1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Eğitim ve sağlıkta tasarruf olmaz"
"Eğitim ve sağlıkta tasarruf olmaz"

"Eğitim ve sağlıkta tasarruf olmaz"

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Hükümetin ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın, ekonomik krizi bahane ederek öğretmen kadrolarında kesintiye gidip tasarruf etmeyi düşünmemesi gerektiğini kaydetti.    

A+A-

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Hükümetin ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın, ekonomik krizi bahane ederek öğretmen kadrolarında kesintiye gidip tasarruf etmeyi düşünmemesi gerektiğini kaydetti.    

KTÖS Örgütlenme Sekreteri Akgün Kaçmaz yaptığı yazılı açıklamada, Adayı ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin, insanoğluna kötü tecrübeler yaşatarak eğitimin ve sağlığın ikinci plana atılamayacağını bir kez daha öğreterek hatırlattığını belirtti.

Eğitime ve sağlığa yeteri kadar önem vermeyen ülkelerin bu süreci büyük bedeller ödeyerek geçirdiği ve geçirmeye devam ettiğine işaret eden Kaçmaz, adanın kuzeyini dünya geneline göre daha az etkileyen koronavirüs salgınının, özellikle eğitim alanında günümüz koşullarındaki ihtiyaçları ve gereksinimlerinin açık bir şekilde gösterdiğini bildirdi.  

Hükümet ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın, ekonomik krizi bahane ederek öğretmen kadrolarında kesintiye gidip tasarruf etmeyi düşünmemeleri gerektiğine vurgu yapan Kaçmaz, Covid-19 sürecinde, tüm dünyaya eğitimde ve sağlıkta tasarruf olmayacağının bir kez daha gösterildiğini kaydetti.

Kaçmaz, Hükümet edenlerin uyarı ve önlemleri dikkate almasını, eğitim ve sağlığın ikinci plana atılamayacağını anlamasını ve eğitimde tasarruf politikası gütmeden gereğini yapmasını istedi.

Kaçmaz, öğretmen nakillerinde göz önünde bulundurulması gereken hususları şöyle sıraladı:

“1-Günümüzde çağdaş eğitim sisteminde kalabalık sınıflar, akademik olarak birçok dezavantaj barındırmaktadır. Şu an içinden geçtiğimiz Covid-19 salgını ile birlikte bu husus daha da önem arz etmiştir. Kalabalık sınıflar, akademik olarak çekincelerin yanında sağlıkla ilgili de ciddi riskler ve tehditler oluşturmaktadır. Tüm bu gerçekler göz önünde bulundurulmalı ve öğretmen nakillerinde bu hususa dikkat edilmelidir.

2-Ülkemizde özel okullarda öğrenim gören çok sayıda öğrenci bulunmaktadır. Yıllardır dile getirdiğimiz üzere TL kullanımından kaynaklı devalüasyon ile sürekli karşı karşıya kalıyor, ciddi ekonomik krizler yaşıyoruz. Dövizin ciddi şekilde yükselişi, Covid-19 sürecinde vatandaşların maaşlarını eksik veya hiç alamama gibi durumlarla karşı karşıya kalması ve ekonomik sıkıntıların daha da artabileceğini düşündüğümüzde özel okullardan devlet okullarına öğrenci boyutunda ciddi sayılarda geçiş olması muhtemeldir. Covid-19 sürecinde 45 bin kişinin adamızdan ayrıldığı ifade edildiğinden, bakanlık, bu durumdan kaynaklı öğrenci azalması olacağını varsayıyorsa yanılmaktadır. Yaptığımız çalışmalarda, bu süreçte yurt dışına giden ilkokul çağındaki öğrenci sayısının çok az olduğu görülmektedir. Yukarda da belirttiğimiz üzere özel okullardan devlet okullarına bir geçişin olacağını düşünürsek, devlet okullarında öğrenci sayılarında azalma değil tam tersi yönde öğrenci artışı yaşanacaktır. Bunu tahmin etmek bu kadar kolayken, bakanlık bu durumu mutlak suretle göz ardı etmemelidir.

3-Yoğun olarak yaşanılan bazı bölgelerden, ilkokul çağındaki öğrencilerin bir kısmının ayrılması söz konusu olsa bile, sınıf sayılarımız, bazı okullarda ideal bazı okullarda ise idealin üzerinde kalmaya devam edecektir. Kalabalık sınıflar genellikle merkezi okullarda bulunmaktadır. Dolayısı ile özellikle kalabalık sınıfları olan okullarımızda sınıf sayısı adedinde bir değişiklik öngörülmemektedir. Sendika olarak üyelerimiz ve idarecilerimiz ile yapmış olduğumuzu istişare ve araştırma sonucunda okullardaki çalışan ailelerin hemen hemen tümünün halen adamızda ikamet etmekte olduğunu saptamış bulunmaktayız. Örnek vermek gerekirse; Lapta İlkokulu’nda sadece bir aile yurt dışına çıkmış ve geri gelip gelmeyecekleri ile de ilgili kesin bilgi alınamamıştır.

4-İlköğretimde hem sendikamız hem de mevcut öğretmen kadromuz her zaman elini taşın altına koymuş, bundan sonra da sorumluluk almaya devam edecektir. Yılladır yürüttüğümüz objektif çalışmalar ve nakiller sonucunda okullarda görev yapan öğretmenlerimiz, tavan sayıya yakın ders yükü ile görevlerini yerine getirmektedirler. Sendikamız bu yıl da objektif ve aynı mantalite ile bir ön çalışma yapmış, ihtiyaçları ve talepleri belirlemiştir. Tüm bu ihtiyaç ve taleplere ilave olarak Sayın Eğitim Bakanı’nın basına yansıyan bazı açıklamaları olmuştur; 2019-2020 eğitim öğretim yılındaki kayıpları gidermek için ek olarak öğleden sonraları da okullarda eğitim verilebileceğini dile getirmiştir. Öncelikle sendikamızın bu fikre olumlu baktığını söylemekle birlikte, Eğitim Bakanlığının, ortaya çıkacak ders yüküne dikkat ederek, okullardaki öğretmen kadrolarını oluştururken bu durumu da göz önüne alması gerektiğinin altını çizeriz. İdeal, olması gereken kadroları talep ettiğimizi ve bu konuda ısrarcı olacağımızı Eğitim Bakanlığı yetkililerine ve kamuoyuna duyururuz.”

Bu haber toplam 1341 defa okunmuştur
Etiketler :