşitliği politikaları vardır. İlk ve ortaöğretimde bu tür politikaları olmayan ülkeler Estonya, İtalya, Macaristan, Polonya ve Slovakya’dır. Estonya’da, sadece eşit muamele maddeleri eğitim alanında geçerlidir. İtalya’da, cinsiyet eşitliğiyle ilgilenen okul ve öğretmen girişimleri bölgesel ya da yerel yetkililerce yürürlüğe girer. Macaristan’da, eğitimde cinsiyet eşitliği politikalarının gelişimi ulusal düzeyde cinsiyeti normalleştirme stratejik planı çerçevesinde sosyal işler bakanlığınca teşvik edilir. Aynı şekilde, Polonya ve Slovakya’da, sosyal ilişkiler bakanlıkları cinsiyet eşitliği politikalarından sorumludur. 

 Eğitim, çocukları ve gençleri sosyalleştirmenin önemli bir aracıdır; cinsiyet eşitliğine ulaşmada politikalar oluşturmada çok etkilidir. Sonuç olarak, eğitimde cinsiyet eşitliği politikaları oluşturmanın temel amacı geleneksel cinsiyet rolleri ve stereotiplerle mücadele etmektir. Bu öncelik, eğitimde cinsiyet eşitliği politikaları olan her ülkede geçerlidir. Örneğin, İspanya’da eğitim sisteminin cinsiyet rolleri stereotipleri ve davranışlarla tutumları değiştirme konularına katkı sağlaması beklenmektedir. Eğitim Yasasının temel hedefleri temel hak ve özgürlüklerin desteklenmesi, kadınlarla erkekler arasında etkili bir eşitlik, cinsel çeşitliliğin tanınması ve cinsiyete dayalı tutumları ortadan kaldırabilecek eşitsizliklerin kritik incelenmesini içerir. İsveç’te, okullar geleneksel cinsiyet rollerin etkisini azaltmaktan ve cinsel kimliklerinden bağımsız olarak öğrencilere beceri ve ilgilerini geliştirme fırsatını tanımaktan sorumludur. Uygun ve cinsiyete duyarlı müfredat oluşturmanın yanı sıra, bu bağlamda ortak politika aracı öğrencilere özellikle de kızlara rehberlik etmek, onlara özgün mesleki eğitim ya da yükseköğrenim çalışma alanları seçmeye teşvik etmektir. Eğitimde cinsiyetle ilgili engelleri kaldıracak rehberlik sunmak başarı seviyelerini artırmak ve başarıda farklılıkları azaltmak için bir araç olarak görülebilir.

 Birçok ülke geleneksel cinsiyet rolleri ve stereotipleri değiştirmek için merkezi eğitim desteği gibi ek tedbirler uygulamakta ya da bu tür tedbirlerin uygulanması planlanmaktadırlar. Bu pedagojik denetim ya da yürütme araçları cinsiyete duyarlı yönerge ya da (merkezi destekli) projeler ve/ya okul kitapları ve ders materyallerinin revizyonunu kapsar. Öğretmen eğitimi ya da eğitim materyallerinin kullanımına ilişkin hükümetler katı yönergeler oluşturmak istemeseler de, belli başlı projeleri ya da cinsiyete duyarlı kitapların yayınlanmasını –maddi olarak ya da başka şekillerde- destekleyebilirler. Kıbrıs, Litvanya, Portekiz, Romanya ve Finlandiya’da merkezi destek tedbirleri planlanmış ancak yürürlüğe henüz konmamıştır. Bu temel eğitim politikaları sorunlarının yanı sıra, ülkelerin çoğunda eğitimde cinsiyet eşitliği konusunda ek politika öncelikleri ve tedbirleri mevcuttur. Üç önemli öncelik alanı gruplanabilir. Birincisi, okuldaki cinsiyete dayalı tacizle mücadele etmek amacıyla gizli müfredat ve okul iklimine odaklanan politikalar ki bu durumda tedbirler cinsiyetten bağımsız değildir, özellikle cinsiyete dayalı şiddet, taciz ya da kabadayılığı hedef alır.

