Eğitim sistemimiz her açıdan eleştiri almanın yanında her geçen gün daha da derinleşen bir dizi karmaşık sorunla karşı karşıyadır. Hiç kuşku yok ki bu sorunların temelinde; vizyonsuzluk, plansızlık, programsızlık, ve eğitim bilimi ilkeleri yerine siyasi kaygılarla karar almadır. Kirli siyaset, eğitimle o kadar çok iç içe girdi ki sistemde pedagojiyi ara ki bulasın…

            Pedagojinin uğramadığı Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne dokundurmayız diyenler mi istersiniz… Kendini eğitim bakanlığı yerine koyarak “imam hatip lisesi yapacağız” diyen kurumlar mı… Pedagoji kimsenin aklına bile gelmiyor… Oysa bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey eğitim bilimi ilkelerini, eğitim sistemine entegre edecek anlayışlardır.

Toplum adına büyük sorumluluklar üstlenen yeni bir hükümet kurulması arifesindeyiz. Ve elbette ki bu hükümetten en çok beklenenlerden birisi de eğitimde yapılması gereken değişim ve dönüşümün gerçekleştirilmesidir. İşte eğitimde gerçekleştirmemiz gereken dönüşümler ve yapmamız gerekenler:

1. Yeni okullar yapmalıyız: Bugün eğitim sistemimiz en çok ihtiyaç duyduğu şey yeni okullardır. Bulunduğu alan ve kademeye uygun olarak bir okulun sahip olması gereken her anlamdaki standart özelliklerinden taviz verilmeden; pedagojik yaklaşımlarla oluşturulmuş yeni okulları eğitim sistemine kazandırmalıyız.
    
2. Öğretmene daha çok yatırım yapmalıyız: Öğretmenlik meslek statüsünü yükseltecek uygulamaları işe koşmalıyız. Öğretmenlik mesleğin gerileri düştüğü bir ortamda eğitim ileri gitmesi mümkün değildir. Çünkü en iyi öğretim programını (müfredat), en iyi ders kitabını, en iyi okulu yapsak da her şey öğretmen kadar iyidir.  Eğitimde en önemli olan, öğrenceye el veren, ona dokunan öğretmendir. Öğretmen bu işin her şeyidir.
    
3. Öğrencilerimize 21. Yüzyıl becerilerini kazandıracak eğitim öğretim uygulamaları temel almalıyız: Bugün en çok talep gören 10 mesleğin bazılarının, bundan 15 yıl önce ancak adı biliniyordu. Gelecek 15 yılda durumun ne olacağını şimdiden kestirmek oldukça da güçtür… Bu durum, çocuklarımızı şu anda var olmayan işlerde çalışmaları, henüz icat edilmemiş teknolojileri kullanmaları ve bilmediğimiz problemleri çözmeleri için eğittiğimiz anlamına geliyor. Kısacası eğitim dediğimiz şey bugünden çok, geleceğe yöneliktir. O yüzden onlara eleştirel düşünme, problem çözme, ekip çalışması, girişimcilik, medya okuryazarlığı gibi 21. Yüzyıl becerilerini kazandırmamız gerekliliği tartışılmazdır.
    
4. Mesleki eğitimi işe koşmalıyız: Yaşam boyu eğitim yaklaşımıyla, mesleki teknik öğretim ve çıraklık eğitimi desteklenmeli, mezun takip sistemleri ve Mesleki Yeterlik Kurulu’nu kurmayı başarmalıyız.
    
5. Artık tüm kesimleri fark etmeliyiz: Yabancı uyruklu ve göçmen aile çocuklarının ihtiyaçlarını görebilmeliyiz. Bir yandan eğitime çok kültürlü bir anlayış kazandırırken diğer yandan da bu öğrencilere yönelik “destek programlarını” sisteme entegre etmeliyiz.

Sözün özü Kıbrıs Türk Eğitim Sistemi’nin; pedagojiyi unutmuş bugünkü halinden kurtaracak, her öğrencinin değerli ve öğrenebilir olduğunu bilerek özgür, üreten ve düşünen bireyler yetiştiren nitelikli bir sisteme dönüştürecek yeniden yapılmaya ihtiyacı var. 

Aklınızda Bulunsun

Kolej Sınavı Sonucu ve Karne Notları

Bu hafta sonunda ilkokul son sınıf öğrencilerinin korkulu rüyası Kolej Giriş Sınavı’nın birinci basamağı, ortaokul ve lise öğrencileri için de birinci dönem sonu sınavları var. Ve elbette ki bütün bunları birer not karşılığı var…

Ancak unutmayın ki ne kolej sınavı ne de karne notu çocuğunuzun zekasını, ya da gerçek başarısını göstermez. Bu notları çocuğunuz performansını hakkında size verilen ipucu olarak değerlendirilmelidir. Bu nedenle düşük sınav notu veya kırık karne notların varlığı çocuğunuz performansını artırmanız için neler yapabileceğinizle belirlemenize adına kullanmanız gereken birer veriden fazlası değildir.

Bu notları gereğinden fazla önemli kılmayın ama asla önemsizleştirmeyin de... Mutlaka nasıl düzeltilebileceği, performansının nasıl artırılabileceği ile ilgili yeni planlama ve programlamayı dikkate alın ancak bu programlamanın da çocuğunuza hayatı zehir edecek bir hal almasına izin vermeyin…

Biliyor muydunuz?

2018 Yılının Dünyanın En İyi Üniversiteleri Belirlendi

ABD merkezli bilgi ve haber yayıncısı US. News, “Dünyanın En İyi Üniversiteleri Sıralaması 2018” açıkladı. 74 ülkeden 1.250 yükseköğretim kurumunun değerlendirildiği listede Türkiye’den 30 üniversite yer aldı. Boğaziçi Üniversitesi 190’ıncılıkla Türk üniversiteleri arasında ilk sırayı elde ederken dünyanın en iyisiyse yine Harvard oldu.

ABD yine ilk 10’u domine etti. İlk 10’da aynı sırayı paylaşanlar dikkate alındığında 10 üniversiteyle temsil edilen ABD’yi, Cambridge ve Oxford gibi iki lider yükseköğretim kurumuyla temsil edilen İngiltere takip etti. Kıta Avrupası’ndan en iyi dereceyi İsviçre’nin lider üniversitelerinden 25’incilikle ETH Zürih elde ederken, Asya’da ise zirvede 43’üncü sırayla Ulusal Singapur Üniversitesi yer aldı. İşte ilk ondaki üniversiteler: (1) Harvard Üniversitesi (ABD), (2) Massachusetts Teknolojisi Enstitüsü (MIT) (ABD), (3) Stanford Üniversitesi (ABD), (4) California Berkeley Üniversitesi (ABD), (5) Oxford Üniversitesi (İngiltere), (6) California Teknoloji Üniversitesi            (ABD), (7) Cambridge Üniversitesi (İngiltere), (8) Columbia Üniversitesi (ABD), (9) Princeton Üniversitesi (ABD), (10) John Hopkins Üniversitesi (ABD).