Dila ŞİMŞEK

Ülkede Mart ayında görülen Corona virüsü (Covid-19) nedeniyle eğitim durdurulurken, ‘uzaktan eğitim’ sistemine geçildi.

Ancak öğrencilerin kayıpları, sınav tarihleri ve ders yılı ile ilgili henüz net bir çalışma ortada yok.

Eğitim ve Kültür Bakanlığı, öğrenciler için ‘uzaktan eğitim’ uygulamasıyla, internet sitesi aracılığı ile temel konuların eğitimine başlamıştı.

Uzaktan eğitim ile müfredattaki konular öğrencilere aktarılsa da, sınavlar, sınav soruları, sınıf tekrarı gibi huşularda henüz net bir karar açıklanmadı.

YENİDÜZEN’e konuşan İlköğretim Dairesi Müdürü Hakkı Başarı, sürece göre eğitimin şekilleneceğini belirterek, çocukların ders kayıplarının giderileceğini, bu kayıplardan olası sınavlarda muaf olacaklarını açıkladı.

Eğitimci Salih Sarpten ise, bir an önce akademik plan yapılması gerektiği çağrısı yaparak, öğrencilerin kaygılarının giderilmesini istedi.

Öte yandan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş ise, “Ders geçme kriterleri ile ilgili öğretmenlerimizin kanaatine güvenmeli, KGS'ye ilk dönem başvuru yapmış tüm çocuklar ortaokullar içerisinde akademik sınıflar oluşturularak sınavsız bir şekilde kolejlere yerleştirilmelidir” şeklinde açıklamada bulundu.

İlköğretim Dairesi Müdürü Hakkı Başarı:
“Çocuklar sınavlarda ders kayıplarından muaf olacak”

 İlköğretim Dairesi Müdürü Hakkı Başarı, Covid-19 nedeniyle eğitimde yaşanan kayıplarla ilgili hala önümüzdeki sürecin beklendiğini, alınacak kararların sürece göre şekilleneceğini açıkladı. Başarı, öğrencilerin ‘asla mağdur edilmeyeceğini’ belirterek, merkezi sınavlarla ilgili ne gibi bir çözüm üretileceğinin henüz net olmadığını kaydetti. Başarı, “Sınavlarda çocuklar, yaşadıkları ders kayıplarından muaf olacaklar, sınav soruları buna göre hazırlanacak. Ancak eğitimle ilgili her şey henüz kesinleşmese de, alacağımız her kararın çocukların lehine olacağını söyleyebilirim” şeklinde konuştu.

Eğitimci Salih Sarpten:
“Bakanlık, en kötü senaryoya hazırlanarak, merkezi sınavları Temmuz, Ağustos gibi aylara ertelemelidir”

Eğitimci Salih Sarpten, Mart ve Nisan aylarının eğitimde çok büyük bir kayba neden olduğunu ifade ederek, bu sürecin muhtemelen uzayacağına inandığını belirtti. Sarpten, akademik takvimin ivedilikle çalışılması gerektiğini vurgulayarak, öğrencilerin kafasında “Mezun olacak mıyım, sınıf tekrarı yapacak mıyım, sınava girecek miyim, ne zaman sınava gireceğim ve nelerden sorumlu tutulacağım” gibi önemli sorular olduğunu kaydetti.

Sarpten, birçok çocuğun dershanede hazırlanarak KGS sınavlarına çalıştığını, şimdi ise bu sınavın ne zaman yapılacağının belli olmamasının kaygı yarattığını ifade etti.

“Uzaktan eğitim yapılıyor, öğrencilerin kendi sorumluluğu ile ders çalışması ve hazırlanması bekleniyor. Ancak öğrenciler, sınavda ne gibi sorularla karşılaşacağını bilmiyor. Eğitim Bakanlığı, en kötü senaryoya hazırlanarak, merkezi sınavları Temmuz, Ağustos gibi aylara ertelemelidir. O zaman geldiğinde, işler hala kötüyse bir erteleme daha yapılabilir. Ancak çocuklara bir zaman belirtilmelidir” şeklinde konuştu.

