1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Eğitim ilk dönemde YİNE SINIFTA KALDI
Eğitim ilk dönemde  YİNE  SINIFTA KALDI

Eğitim ilk dönemde YİNE SINIFTA KALDI

2024-2025 eğitim ve öğretim yılının ilk dönemi tamamlandı ancak depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen okulların güçlendirme çalışmaları bitmedi.

A+A-

Serap ŞAHİN

İlk ve orta dereceli okullarda 2024-2025 eğitim öğretim yılının birinci dönemi bugün tamamlanıyor.

Depremin üzerinden 2 yıl geçti ancak okulların güçlendirme çalışmaları henüz tamamlanamadı. Bunun yanı sıra yangın güvenliği konusunda da sınıfta kalan eğitimde; altyapı eksiklikleri, öğretmen açığı, konteyner sınıflar ve tam gün eğitim sıkıntılarında da bir ilerleme kaydedilmedi.

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, okulların güvenliğinden öğretmen istihdamına kadar pek çok konuda yaşanan aksaklıklara dikkat çekti.

YENİDÜZEN’e konuşan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, deprem güçlendirme çalışmalarının yavaş ilerlediğini ve birçok okulun hala ihale sürecine bile girmediğini belirtti. Maviş, 22 okulun güçlendirme çalışmalarının tamamlandığını, 6 okulda ise çalışmaların sürdüğünü söyledi. Maviş 58 okul için ise ihaleye bile çıkılmadığını belirterek 2 yılda sadece yüzde 17 gibi komik bir rakama ulaşıldığını söyledi.

Maviş, tam gün eğitimle ilgili 73 okulda yapılan araştırma yaptıklarını belirterek, servis saatlerindeki aksaklıklar nedeniyle öğrencilerin yüzde 43'ünün okulda kalmak zorunda kaldığını, bu da katılım oranlarında yüzde 52'lik bir düşüşe neden olduğunu ifade etti. Maviş, "Beslenme sorunu da arttı, öğrencilerin yüzde 53’ü sağlıklı gıdaya erişemedi" dedi.

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de okulların yüzde 40’ında deprem risk raporunun olmadığını ve bu durumun ciddi bir tehlike oluşturduğunu söyledi. Geçici öğretmen istihdamının bilinçli bir politika olduğunu belirten Gökçebel, Türkiye’den öğretmen getirilmesinin yerel öğretmen adaylarına haksızlık olduğunu vurguladı. Konteyner sınıfların güvenlik açısından risk taşıdığını ifade eden Gökçebel, okulların altyapı eksikliklerinin giderilmediğini, inşaatların durduğunu ve yangın güvenliği konusunda herhangi bir planlama yapılmadığını söyledi.

Tam gün eğitimin de mevcut alt yapı yetersizlikleri nedeniyle sadece ders saatlerinin arttırılmasından ibaret olduğunu dile getiren Gökçebel, eğitimde yaşanan eksikliklerin ilerleyen yıllarda toplumsal olarak ağır sonuçlar doğuracağını ifade etti.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş:

“İhale çıkılmayan 58 okul var”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen okullarda yapılması planlanan güçlendirme çalışmalarının yavaş ilerlediğini belirtti. 124 okuldan 66 tanesinde güçlendirme çalışması yapılması için karar alındığını, bunlardan 22’sinin güçlendirilmesinin tamamlandığını, 6 okulda ise çalışmaların devam ettiğini söyledi. Maviş 58 tane okul için de hiç ihaleye çıkılmadığını söyledi.

Çalışmaların bir dönem durduğunu, ancak şu anda Şehit Yalçın İlkokulu hariç diğer okullarda çalışmaların devam ettiğini belirtti.

Maviş, güçlendirme çalışmalarının yavaş ilerlemesinin Maliye Bakanı’nın ödeme planlarında hızlı davranmadığı, bürokratik işlemlerin fazla olduğunu ve iş bilen sayısının az olduğunu ifade etti.

