1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Eğitim sistemi dört duvar arasına hapsoldu”
“Eğitim sistemi dört duvar arasına hapsoldu”

“Eğitim sistemi dört duvar arasına hapsoldu”

Yeşil Barış Hareketi (YBH) Başkanı Feriha Tel, yeni eğitim döneminin başlamasına kısa bir süre kala, okulların çevre ve yeşil alan sorunu başta olmak üzere mevcut sorunları YENİDÜZEN’e değerlendirdi.

A+A-

Tünay MERTEKÇİ

Yeşil Barış Hareketi (YBH) Başkanı Feriha Tel, yeni eğitim döneminin başlamasına kısa bir süre kala, okulların çevre ve yeşil alan sorunu başta olmak üzere mevcut sorunları YENİDÜZEN’e değerlendirdi. Okullardaki çevre sorununu “Okullarımız, öğrencilerimiz ve eğitim sistemimiz dört duvar arasında, betonların içinde hapsolmuş durumda” diye nitelendiren Tel, özellikle yeni yapılan okullarda hiç yeşil alan olmadığına dikkat çekti. Feriha Tel, “Hem çevre düzenlemesi kötü hem de çocukların doğaya çıkıp bir şeyler öğrenebilecekleri hiçbir alan yaratılmamış durumda” dedi.

 

"Okulların yeni eğitim dönemine hazır olmadığını görüyoruz"

Tel, "Ekosistemin, kültürel mirasımızın ve eski eserlerimizin önemini konuşmak yerine, bunlarla ilgili neler öğretebileceğimizi ve öğrencilerimizi nasıl daha bilinçli yapabileceğimizi tartışmak yerine, okulların açılmasına kısa bir süre kala hala çocukların depreme dayanıklı olmayan binalarda eğitim görmek zorunda olmasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor" dedi. Ayrıca, öğretmenler sendikalarından Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) kadar herkesin okulların yeni eğitim dönemine hazır olmadığını belirttiğini vurgulayan Tel, "Bu durum, toplumda motivasyonsuzluk ve umutsuzluğa sebep oluyor. Hem çocuklar hem veliler hem de eğitimciler, çocuklar için sadece güvenli bir şekilde girebilecekleri binalar talep ediyor. Bundan daha fazlasını hayal etmek ve istemek bile lüks olarak görülüyor" ifadelerini kullandı.

 

"Konteyner sınıflar geçici çözümlerdir"

Yeni dönemde birçok okulda güçlendirme çalışmalarının yapılmadığını ve eğitimin konteyner sınıflarda başlayacağını belirten Tel, "Bizim çocuklarımız buna layık olmamalı. Konteynerler geçici çözümlerdir. Şu an ülkemizde çocukların eğitime bu şekilde başlaması için herhangi bir olağanüstü durum yoktur" şeklinde konuştu. Okulların içerisinde doğal alanları ağaçlandırmanın önemli olduğuna değinen Tel, mevcut eğitim bakanlığıyla bunu yapmanın mümkün olmadığını belirterek, "Yönetim değişikliği şart. Yerel yönetimlerin de bu konuda büyük bir sorumluluk üstlenmesi gerekiyor" dedi.

 

"Ağaçlandırma ve yeşil alanlar çocukların sağlığı için önemli"

Feriha Tel, son dönemlerde yapılan bilimsel çalışmaların, ağaçların önemine dikkat çektiğine vurgu yaptı. "İklim kriziyle etkilendiğimiz bu günlerde, aşırı hava dalgalarından korunmamız için ağaçların önemine vurgu yapılıyor. Şehirlerimizde yeşil alanların çoğaltılması, bununla birlikte okulların içerisinde de ağaçlandırma yapılması gerekiyor" diyen Tel, çocukların, doğal bir ortamdaymış gibi hissetmesi için yeşil alan yaratılması gerektiğini ifade etti. Özellikle son dönemlerde yapılan okullarda, hiç yeşil alan veya doğal ortam yaratılmadığının altını çizen Tel, "Çocuklar güneşten ve yağmurdan olumsuz etkilenmektedir. Çocuklar teneffüslerde, doğal ortamda, yeşil alanlarda vakit geçirmek yerine, sınıflara hapsoluyor. Yağmurdan, güneşten, soğuktan korunacakları bir alan öngörülmemiştir. Çocuklar sınıflarda kapalı kalıyorlar ve çoğu zaman sınıftan bile dışarıya çıkmadan okul gününü bitiriyorlar" dedi.

 

"Çocuklar doğayla iç içe bir eğitim almıyor"

Tel, okullarda yeşil alanların ve ağaçlandırma çalışmalarının yapılmadığını, çocukların ekosistemin bir parçası olarak doğayla iç içe bir eğitim almadığını düşündüklerini belirtti. Feriha Tel, "Çocukların eğitim yılı içerisinde birçok kez okulun dışına çıkıp yeşil alanlarda yürüyüş yapmaları gerekiyor. Okullarımız, öğrencilerimiz ve eğitim sistemimiz dört duvar arasında, betonların içinde hapsolmuş durumda. Hem çevre düzenlemesi kötü hem de çocukların doğaya çıkıp bir şeyler öğrenebilecekleri hiçbir alan yaratılmamış durumda" ifadelerini kullandı.

