“Eğitimin sürmesi için gereken neyse yapılmalıdır”
Pandemi servisinde görev yapan Enfeksiyon ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emre Vudalı, pandemi döneminde her ülkenin kendi imkanlarına göre kurallar belirlediğini belirterek, tüm rehberlerin ortak noktasının eğitim hakkının engellenmemesi gerektiğini söyledi.
Ödül AŞIK ÜLKER
Pandemi servisinde görev yapan Enfeksiyon ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emre Vudalı, eğitim hakkının önemine vurgu yaparak, pandemi döneminde de eğitimin sürmesi için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini söyledi.
Pandemi dönemiyle ilgili her ülkenin kendi imkanlarına, şartlarına göre kurallar belirlediğini belirten Dr. Vudalı, tüm rehberlerin ortak noktasının eğitim hakkının devam etmesi olduğunu kaydetti.
“Okullar en son kapanacak yerlerdir” diyen Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu üyesi
Dr. Vudalı, okulların güvenli olması için ne yapılacağını konuşmak gerektiğini kaydederek, ECDC, CDC veya WHO rehberlerinde ateş ölçülmesinin önerilmediğini söyledi. Maske takmanın, fiziksel mesafeye dikkat etmenin, sınıfları havalandırmanın ve çocuklar arası etkileşimi azaltmanın önemine vurgu yapan Dr. Emre Vudalı, “Hastalığın bulaşmasını azaltacak en önemli faktörlerden biri kapalı ortamda maske takılmasıdır. Çocuklar her zaman mesafeyi koruyamayabilir, onun için maskelerin takılması hem hastalığı bulaştırma, hem de hastalığı edinme açısından ciddi anlamda riski azaltacaktır” diye konuştu.
Dr. Vudalı, Kıbrıs’ın kuzeyinde nüfusa oranla vaka sayısının yüksek olduğunun altını çizerek,
temas takip ekibinin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi ve “Temas ekibi ne kadar güçlü olursa, bulaş zincirleri o kadar erken kırılır. Kontrol altına almazsak kış geliyor, okullar açılıyor, vakalar daha da artacak” dedi.
Tıp-İş Yönetim Kurulu üyesi Dr. Vudalı, grip ve zatürre aşılarının önemine de dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Bu sene grip aşıları yine önemli olacak. Geçen sene zatürre aşıları yapıldı, bu sene onların ikinci dozu var, tekrarlamak gerekiyor... Aşılar henüz Türkiye’ye gelmedi. Grip aşılarını temin edip Influenza’ya karşı mümkün olduğunca hazırlıklı olmamız lazım o da bizim kapasitemizi zorlayabilir.”
“Kışta vakaların artmasını bekliyoruz”
Soru: Son dönemde vakalardaki ve ölümlerdeki artışı neye bağlıyorsunuz? Hastanedeki durum nedir?
Dr. Vudalı: Tüm dünyada vakalar arttı, bunun başlıca sebebi maske, el hijyeni ve fiziksel mesafe kurallarına uyumun azalmasıdır. Ayrıca insanlar sıkıldığı için kendilerini dışarı attılar, sosyalleştiler, temas arttı, hastalık daha kolay bulaşmaya başladı. Bunlar zaten virüsün istediği ortamlar. Kışta da vakaların artmasını bekliyoruz çünkü insanlar tekrar kapalı, havalanmayan ortamlara girecek.
“Vaka sayımız nüfusumuza göre yüksek”
Vaka sayımız nüfusumuza göre yüksek, kırmızı seviyededir. Tehlikeli bir vaka/nüfus oranında gitmeye devam ediyoruz. Oran olarak Türkiye’nin ve Güney Kıbrıs’ın üzerindeyiz, neredeyse İngiltere ile eşitiz. Bu vakaları azaltmamız lazım. Nasıl azaltacağız? AdaPass uygulamasını daha iyi uygulamamız gerekiyor, şu anda geçiş dönemindeyiz, Adapass uyumu henüz istenen düzeyde değil.
Vaka sayısına göre temas takip ekibinin güçlendirilmesi lazım. Temas ekibi ne kadar güçlü olursa, bulaş zincirleri o kadar erken kırılır. Kontrol altına almazsak kış geliyor, okullar açılıyor, vakalar daha da artacak.
“ECDC test üzerinden gitmiyor”
Soru: Okullar açılıyor, sürdürülebilir yüz yüze eğitimi hem Sağlık Bakanlığı, hem Eğitim Bakanlığı, hem de sendikalar vurguluyor. Bunun için ne yapmamız gerekirdi?