Maviş, okulların toplamda yüzde 17’sinin tamamlandığına işaret ederek “Yüzde 17 gibi komik bir rakamda kaldık” dedi.

Maviş, yer bilimleri ve mühendis odalarının Türkiye ile Kıbrıs arasındaki fay hatlarında hareketlilik olduğu uyarılarına işaret ederek, bu konuda da gerekli hazırlıkların yapılmadığını söyledi.

“Okullarda yangın sensörleri yok”

Yangına hazırlık konusunda da ciddi eksiklikler olduğunu ifade eden Maviş, "Okullarda yangın söndürme cihazları yetersiz, yangın sensörleri yok, okulların çoğunda sadece koridorlarda yangın tüpleri var.” dedi. Maviş, elektrik planlarının olmadığını ve okullarda sık sık elektrik arızaları yaşandığını da belirtti.

Doğal afetler konusunda yaşanan sorunları da dile getiren Maviş, "Son üç yılda yıldırım düşmesi, fırtına ve sel baskınları yaşandı. Peki, okullar sigortalı mı? Bakanlık bu konuda ne yaptı?" sorularını sordu.

“Öğretmenlerin yüzde 15’i geçici statüde”

Burak Maviş, ilkokul ve okul öncesi okullarda öğretmen eksikliği bulunmadığını ancak şu anda okullarda çalışan öğretmenlerin yüzde 15'inin geçici statüde olduğunu belirtti. Maviş "Neden biz yeterince ilkokul ve okul öncesi öğretmeni yetiştirip Atatürk Öğretmen Akademisi'nin kapasitesini artırarak bu açığı kapatmadık?" sorusuna işaret etti.

Atatürk Öğretmen Akademisi'ndeki toplam potansiyel öğrenci sayısına bakıldığında 2027 yılında öğretmen açığının kapanacağını öngördüklerini de ifade eden Maviş, Devlet Planlama Örgütü'nün her yıl öğretmen ihtiyacına ilişkin verilerini dikkate alarak planlama yapmaya devam ettiğine dikkat çekti. "Dövizin yükselip öğretmenlerin erken emekliye çıkacağını veya nüfusun artıp daha fazla öğretmen ihtiyacı olacağını hiç tahayyül etmemişler." dedi. Maviş, mevcut durumla öğretmen ihtiyacını nasıl planlayacaklarını sorguladı.

“19 özel eğitim öğretmen ihtiyacı var”

Özel eğitim öğretmenlerinin sayısının da yetersiz olduğunu belirten Maviş, "Şu an sadece 9 öğretmen artışı sağlandı, ama 19 öğretmene ihtiyacımız var." dedi ve okullarda özel eğitim öğretmenleriyle ilgili ciddi eksiklikler olduğunu söyledi. Maviş, okul öncesi ve ilkokullarda öğretmen yardımcılarının eksik olduğunu belirterek, "Okul öncesi sınıflarda öğretmen yardımcıları aileler tarafından maaşları ödenerek görevlendiriliyor. Bu kabul edilemez." dedi.

"Bakanlık, Türkçe sertifikası olan yabancı öğrencilerin okullara kabul edilmesiyle ilgili bir genelge çıkardı, ama bu çocuk hakları ve anayasaya aykırı" diyen Maviş, İskele bölgesinde yabancı öğrencilere yönelik Türkçe eğitimi için hala ek öğretmenlere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

“Özel eğitim, okul öncesi ve birinci sınıflarda görevlendirmek üzere öğretmen yardımcı kadrosu talep ediyoruz.” diyen Maviş, eğitimdeki aksaklıkların giderilmesi için okul öncesi, ilkokul ve özel eğitim alanlarında gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydetti.

