1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Eğitimde Unutulan Bir Konu: Denetleme
Eğitimde Unutulan Bir Konu: Denetleme

Eğitimde Unutulan Bir Konu: Denetleme

Eğitimde iki daire kayıp! Daire kaybolur mu!? demeyin. Kayboldu... Hem de bulana yüklü ödül verilecek derecede... Hangi daireler? Biri Eğitim Ortak Hizmetler, diğeri de Milli Eğitim Denetleme, Değerlendirme ve Yönlendirme Kurulu (MEDDYK). Diğerlerini

A+A-

 

 

Eğitimde iki daire kayıp!

Daire kaybolur mu!? demeyin. Kayboldu...

Hem de bulana yüklü ödül verilecek derecede...

Hangi daireler?

Biri Eğitim Ortak Hizmetler, diğeri de Milli Eğitim Denetleme, Değerlendirme ve Yönlendirme Kurulu (MEDDYK).

Diğerlerinin durumunu da sakın iyi sanmayın...“Fello” gibi suyun üstünde batıp batıp çıkıyorlar...

İki önemli daire kayboluncaya kadar ihmal edildi; öyle ya önemli olan ne varsa ihmal edilmedi mi!?

Bu ihmal, sadece kurumlar düzeyinde değil, değerler düzeyinde de oldu; eğitim vizyonu, öğrenci merkezli eğitim, programlar, kitaplar, öğretmen, öğrenci... daha nice ihmaller.

Eğitimin kendisi ihmal ediliyor.

Önemsemek geliştirmektir...

Fakat, bir şeyleri değiştirmek, geliştirmek anlamına gelmemektedir. Değişim kavramı özünde “iyi-kötü”, “olumlu-olumsuz” anlamlarını da barındırmaktadır.

Oysa gelişme; ilerlemektir, iyiye, olumluya yönelmedir...

Federe Devlet döneminden kalma Genel Kadro Yasası içinde bulunan birkaç kadroya dayanılarak müfettişler görevlendiriliyordu. Kuruluş, kadro, görev ve çalışma esaslarını belirleyen yasa yoktu. Denetim anlayışı yoktu. Ancak burada, bu konumda görev yapan bireylerin anlayışlarını kastetmiyorum. Devletin denetim anlayışının olmayışına vurgu yapmak istiyorum. Yani denetimi kimler, hangi amaçla, nasıl yapacağını belirten kurumsal anlayıştan söz ediyorum.

İki buçuk yıllık uğraştan sonra, 17 Nisan 2006’da Meclisin elli altıncı birleşiminde oyçokluğuyla MEDDYK Yasası kabul edildi. İzleyen yıllarda yapılan sınavlarla denetmenlerin ataması yapıldı. Artık görevleri yasayla belliydi.

Ne vardı bu yasada?

“Okullarda yürütülen eğitim ve öğretim etkinliklerinin verimlilik ve kalitesini yükseltmeye yönelik denetim ve değerlendirme işlemlerini yürütmek..”

Başka ne vardı?

“Çağdaş kaliteli eğitim standartlarına ulaşılması için yönetici, öğretmen ve diğer personele yardımcı olmak, işbirliği ve onlara yol gösterici, rehberlikte bulunmak, işbaşında eğitim hizmeti sağlamak...”

“Teknoloji ve bilim alanındaki gelişmeler ışığında eğitimde yenileşmeye öncülük etmek...”

“Üniversitelerde çalışan öğretim elemanlarından teknik ve akademik destek sağlamak...”

Bu yasada; verimlilik, kalite, rehberlik, işbaşında eğitim, yenileşme, öncülük, teknik ve akademik destek... var.

Nelerin ihmal edildiği anlaşılıyor sanırım.

Siyasi görüşlerine bakılmaksızın sınavlarda başarılı olan öğretmenler denetmen olarak atandılar... Atananlar, hem mesleklerinde, hem de toplumsal yaşamda saygın konumunda olan kişilerdi.

Ama şimdi ne oldu?

Bu kişiler bir kenara itildi; yapılanlardan habersiz...

Öğretmenlere karşı kâh hafiyelikte, kâh soruşturmada velhasıl kolluk kuvvetti olarak kullanılmak istenmektedirler. Hoş bunu da beceremediler ya! Özel dersçileri yakalamak için denetmenler günlerce uğraştılar, araştırdılar, soruşturdular, rapor yazdılar... Ne oldu? Bakan değişince, her şey ters yüz oldu. Neredeyse denetmenler suçlanıyordu, özel dersçileri rahatsız ettiler diye...

Saygınlık kalır mı artık!? Kalır mı?

Çalışma şevki, gelişme, adalet kalır mı?

Yasanın öngördüğü denetleme, değerlendirme ve yönlendirme işlevini kurup, kurumsal düzeyde gelişmesini sağlayacak 5 tüzük 2008 yılında hazırlanıp Teknik Kurul’da görüşülmeye başlanmıştı. 2009’dan beridir, iki buçuk yıldır bir tüzük bile geçmedi. Altı ayda bir tüzük geçseydi, şimdiye tamamlanırdı.

Ancak mesele beş veya altı tüzük meselesi değildir. Eğitimde ihmal edilen denetleme, değerlendirme ve yönlendirme işlevidir. Ve bunun kurumsal düzeyde gelişimidir.

Bugünkü yöneticiler sanıyorlar ki eğitim testlerle gelişecek. Bu büyük bir yanılgıdır, hatadır. Eğer küçük bir doğruluk payı olsaydı, gelişmiş ülkeler ilkokul birden test sınavlarını başlatmazlar mıydı? Bir tane ülke gösterebilir miyiz ki ilkokullarda testlere dayalı ölçme değerlendirme anlayışını kurma gayretleri içinde olsunlar. Bizim dışımızda yok...

Ne yazık ki ne bildiğimizi ve ne de bilmediğimizi biliyoruz. Ne yapacağımızı, ne yapmayacağımızı bilmiyoruz.

Eğitim bir sistemdir. Nasıl ki insan vücudunda her organın bir işlevi vardır. Eğitim de aynıdır. Kalbimizi, ciğerimizi, midemizi ihmal ettiğimizde hastalanırız, gelişemeyiz; vücut sağlığımız bozulur. Sağlıklı gelişme yerine, hastalıklarla boğuşur dururuz.

Eğitimin de kalbi niteliğinde olan denetleme, değerlendirme ve yönlendirme işlevleri ihmal edilerek sağlıklı gelişme olmaz. Sorunlarla boğuşup dururuz.

Bu nedenle eğitim sisteminde yasal alt yapısı hazırlanan MEDDYK, işlevsel ve kurumsal gelişimi için gerekli adımlar, siyasi kaygılardan uzak durulması koşuluyla atılması gerekmektedir.

Eğitim ciddi bir iştir ihmale gelmez, siyasete gelmez, şova gelmez...

Daha neyi, ne kadar ihmal edeceğiz?

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 2126 defa okunmuştur