 Diğer bir politika önceliği ise eğitim sektöründe kadınların karar verme mekanizmalarındaki temsilinin artırılmasına yöneliktir. Politika araçları arasında, örneğin, kadın zümre başkanlarının ve teftiş ya da düzenleme organlarındaki kadınların sayılarının artırılmasına yönelik tedbirler yer almaktadır. Son olarak da, sınırlı sayıda ülke cinsiyete dayalı başarı kalıplarının etkisini azaltma hedefini ortaya koymuştur. Bazı ülkelerde erkeklerin başarısızlığı ilgi odağı olmuştur. Sonuç olarak, mevcut projeler genelde erkekleri nadiren de kızları hedef alır. Buna ek olarak, az sayıda ülke göçmen erkekler ya da Romen kızlar gibi dezavantajlı gruplarla ilgilenir.

 Bir ülke sadece bu öncelikleri kağıt üzerinde (ör. hükümet stratejilerinde, eylem planlarında ya da kalkınma planlarında) tasarlasa henüz yürürlüğe koymamışlarsa bile, bu kategoride yer alabilir. Örneğin, karar verme organlarında kadınların temsildeki sayısını artırma ya da eğitim yönetiminde cinsiyet dengesini sağlama Kıbrıs ve Romanya’da henüz uygulanmasa da ulusal stratejilerin bir parçasıdır. Danimarka’da 2009’de kabul edilen bir eylem planıyla erkek ve kadınlar ile Danimarka’daki diğer etnik kökenliler arasındaki cinsiyete dayalı engelleri kaldırmak için yeni projeler başlatılmıştır. Portekiz’de mevcut eşitlik planı, şiddeti önlemek ve günlük okul hayatına her iki cinsiyeti de katmayı garantilemek amacıyla cinsiyet eşitliği perspektifini okul ve diğer eğitim kurumlarının örgütsel işleyişine entegre etme amacını kapsar.


CİNSİYET  EŞİTLİĞİ VE OKUL ÖRGÜTÜ:

Bu bölüm okul örgütünün çeşitli yönlerini cinsiyet açısından ele alır.

 1. Kısım cinsiyetle ilgili konuların resmi müfredatta ne derece yer aldığını göstermeyi ve farklı Avrupa ülkelerinde okullar ve öğretmenler için cinsiyete duyarlı öğretim materyallerinin sağlanıp sağlanmadığını da kapsayan bu konulara nasıl yaklaşıldığına dair bilgi vermeyi amaçlar. Müfredatta cinsellik eğitimi ve kişisel ilişkilere dair yer verilip verilmemesi konuları da tartışılacaktır.

2.Kısım Avrupa ülkelerinde cinsiyete duyarlı mesleki rehberliğin herhangi bir çeşidinin olup olmadığına da değinilmektir.

3. Kısım ders kitabı ve öğretim

materyallerinin hazırlanmasında ve değerlendirilmesinde cinsiyet perspektifinin ne derece göz önünde bulundurulduğu da incelenmektedir.

4. Kısım ise Avrupa ülkelerinin okul iklimi ve cinsiyet eşitliğinin desteklenmesinde ailelerin yer almasına nasıl yaklaştıkları ele alınmaktadır.

 

  1. Mü f r e d a t t a  c i n s i y e t  k o n u s u

 

Ülkelerin çoğu müfredatlarında cinsiyet konusunu göz önünde bulundurduklarını rapor etmişlerdir.

Cinsiyet perspektifinin müfredatta nasıl ve ne derece yer aldığı ise bir ülkeden diğerine değişiklik

göstermektedir. Bu ayrıca okullarda alınan kararlara ve de öğretmenlere de bağlıdır. Cinsiyetle ilgili

ulusal eğitim politikalarının söz konusu olduğu yerlerde bu konular da önem arz eder. Cinsiyet eşitliği bazı ülkelerde müfredatın en önemli ilkesidir. Bu, cinsiyet perspektifinin tüm müfredata yayılması ve tüm konularda göz önünde bulundurulması gerektiği anlamında gelir. Bu durum özellikle Malta, Avusturya, Finlandiya, İsveç, Lihtenştayn ve Norveç için geçerlidir.