 

"Kültürel değerlerini bilmeyen çocukların, bu değerleri korumasını bekleyemeyiz"

Ülkede toplanıp yenilebilen birçok bitki ve ot olduğunu ancak çocukların okul dışına çıkmadıkları için bunları öğrenemediklerini söyleyen Tel, "Kültürel miras yerlerine gidilmiyor, bir şehirden başka bir şehre gitmeyen çocuklar yetiştiriyoruz. Kültürel değerlerini bilmeyen çocukların, bu değerleri korumasını bekleyemeyiz. Bu değerleri içselleştirerek büyümeleri çok önemlidir" dedi.

 

"Doğadan korkmayan çocuklar yetiştirmeliyiz"

Yeşil Barış Hareketi olarak eğitim sistemine katkı yapmaya çalıştıklarını belirten Tel, "İpek Koza Festivali'ni yıllardır düzenliyoruz. Son iki yıldır Girne bölgesindeki okullara ipek böceği götürüyoruz. Başkalaşımın çok güzel bir örneği olan bu dönüşüm hikâyesi ile çocukların doğaya olan özlemini gözlemleyebiliyoruz. Doğadan korkmayan çocuklar yetiştirmenin yolu, çocukların doğada büyümesiyle mümkün olabilir. Doğanın bir parçası olduğunu bilen nesiller yetiştirmemiz gerekiyor. Çocuklarımızı doğayla daha fazla buluşturmalıyız" ifadelerini kullandı.

 

“Okullarda kaliteli içme suyuna erişim önemli bir sorun"

Çevre eğitiminin önemli olduğunu ancak sadece bir ders olarak kalmasının yeterli olmadığını vurgulayan Tel, "Çocuklara deneyimleyecekleri ortamlar yaratmak önemlidir. Aksi takdirde, çevre eğitimi onlar için sadece bir okul dersi olarak kalır" dedi. Tel, okullardaki sorunların sadece yeşil alanların eksikliğiyle sınırlı olmadığını, kaliteli içme suyuna erişimin de önemli bir sorun olduğunu söyledi. "Dünyadaki birçok gelişmekte olan ülkede çözülmüş bir konu olan kaliteli içme suyuna erişim de önemli bir sorundur. Özellikle ülkemizde özel okullarda bu imkân var; çocuklar termoslarına su doldurup sebillerden içme suyuna erişebiliyorlar. Devlet okullarında ise bu imkân çok kısıtlı" dedi.

 

"Her okulda arıtma sistemleri ile kaliteli içme suyu sunmak hedefimizdi"

Yeşil Barış Hareketi olarak yıllar önce bir proje başlattıklarını ancak karşılık bulamadıklarını belirten Tel, "Her okulda arıtma sistemleri ile kaliteli içme suyunu çocuklara sunmayı hedefliyorduk. Bunun için fon bile bulmuştuk. 20’den fazla okula arıtma sistemi takıp çocuklara içme suyu temin etmeyi planlamıştık. Ancak bu süreçte sürdürülebilirlik sözü vermemiz gerekiyordu ve devletin de bu projeyi bir devlet politikası olarak taahhüt etmesi gerekiyordu. O dönemde devletten olumlu bir geri dönüş alamadık ve bazı ticari çevrelerin de baskısı oldu" dedi.

 

"Plastik pet şişelerden su içmenin zararlı olduğu biliniyor"

Tel, dünyada plastik pet şişelerin sağlıkla ilgili zararları üzerine çalışmalar yapıldığını kaydetti. Plastik pet şişelerden su içmenin özellikle küçük yaş gruplarında zararlı olduğunun bilindiğini vurgulayan Tel, "Bu durum hem çevresel hem de sağlık açısından önemli. Ekonomik anlamda da çevresel atıkların azaltılması ve sağlık açısından tüm okullarımızda kaliteli içme suyuna çocukların erişimi olmalı" ifadelerini kullandı.

 

“Çocuklar için daha güvenli ve yeşil ortamlar sağlanmalı"

Feriha Tel, Eğitim Bakanlığı’nın yeni dönemdeki önceliğinin, çocukların güvenli bir ortamda eğitim almalarını sağlamak olması gerektiğini belirterek, "Önümüzdeki yıldan itibaren iş birliğine hazırız. Uzmanların olacağı bir ekip kurarak, her okulun çocuklar için daha yeşil ve daha mutlu olabilecekleri bir hale getirilmesi için çalışmaya hazırız. Projelerimizi de yürütüyoruz. Tüm ada geneline yayma konusunda her türlü inisiyatifi üstlenmeye hazırız. Yeter ki eğitim konusunda üzerlerine düşeni yerine getirsinler" dedi.


Yeni eğitim dönemi öncesi, Tünay Mertekçi’den yazı dizisi:

Eğitimin içyüzü

Sağlıktan, psikolojiye; sosyolojiden, çevreye; müfredattan, okulların fiziki durumuna kadar… Konunun uzmanları, eleştiri ve önerilerini, bu yazı dizisinde dile getiriyor. “Eğitimin İçyüzü” her Perşembe, YENİDÜZEN’de.

Bu haber toplam 1427 defa okunmuştur