Dr. Vudalı: Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) rehberi okulların nasıl açılması gerektiğini düzenliyor, genelde test üzerinden gitmiyor. Daha çok hangi fiziksel koşullar olması gerektiğini belirtiyor. Fiziksel mesafe ve havalandırmanın olması gerekiyor. Hasta olan çocukların okula gelmemesi ve test yapması isteniyor. Çocuklara pandemi konusunda eğitimler verilmesi gerektiği vurgulanıyor. Eğitim çok önemli çünkü sonrasında alışkanlığı getirir. Örneğin nasıl öksürüp, hapşırmak gerektiği, ortak yerlere temas ettikten sonra el temizliğinin nasıl yapılması gerektiği anlatılmalı. Ayrıca maske takılması öneriliyor. Avrupa’da ECDC 12 yaşın üstündeki çocukların maske takmasını istiyor, Amerikan Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) ise 2-6 yaş arasına maske öneriyor, 6 yaş üstüne zorunlu kılıyor. Her sağlık otoritesinin farklı yorumu olabilir. Biz de 2-6 yaş arasına maske öneriyoruz, 6 yaşın üzerine zorunlu diyoruz. Aslında maske çok önemlidir, 2-6 yaş arasındaki çocukların buna uyması zor ama 6 yaşından sonra buna uyum bir miktar artar, o yüzden 6 yaştan sonra maskeyi zorunlu hale getirdik. Hastalığın bulaşmasını azaltacak en önemli faktörlerden biri kapalı ortamda maske takılmasıdır. Çocuklar her zaman mesafeyi koruyamayabilir, onun için maskelerin takılması hem hastalığı bulaştırma, hem de hastalığı edinme açısından ciddi anlamda riski azaltacaktır.
“Okullar en son kapanacak yerlerdir”
Soru: Havalandırmanın önemini vurguladınız ancak ardarda devam eden dersler varken bu nasıl olacak?
Dr. Vudalı: Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu olarak bu konuda da öneriler yaptık. Mesela çocukların okula geldiği saatler düzenlenmeli, hepsi aynı anda gelirse çocuklar arası temas artar. Tenefüse çıkış saatleri düzenlenmeli. Üst kurul kararları Ağustos başında alındı ve bu konularda gerekli düzenlemeyi okul yönetimine bıraktık. Her okulun şartları, uygulanabilirliği farklıdır, okul yönetimleri kendi şartlarına göre bunları uygulamak durumundadır. Her ülke kendi imkanlarına, şartlarına göre kurallar belirler ama tüm rehberlerdeki ortak nokta şudur; “en önemli şey çocuğun eğitim hakkıdır, bunun engellenmemesi lazım ve eğitimin sürmesi için gereken neyse yapılmalıdır.” Okullar en son kapanacak yerlerdir. Toplum içerisinde bulaşı engelleyemiyorsanız, hastaneler dolmaya başladıysa en son seçenek okulları kapatmaktır. Okullar açılacak, önemli olan okulların güvenli olması için ne yapılacağıdır, bunu konuşmak gerekir.
“Okul Pandemi Kurulları seri şekilde oluşturulmalı”
Soru: Eğitim Bakanlığı, hem devlet hem de özel okullara pozitif vaka ile karşılaşılması halinde atılacak adımları kapsayan bir kitapçık gönderdi. Buna göre her okulda Okul Pandemi Kurulu oluşturulması gerekiyor, okullar yarın açılıyor, bunlar oluşturuldu mu?
Dr. Vudalı: Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu olarak Ağustos ayının başında bir karar alarak bunun yapılmasını istedik. Okullar açılıyor ancak henüz Eğitim Bakanlığı bunların listesini Sağlık Bakanlığı’na göndermedi. Oluşturulsaydı, okullar açılmadan bu kurulların üyeleriyle bir görüşme yapmayı planlıyorduk. Her okulda vakalar çıkacak, temas takip ekibi okulları aradığında okuldaki temas takibini düzenleyebilecek ve kuralların uygulanmasını denetleyecek bir kurul olmasını istedik. Bunların seri şekilde oluşturulması gerekir.
“Günün sonunda konu imkanlara dayanır”
Soru: Okul açılmadan genel bir tarama yapılmaması da endişe yaratıyor...