Malta Ulusal Asgari Müfredatına göre, 'cinsiyet eşitliği belli bir konuyu öğretir ya da okulların tek başına ele alabileceği bir konu değildir. Eşitlik, öğretmenlerin belli bir bağlam içerisinde belli bir konuda geliştirebilecekleri, önyargılarla yüzleşen ve cinsiyeti kapsayıcı alternatifleri destekleyen disiplinler arası bir tema olmalıdır'. Ancak cinsiyet perspektifinin en önemli ilke olarak ifade edilmediği ülkeler de cinsiyeti dikkate aldıklarını belirtmişlerdir. Cinsiyet genelde konuların içinde ya da sosyal bilgiler, vatandaşlık eğitimi, ahlak bilgisi, tarih, dil veya ev ekonomisi gibi müfredat temalarda yer alır.

İspanya’da temel eğitim müfredatı vatandaşlık eğitimiyle ilgili şu konuları ele alır: cinsiyet farklılıklarının tanınması; kadın-erkek arasındaki eşitsizliklerin tanımlanması; aile, sosyal çevre ve işyerinde kadın ve erkeklere eşit haklar verilmesinin desteklenmesi. Ortaöğretim seviyesinde ise, sosyal ve cinsel ayrımların kritik değerlendirmesi, cinsel önyargılar ve kadınların yoksulluğu konuları yer almaktadır.

Fransa’da ‘okullaşma sonunda bilmen gereken her şey’ temel bilgisine göre, ilköğretimde öğrencilerin edinmesi gereken sosyal ve kentsel becerilerin tümünde ‘karşı cins için saygı’ yer almalıdır. Bireylerin kendi düşüncelerini nasıl oluşturmaları ve şekillendirmeleri (duygusal bağlılığın etkisine ilişkin bilinç, önyargı ya da stereotipler) gerektiğini bilmeleri gereklidir.

Tarih izlencesi de stereotiplerle mücadele ve kızlarla erkekler arasında eşitliği destekleme konusuna büyük katkı sağlar.

Birçok ülkede okullar zorunlu asgari müfredat veya ortak oluşturulmuş hedeflerin ötesinde müfredat

içeriğini belirlemede önemli ölçüde özerkliğe sahiptir (bkz. Eurydice, 2008b). Bu durumlarda,

öğretmenler ve müdür cinsiyet perspektifinin ne derece var olacağını belirlemede önemli rol oynarlar.

Belçika (Fransız Topluluğu), Estonya, İtalya, Letonya, Macaristan, Polonya, Portekiz, Romanya veya

Slovenya’da (okul öncesi eğitim dışında) cinsiyete ilişkin konular müfredatın açık hedeflerinden biri

değildir. Kıbrıs’ta cinsiyet boyutu yenilenen okul müfredatının parametrelerinden biri olacaktır.

Cinsiyet konu olarak müfredatlarda genelde yer alsa da sınıf yönetimi aracı olarak cinsiyete duyarlı

öğretim, görünürde A v r u p a ülkelerinin yaklaşık üçte birinde uygulanmaktadır ve okul ve/ya

öğretmenler için yönetmelikler çok yaygın değildir. Her zaman hükümet birimlerince değil de

varoldukları yerlerde STK’lar tarafından ya da en azından STK’larla işbirliğinde geliştirilirler.

Belçika Flaman Topluluğu’nda, bilgilendirici bir cinsiyet politikası uygulamak isteyen okullar için bir el kitabı (Gen-BaSec) oluşturuldu. Atılacak adımlar ve iyi örneklerle eğitimin birçok yönünü kapsayan bu kitap öğretmen-öğrenci etkileşimi ve eğitimcileri daha çok cinsiyete duyarlı hale getirebilecek stratejiler için tavsiyeler sunmaktadır. Diğer bölümler dışında araştırma bulguları, bir oyun ve mevcut araçların dökümü bulunmaktadır (DBO, 2008).

