Eğitimde ‘değişim’ (!)
Türkiye ile KKTC eğitim bakanlıkları arasında bir “Mutabakat Zaptı” imzalandı ya!
Birinci madde de “İlahiyat.”
On dördüncü madde de!
* * *
“Eğitimdeki sorunları çözecek ve ihtiyaç duyulan değişimleri gerçekleştirecek önemli adımlar” diyor Bakan.
Eğitime dair tüm sorunlarımız Hala Sultan ve İlahiyat mı a dostlar!
* * *
Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu nasıl ezildi, büzüldü o koltukta, sözcükler nasıl evelendi, gevelendi dudaklarında, anlatamam...
* * *
“Türkiye’den koordinatör gelecek” demiştim, daha önce...
8’inci madde yazıyor.
“Koordinatörler.”
Bakan hemen kendini savundu:
“Türkiye’den gelmeyecek” dedi.
“O zaman Türkiye-KKTC arasındaki bir anlaşmada bu maddenin ne işi var” dedim.
Kimi kandırıyoruz?
Okullarımıza “müdür” atıyoruz diye, Türkiye’yle protokol mü yapıyoruz?
* * *
Bakınız nasıl anlatamadı!
Kelime kelime aynen deşifre ettim.
Ne demişse...
Çaresizliği göresiniz diye...
“...Burada bahsedilen koordinatör veyahut da koordinatörlerin, okul içerisinde yürütülen derslerin, eşgüdüm çerçevesinde yürütülmesi açısından, çünkü her branştan 5 tane 6 tane öğretmen varken, her biri ayrı ayrı kopukluk olmasın diye ilişkileri düzenleyen, aynı müfredatı uygulayan, aynı hafta içerisinde aynı konuları işlemesini koordine edebilecek bir anlayışın sonucu olarak burada; koordine eden kişi anlamında koordinatör olarak kullanılmaktadır; zaten bizim yasamıza göre de zümre ne demektir. Zümre başkanlığının karşılığı olarak kullanmaktayız biz bu kelimeyi. Başkaları başka bir manada kullanıyorsa o da onların sorunudur, o bizim sorunumuz değil. Biz burada bu kelimeyi yazan ve bunun altına imza atan sorumlu kişiler olarak bizim burada bu kelimeyi yazarken ve imzalarken kullandığımız manası, zümre başkanlığı karşılığıdır...”
* * *
Daha ne yazayım şimdi!
* * *
Protokol niye imzalandıktan 12 gün sonra açıklandı, bunu da öğrendik!
Yine kelimesi kelimesine:
“Dışişleri Bakanlığı üzerinden tur atarak bugün bize geldi.”
* * *
Sordum, “Sayın Bakan, eğitime dair bütün meselemiz bu mu? İlahiyat mı sadece? Hala Sultan mı?”
Yine bir dolambaç, yine bir yuvarlama...
* * *
Basın toplantısı da bir başka ilginç!
Onbeş bürokrat oturuyor.
İki gazeteci.
Dört de kameraman.
“Canlı Yayın” var ancak, sadece Bakan konuşurken!
“Sorular” başladığında bitmiş oluyor yayın...
* * *
“Midesini aldırmış” demişlerdi.
İyi bile!
Kimin midesi kaldırır ki, “eğitimde değişim” diye “ilahiyat”a kilitlenmiş onca eziyeti çekmeye...