Bay Kögler'e soruyorum, 'eğitime ayırdığınız bütçe ne kadar' diye...
Cevap hepimizi şaşırtıyor.
"Yok da yüzde 50" diye tepki veriyorum, Türkçe olarak...
"Pardon, birşey mi sordunuz?" diyor.
Tekrar etmesini istiyorum, 'Gerçekten mi' diye...
"Evet" diyor, "Eğitime ayırdığımız bütçe, Baden Württemberg bütçesinin tam yarısı…"
Eğitim bütçe oranı düşük bir ülkenin evlatları olarak bu şoku atlatmak kolay olmuyor tabii…
Kendisi de eğitimci olan Steffen Straube Kögler üsteliyor: "Bizim için eğitim en önemli görevlerin başında gelir, bu yüzden eğitime çok yüksek 
kaynak ayırıyoruz."
Elbette federe devletler 'güvenlik' gibi bazı önemli alanlarda fazla kaynak harcamıyor, çünkü o işleri büyük oranda federal devlet, yani merkez karşılıyor.
Öte yandan her eyalette yüzdelikler de farklı, zira eğitimde devletlerin özerkliği var, ancak Alman ekonomisinin geldiği seviye ve yaşam düzeyinin ulaştığı nokta, birçok konuyu izah ediyor.
Almanlar için insanların eğitilmesi ülke olarak da, bireyler olarak da zenginleşmek ve daha iyi yaşamak demek.
Bu kadar basit...
 

ÜRETİMLE İÇ İÇE EĞİTİM

Kögler'in verdiği bilgilere göre Baden Württemberg'te işsizlik oranı yüzde 3'lere kadar düşmüş. Almanya'nın birçok bölgesine göre refah seviyesi daha yüksek.
Bu kalkınmışlık halinin 'eğitimle üretimin iç içeliği'yle alakalı olduğu kesin...
Zira orta dereceli okullar ile iş dünyası birlikte hareket ediyor.
Kimi meslek liselerinde 10'uncu sınıfa gelen öğrenciler haftanın sadece birkaç gününü okulda geçiriyor, geri kalan günlerde ise işyerlerinde 
çalışıyorlar. Üstelik maaş da alarak... Sosyal yatırımları da yapılıyor tabii...
Şirketler Almanya genelinde en az 500 Euro ödüyor öğrenci-işçilere... 
Baden-Württemberg'te bu rakam 800 ile bin 200 Euro arasındaymış.
Ama zaten şirketler de bunu talep ediyorlar. Malum, Almanya çok uzun 
yıllardır yabancı işgücü davet ediyor. Üretim arttıkça çalışacak eleman lazım ve Alman şirketleri liselilerin üniversite yerine iş hayatına yönelmesi için ciddi efor harcıyorlarmış.
Bu da bizim pek aşina olmadığımız durumlardan biri...
Mesleki eğitimde uygulanan bu modele 'ikili sistem' deniliyor.
Sistemi uygulayanlar ise Eğitim Bakanlığı -yani devlet-, işverenler ve de sendikalar...
Anlayacağımız şu ki, ne devlet sendikaları 'öcü' görüyor, ne de iş dünyası...
Aksine 'eğitim üretim içindir' felsefesi, ortaya çok sağlam bir 'karşılıklı bağımlılık' ilişkisi çıkarıyor.
 

GÜNCEL SORUNLAR NE?

Sorunları yok mu Alman eğitiminin?
Bay Kögler sıralıyor, eğitim alanında Baden-Württemberg'te tartışılmakta olan güncel sorunları:
- Yabancıların entegrasyonu
- Dijital çağda eğitimi teknolojik olarak yenileme
- Eğitimde fırsat eşitliği konusunda eyaletler arasındaki farklılıkları giderme
- Giriş sınavlarında merkeziyetçiliğe dönüş mü, otonomiye devam mı?
Alman siyasetinin iki büyük partisi Sosyal Demokratlar ve Hrıstiyan Demokratlar bu konularda farklı bakış açılarına sahip.
Sürekli tartışıyorlar.
Ancak gündemlerinde 'okullar öğretmensiz açıldı', 'tatilde sınıf tadilatları bitmedi', 'nakil ve terfilerde torpil' gibi konular yok.
Bir de 'eğitimde özelleştirme...'
Toplamda yüzde 10-15 civarında öğrenci özel okullara gidiyor Almanya'da ve bu oranın artma ihtimali yok gibi... Çünkü devlet(ler) eğitime 'göz bebeği' muamelesi yapıyorlar!
 

(DEVAM EDECEK)

FOTOĞRAFLAR

İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 3’LERDE- Nüfusa ve alana göre üçüncü büyüklükteki Baden Württemberg eyaleti Güneybatı Almaya'da yer alıyor. Başkenti Stuttgart olan eyalet Almanya'nın en zengin eyaletlerinden biri… Otomobil endüstrisinin büyük bir bölümünü oluşturan firmalar bu eyalette bulunuyor. Eğitim kalitesinin yüksekliği de eyaletin özellikleri arasında… Son verilere göre eyalette işsizlik oranı yüzde 3’lere geriledi.

16 EĞİTİM BAKANI- Almanya’da toplam 16 Eğitim Bakanı var. Zira her eyalette eğitim farklı şekilleniyor. Koordinasyonu ise Berlin’deki ‘Eğitim Bakanları Konferansı Sekretaryası’ sağlıyor.