Çek Cumhuriyetinde 2006’da, STK Açık Toplum, Eğitim Fakültesi öğretmenleri ve öğrencileri için bir el kitabı yayınlamıştır. Kitap, okul hayatının çeşitli alanlarında cinsiyete dayalı stereotiplerin risklerini tanımlamaktadır (Smetáčková, 2006). Bu projeyle 'Eğitim uygulamalarında kadın ve erkekler içim eşit fırsatlar', el kitabı ilk ve ortaöğretimdeki öğretmenler için ve 'Cinsiyete duyarlı Eğitim: Nereden Başlamalı?' 2007’de yayınlanmıştır (Babanová & Miškolci, 2007). Bu proje Avrupa Sosyal Fonu ve ülke bütçesinden destek almıştır. Bu yayınlara çevrimiçi erişilebilir.

Danimarka’daki Cinsiyet Eşitliği Bakanı 2008 yılında kreşlerde cinsiyet konusuyla ilgili bir rehber

hazırlamıştır.

İrlanda’da da okullar için hazırlanan kaynak kitapçıklarda (Eşit Tedbirler ve e-Kalite Tedbirleri), hem kızların hem de erkeklerin perspektifleri, ilgileri ve deneyimlerini tüm konulara nasıl dahil edeceğini gösteren model dersler de yer almıştır.

İtalya’da 2008 yılında Eşit Fırsatlar Bakanı, cinsiyet farklıklarıyla ilgili öğrenme modülleri sunan lise seviyesindeki okulların sunduğu projeler için maddi kaynak fırsatlarını duyurmuştur. İtalyan Kadın Tarihçiler Birliği (Società Italiana delle Storiche) tarih dersini cinsiyet perspektifiyle anlatma önerileri sunmuştur.

Litvanya’nın güncellenmiş ilk ve ortaöğretim Müfredat Çerçevesi (2008) yazma becerisini geliştirmede ‘kız ve erkeklerin ilgilerine uygun konu ve çalışmaların yapılmasının önemli olduğunu’ öne sürer, okuryazarlık için ise ‘öğretmenler öğrenciler tarafından önerilen metinler de dahil olmak üzere, cinsiyete uygun okuma ihtiyaçlarını göz önünde bulundurulmalıdır’ ifadesi yer alır.

Avusturya’da cinsiyete duyarlı eğitim sağlamak üzere öğretmenler için ‘Kadın ve erkek arasında eşitliğe dayalı eğitim’ ilkesini uygulamak için geliştirilmiş bazı broşürler ve materyaller hazırlanmıştır.

Polonya’da 'Kızlar için' Derneği okulda, özellikle de ortaöğretim ve lise türü okullarda, eşitlik ilkesine ilişkin konulara değinmek için öğretmenlere eğitim materyalleri hazırlamıştır. Eşitlik konularını tartışan ve gençler için ders örnekleri öneren 'Eşit Okul–Ayrımcılık yapmayan eğitim' el kitabı Ocak 2008’de yayınlanmıştır. Öğretmenler için bilgi, öneri, kurallar ve alıştırma içeren bu el kitabında cinsiyet eşitliği ve cinsiyete ilişkin ayrımcılıkla mücadele konuları yer alır.

Romanya’da 'Eğitimde Cinsiyet Boyutu' projesi Eğitim Bilimi Enstitüsü ve UNICEF Romanya işbirliğinde yürütülmektedir. Bu bağlamda, 2006 yılında rehberler basılmış ve çevrimiçi hazır hale getirilmiştir. Yerel seviyede yeni öğretim metotları eğitimini düzenleyen müfettişlerin eğitim programında kullanılmaktadır. Buna ek olarak, öğretmenler bir dizi kendi kendini değerlendirme ve eğitim kurumlarının cinsiyet açısından değerlendirmesi için araçları sunan ve ayrıca cinsiyet açısından okul kitaplarının değerlendirilmesi göstergesi olan 'Eğitimde Cinsiyet Boyutu Kitapçığını ellerinin altında hazırda bulundurmaktadırlar. Bu kitapçık aynı zamanda beraberinde eğitimde cinsiyete ilişkin temelkavramları tanımlarıyla veren bir sözlük de sunar.

İsveç’te, okullardaki cinsiyet eşitliği için yeni atanan komite seminerler düzenleyerek bunların sonuçlarını, özellikle de okullardaki geleneksel cinsiyet kalıplarını ve cinsiyet rollerini ortadan kaldırmak için kullanılabilecek metotlarla ilgili bulguları yayar.