Yeni öğretim yılına hazırlanılması gerektiğine işaret eden Sarpten, öğretmen istihdamı, ders kitaplarının hazırlanıp basılması, okullardaki altyapı sorunları gibi konular için bir plan hazırlanmasına dikkat çekti. Eğitimde kaybedilen dönemin, bir sonraki döneme yansıyacağını söyleyen Sarpten, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, ÖSYM ve IGCSE sınavlarının ertelenmesine bakılarak, KGS’nin de ertelenebileceğini belirtti.

KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş:
 “KGS'ye ilk dönem başvuru yapmış tüm çocuklar sınavsız bir şekilde kolejlere yerleştirilmelidir”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş, KGS'ye ilk dönem başvuru yapmış tüm çocuklar ortaokullar içerisinde akademik sınıflar oluşturularak sınavsız bir şekilde kolejlere yerleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Maviş, KTÖS’ün sınavsız bir şekilde koleje giriş sisteminin mümkün olduğunu yıllardır savunduğunu söyledi.

Maviş’in açıklaması şu yönde:

“UNESCO'ya göre, okulların kapatılması kararı dünya öğrenci nüfusunun yüzde 91'ini etkiledi. Okulların kapatılması ile Avrupa ülkelerinin birçoğu ulusal kanal, webinar, çevrimiçi ve diğer dijital ve sosyal destekler ile uzaktan eğitime devam ederken, birçok özel kurum da ücretsiz olarak kapılarını topluma açmıştır. Ülkemizde dijital alt yapı eksikliği nedeniyle sıkıntılar oluşmuştur. Öğretmenlerimizin birçoğu bireysel olarak aileler aracılığı ile öğrencilerine online ulaşmaktadır. Bununla birlikte gönüllü öğretmenlerin kaydettiği videolarla bakanlıkta bir portal oluşturmuştur.  Bu olumlu adımın TV yayını ile desteklenmesi ve tüm çocuklara eksiksiz ulaşması gerekmektedir. Ailelerin cihaz ve internet problemleri, tek dillilik, farklı alternatif çeşitliliğin yoksunluğu,  tek yönlülük, çocukların motivasyonunun düşük olması, pandemi salgını ve ekonomik sıkıntıların öncelikli olması, sistemin sınırlılıklarını da ortaya koymaktadır. Bununla birlikte Eğitim Bakanlığının 'toplumsal dayanışma gösterilen bir dönemde sendikaların eğitime katkısını göz ardı ederek, polise şikayet edecek, öğretmenlere tehditvari mesaj gönderecek davranışlarda bulunması başka bir travmaya neden olmuştur. Sendikamız, toplumun ve öğretmenin beklentisini doğru okuyarak, bu dönemde kavgayı değil dayanışmayı ve çeşitliliği öngörmektedir. Bu noktada yarışmacı sınavlardan çok önceliğimizin sağlık, barınma, beslenme hakkının olduğunu belirtmeliyim. Eğitim hakkında göz ardı edilmemesi ve bu dönemdeki eğitim faaliyetlerinin eşitsizlik yaratmaması gerektiğinin altını çizmekte fayda var.  Okulların ne zaman ve nasıl açılacağı sorularına yanıt bulmak için Eğitim Bakanlığı başta sendikalar, sağlık uzmanları, sosyal hizmet uzmanı ve psikologlarla çalışmaya başlamalıdır.  Sosyal mesafe kurallarını uzun bir süre uygulayacaksak, oyun alanları ile ilgili önlemlerin nasıl olacağı, metrekareye göre sınıftaki öğrenci sayısının ne olacağı, eğitim günü sayısı, ders süresi ve tatil zamanlarının nasıl yürütüleceği ile ilgili çalışmalar hemen başlamalıdır. Ders geçme kriterleri ile ilgili öğretmenlerimizin kanaatine güvenmeli, KGS'ye ilk dönem başvuru yapmış tüm çocuklar ortaokullar içerisinde akademik sınıflar oluşturularak sınavsız bir şekilde kolejlere yerleştirilmelidir. Sendikamızın yıllardan beri kolej giriş sisteminin sınavsız bir şekilde gerçekleşebileceği ile ilgili öngörüleri mevcuttur. Bu önerilerin hayat bulması KGS kaygısını da ortadan kaldıracaktır”