"Beslenme sorunu arttı, öğrencilerin yüzde 53’ü sağlıklı gıdaya erişemedi"

Maviş, tam gün eğitimle ilgili 73 okulda yapılan araştırma yaptıklarını belirterek, öğretmen eksikliğinin genelde yaşanmadığını ancak kalabalık sınıfların eğitim kalitesini olumsuz etkilediğini söyledi. "Bazı derslerde öğretmen bulmakta zorluk yaşanıyor ve bu durum öğrencilerin eğitimine olumsuz yansıyor" diyen Maviş, servis saatlerindeki düzensizliğin ise öğrencileri mağdur ettiğini vurguladı.

Maviş, servis saatlerindeki aksaklıklar nedeniyle öğrencilerin yüzde 43'ünün okulda kalmak zorunda kaldığını, bu da katılım oranlarında yüzde 52'lik bir düşüşe neden olduğunu ifade etti. Etkinlik gruplarındaki kalabalık, öğretmen yetersizliği ve ders çakışmaları yüzünden öğrencilerin istedikleri etkinliklere katılamadığını belirten Maviş, "Beslenme sorunu da arttı, öğrencilerin yüzde 53’ü sağlıklı gıdaya erişemedi" dedi.

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel:

“Okulların yüzde 40’ının deprem risk raporu yok”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, “Geçici öğretmenlerin istihdam edilmesi bir politika eseridir. Kime yarıyor? Çavuşoğlu’na” dedi. Konteyner sınıfların da ‘yatırım meselesi’ olduğunu belirten Gökçebel, “Bir kısım yapılan konteynerler ciddi tehlike arz ediyor.” şeklinde konuştu.

Gökçebel, okulların yüzde 40’ının deprem risk raporu olmadığını bu okulların da tehlike arz eden okullar olduğunu söyledi. Öğretmen açığının sayısının düştüğünü ancak ocak ayından sonra çıkanlarla birlikte bu rakamın 40 olacağını belirten Gökçebel,  “Zamanında yapılmayan atamalardan dolayı okul müdürü, muavini, bölüm şefi, atölye şefi gibi temel eksiklikler de vardır. Rehberlik hizmetleri ve özel eğitim öğretmeni gibi ivedi ihtiyaçlarda da yeterince atama yoktur.  Yeterince kadro verilmiyor ve bunlar ihtiyaca cevap vermiyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye’den öğretmen getirilmesinin, işsiz öğretmenlere büyük haksızlık olduğunu ifade eden Gökçebel, “2000'in üzerinde öğretmen adayı başvuruyor ve Eğitim Bakanlığı bu çocukları göç yollarına sevk ediyor.” dedi. Okulların mevcut durumunu da değerlendiren Gökçebel, “Okulları yapıldı diyorlar ama bunların hiçbiri doğru değil. Konteyner okul modellerine geçtik. Ciddi anlamda okul alanları bitirilmiştir. Okullar bile tamamlanmamış, inşaatlar durmuş” diye vurguladı. Birçok okulun deprem risk raporunun bulunmadığını ve yangın güvenliği konusunda Bakanlığın herhangi bir planlamasının olmadığını belirten Gökçebel, “Bütçenin nasıl kullanıldığını bilmiyoruz, bazı müteahhitler ödenmiyor diye vazgeçti. Bu, bir ihmalin ötesinde yolsuzluk sorunudur.” dedi.

“Okullar dökülüyor, ne tam gün eğitimi?”

“Biz yarım gün eğitimi yapamıyoruz. Şu anda okullar dökülüyor, ne tam gün eğitimi?” sorusunu soran Gökçebel, “Tam gün eğitimde hiçbir şey yapılmadı. Ders saatlerinde sayısal bir artış dışında bir şey yok. 40 kişilik sınıflarda özel çocuklar, dil bilmeyen çocuklar var. Akran zorbalığı arttı. Bu çocukların sağlıklı bireyler olarak eğitim almasını engelliyor. Bu toplum 3-5 sene sonra çok daha korkunç bir şekilde bu açığı ödeyecek.” ifadelerini kullandı. Gökçebel, mevcut alt yapının tam gün eğitime hazır olmadığını vurguladı.

Bu haber toplam 3431 defa okunmuştur