Finlandiya’da liseler için gerekli cinsiyet eşitliği planlarını yazmak için yeni rehber kitap, planın nasıl

hazırlanacağını ve öğretim metotları geliştirmenin ve her iki cinsiyet için de yararlı olacak öğrenme ortamları yaratmanın önemini vurgular.

Birleşik Krallık’ta (İngiltere), Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu (EHRC) Cinsiyet Eşitliği Yasasının nasıl uygulanacağına dair rehberlik eder. Bu rehber stereotiplerle mücadele eylemlerinin müfredatın da ötesinde, özellikle de kariyer eğitiminde, işe ilişkin öğrenmede, vatandaşlık ile ilk ve ortaöğretimde soyal ve sağlık eğitiminde uygulanması gerektiğini tavsiye eder.

Kuzey İrlanda’da Eşitlik Komisyonu cinsiyete ilişkin engelleri öğretmenlerin ve kariyer planlayıcıların nasıl ortadan kaldıracağına değinir.

Lihtenştaynda Cinsiyet Eşitliği Bürosu, Eğitim Bürosu ile işbirliğiyle 2004 yılında cinsiyetle ilgili öğretim materyali ve (sosyal) rol davranışını yansıtan materyali içeren bir medya paketi hazırlamıştır.

 

Bazı ülkelerde cinsiyet ve cinsiyet eşitliğini konu ya da disiplinerarası tema olarak ele alma çabaları

vardır. Ancak, cinsiyetle ilgili uygun öğretim metotları ve öğrencilerin ilgi ve öğrenmelerini etkileyecek

cinsiyet stereotiplerin etkisini azaltmada önemli rolü olan kuralların hazırlanmasına daha az ilgi

gösterilmiştir.

https://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice/documents/thematic_reports/120TR.pdf


MOR KİTAPLIK

HAYIR, HAYIR DEMEKTİR     

 

guldunya_hayir_kapak.jpg
Yazar: Irène Zeilinger   Çeviri: Handan Öz 

  Zaman ileriye doğru akıyorsa da gündemimiz hala yerinde saymakta: kadına yönelik şiddet. Erk sahiplerince sarf edilen, basmakalıp sözlerimiz var, ‘biri bu gidişe dur demeli’ gibi. Peki, bu ‘biri’ kimdir? Bizden başkası olabilir mi? Irène Zeilinger, yeni kitabında tüm dünya kadınları gibi, hepimiz gibi, bu sorunun peşine düşüyor ve kadınları, hapsedildikleri edilgenlik kafesinden kurtarmak üzerine, ‘gerçekten’ kafa yoruyor.

Uzun yıllardır kadınlar için özsavunma kursları veren Belçikalı feminist Irène Zeilinger’in ifade ettiği gibi, bu kitap bir kursun yerini tutmuyor. Fakat kendini daha iyi ifade edip daha etkili yöntemlerle savunabilen kadınlar yaratmak için bir ilk adım niteliği taşıyor. Zeilinger, sözlü, fiziksel ve psikolojik şiddete karşı durabilen kadınlar için, erkek egemen toplumsal hayatın dayatmalarını bir kenara bırakıp, kapsamlı bir yol haritası, hatta bir hayatta kalma kılavuzu yaratıyor. İnsanların en temel haklarından biri olan güvende hissetme ihtiyacını kadınların gözünden değerlendiren kitabın Türkiye’ye uyarlanmış hukuki danışmanlık bölümleri, Mor Çatı gönüllüsü, avukat Selin Nakıpoğlu tarafından hazırlandı.

IRÈNE ZEILINGER : Irène Zeilinger, uzun yıllardır dünyanın farklı yerlerinde özsavunma dersleri veriyor. Düzenlediği temel özsavunma kurslarına 4 binden fazla kadın ve kız katıldı, binlerce kişiyle atölye çalışmaları yaptı ve 30 öğretmen yetiştirdi.

Bu haber toplam 6396 defa okunmuştur
Gaile 435. Sayısı

Gaile 435. Sayısı