Yaz aylarının sıcaklığını iyice hissettirdiği bu günlerde eğitim yılının “tatil” dönemindeyiz. Ancak hiç kuşku yok ki aynı zamanda eğitimi yönetenlerin daha çok çalışmalarını gerektiren günlerdeyiz…

Okul alt yapılarının desteklenmesi, bina bakım onarımlarının gerçekleştirilmesi, öğretmen, yönetici, eğitim materyallerin yeni eğitim yılına hazır edilmesi gibi bir dizi yoğun ve ihmal edilemez uğraş verilmesi gerektiği aşikar…

Ne var ki geçmişte yaptıklarımızın daha iyisini yapmak bile artık yeterli olmuyor. Çünkü esas ihtiyacımız bizi geleceğe taşıyacak reform nitelikli uygulamaları hayata geçirmektedir.

• Yeni anlayışları içeren yeni okullar yapmalıyız… 
• Öğretmene daha çok yatırım yapmalıyız. Öğretmenlik meslek statüsünü yükseltecek uygulamaları işe koşmalıyız…
• Öğrencilerimizi baş döndürücü hızla değişen dünyanın gelecekteki ihtiyaçlarına göre nasıl eğitmemiz gerektiğini fark etmeliyiz. Onlara eleştirel düşünme, problem çözme, ekip çalışması, girişimcilik, medya okuryazarlığı gibi 21. Yüzyıl becerilerini kazandırmalıyız…
• Mesleki eğitimi işe koşmalıyız: Yaşam boyu eğitim yaklaşımıyla, mesleki teknik öğretim ve çıraklık eğitimi desteklenmeli, mezun takip sistemleri ve Mesleki Yeterlik Kurulu’nu kurmayı başarmalıyız...
• Artık tüm kesimleri fark etmeliyiz: Yabancı uyruklu ve göçmen aile çocuklarının ihtiyaçlarını görebilmeliyiz. Bir yandan eğitime çok kültürlü bir anlayış kazandırırken diğer yandan da bu öğrencilere yönelik “destek programlarını” sisteme entegre etmeliyiz…

Ve artık eğitim sistemimizi yeni bir boyuta taşıyacak anlayışa ihtiyacımız var.  Dersleri durağan bir bilgi yığını, öğrencileri de bu bilgi yığınını aktarılacak bir kitle olarak görmekten vazgeçmeliyiz…  Onları bir bilim insanı, edebiyatçı, yazar, şair, ressam, müzisyen, mühendis ya da konusunda uzman bir araştırmacı gibi görüp gereksinim duyduğu bilgiyi ortaya çıkarma ve aktif olarak var olacak bir yaklaşımı kurgulamalıyız.

Bütün bunları hayata geçirmek için yapılması gereken tek bir şey var. O da planlama… Gelecek 10 yılı kapsayacak projeksiyonlu bir eğitim stratejik planına ihtiyacımız var. Öyle gelip-giden hükümetlerin değiştiremeyeceği, Milli Eğitim Bakanlığı’nın adında yer alan “milli” kelimesinin hakkını veren toplumsal bir yaklaşımla hazırlanmış stratejik bir plan…

Evet, şimdi tatildeyiz… Ancak bu tatilin öğrenciye yönelik olduğunu unutmadan, eğitim sistemine yön verenlerin esas çalışma zamanlarının tam da şimdi olduğunu fark ederek bıkmadan usanmadan çalışmalıyız.

Evet, zor olacak, evet sorunlarla, sıkıntılarla karşılaşacağız ama başka da çözüm yok gibi… Kısacası ya kilitli dünyamızdaki eski uygulamalar bizi nereye sürüklerse sürüklenmeye devam edeceğiz ya da eğitimde reform yaratacak kapıyı aralayacak anahtarı kullanacağız…

Aklınızda Bulunsun

Yükseköğretim Stratejik Plan Çalıştayı ve Sonrası 

YÖDAK tarafından düzenlenen “Yükseköğretim Stratejik Plan Çalıştayı” tamamlandı. Çalıştayın, oldukça nitelikli ve verimli geçen bir platformda geçtiğini söyleyebilirim. Ancak önemli olan bundan sonrası…

YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Büke tarafından paylaşılan kapanış bildirisi de önemli olanın bundan sonrası olduğuna açıkça dikkat çekiliyor. Bildirideki “Çalışmanın akademik ve bilimsel olarak desteklenmesi ve ortaya çıkan Yükseköğretim Strateji Belgesinin kabul görmesi ve uygulanması için devlet tarafından onaylanması ve sahiplenilmesi gerekmektedir” ifadelerinin oldukça önemsenmesi gerektiğini düşünenlerdenim.

Hiç kuşku yok ki; YÖDAK’ın kurumsal yapısı güçlendirilmelidir ancak ülkemizdeki yükseköğretimi bugünkünden daha iyi duruma getirmek için bu yeterli değildir. Esas olan eğitim sisteminin tamamını öngören bir anlayışla bütünlüklü olarak yükseköğretimi planlayabilmek, bu planı ülke yönetimindeki diğer planlamalara esas oluşturacak bir belge haline getirmek ve bu anlamda bir toplumsal seferberliği başlatabilmektir. Aksi durumda KKTC’nin elindeki bu büyük potansiyel, gelişerek bizi daha aydınlık günlere taşımaya değil, sorunlar yumağı haline gelerek bizi kötü günlere taşıyabilir…

Yenilikçi Eğitim Ortamı Fotoğrafları

Yaratıcı ve Özgün Sınıflar

Bu haftadan itibaren eğitim sayfamızda yeni bir köşemiz var. Bu köşede akademik yazılar yerine sizleri sıra dışı ve yenilikçi eğitim ortamı fotoğraflarıyla buluşturma niyetindeyim…

İlk fotoğrafımız yaratıcı ve özgün sınıfları gösteriyor. Bu sınıflar, sıraları ve masaları olan geleneksel ortamlar değil. Okulda herkesin kendini rahat hissedebileceği geniş öğrenme alanlarını içeren duvarsız sınıflar bunlar…