Dr. Vudalı: Günün sonunda konu imkanlara dayanır. Her ülkenin imkanları farklıdır, bu konuda mali durum, laboratuvar kapasitesi gibi birçok faktör var. Gönül isterdi ki, herkese her gün bir PCR yapalım ve bu işi bitirelim. Ama ne insanların uyumu, ne de mevcut altyapıda bu mümkündür. Bütün ülkeler için bu geçerlidir. Rehberleri çıkarırken sadece sağlık değil ekonomik boyuta da bakılır. Avrupa ve Amerika bir öneri getirirken hem tıbbi olarak ne kazandıracağına hem de ekonomik açıdan ne götüreceğine bakıyor ve ona göre karar veriyor. Rehberler çocuğa semptomu varsa veya temaslıysa PCR test yapmayı öneriyor, biz de aynısını öneriyoruz. Bazı okullar kendi içinde farklı kurallar koyup, haftalık test isteyebiliyor. Biz bunu herkese öneremeyiz. 20-25 bin öğrenci var, bunların hepsine her hafta test yapmak ne ekonomik açıdan uygulanabilir, ne de bizim kapasitemiz açısından mümkün. Önerilen, şikayeti olan veya temaslı çocuklara test yapılmasıdır.
“Önemli olan koruyucu tedbrileri almaktır”
Soru: Sağlık Üst Kurulu okula girişlerde öğrencilerin ateşlerinin ölçülmeyeceği şeklinde bir karar aldı ancak Tabipler Birliği bunun yapılması gerektiğini söylüyor. Ateş ölçme uygulaması neden kaldırıldı?
Dr. Vudalı: ECDC, CDC veya WHO rehberlerinde ateş ölçülmesi önerilmiyor. Pozitif olan her iki çocuktan birinde semptom olmuyor, şikayeti olanların bazılarında ateş oluyor. Ateş ölçmek için girişlerde yığılmalar olduğunda çocuklar arası temas, etkileşim artacaktır. Çocuklar bu hastalığı ağır geçirmiyor, hastaneye yatış gerekmiyor, yoğun bakım ihtiyaçları olmuyor, bu oranlar biz sağlıkçıları sevindiriyor. Ama okul içerisinde birbirlerini bulaştırabilirler ve eve gidince riskli durumda olan annelerini, babalarını, nenelerini, dedelerini bulaştırabilirler. Önemli olan koruyucu tedbrileri almaktır. Maskemizi takmak, fiziksel mesafeye dikkat etmek, sınıfları havalandırmak, çocuklar arası etkileşimi azaltmak çok önemlidir. Şikayeti olana hemen PCR testi yap, yakın temasları izole edilmelidir. Bir sınıfta bir vaka çıkarsa, sınıf random olarak taranacaktır. Öğretmenlerden de bulaş olabileceği için onlardan belli aralıklar ile test istedik.
“COVID-19 tanısında altın standard PCRdır”
Soru: PCR’dan çok antijene yönelmiş olmamız pandemi ile mücadeleyi etkiler mi?
Dr. Vudalı: Dünya Sağlık Örgütü’nün test yapma stratejilerine göre COVİD-19 tanısında altın standard PCRdır ama antijen testinin şöyle bir avantajı var, hem maliyeti daha düşüktür hem de daha hızlıdır. O yüzden taramalarda kullanılabilir. Ancak şikayeti olan kişilerde veya temaslılarda PCR test yapılması lazım. PCR daha hassastır çünkü virüsü alıyor, çoğaltıyor ve saptanacak düzeye getiriyor. Antijende alınan örnek değerlendiriliyor, virüs çoğalmadığı için duyarlılığı çok fazla yüksek değil. Bu sebep ile şikayet veya temas durumlarında PCR , tarama konularında antijen yapılmalıdır.
“Taşımacılıkta havalandırma kilit nokta”
Soru: Öğrenci taşımacılığı konusunda belirgin bir tedbir yok. Bu da bir zayıf nokta değil mi?
Dr. Vudalı: Dünyadaki rehberler taşımacılıkta maske takılmasını ve havalandırılmayı öneriyor. Biz de çocukların maske takmasını, mümkünse hep aynı yere oturmasını istedik ve eğer otobüs havalanabilecek bir tipteyse yüzde yüz kapasite ile çalışabilir dedik. Eğer otobüs havalandırılamayacak tipteyse o zaman yüzde 50 kapasite ile çalışılacak. Bu konuda havalandırma kilit nokta.
“Grip ve zatürre aşıları önemli”
Soru: Kışa giriyoruz, gripler de artacak. Bu da sıkıntı yaratır mı?
Dr. Vudalı: COVİD-19 da griptir, gribe sebep olabilecek yüzden farklı virüs var. Onların da bu kış artması beklenebilir, çünkü geçen sene çok iyi korunduğumuz için onlara karşı bağışıklığımız zayıfladı. Bu sene grip aşıları yine önemli olacak. Geçen sene zatürre aşıları yapıldı, bu sene onların ikinci dozu var, tekrarlamak gerekiyor. İkinci dozu doktora danışarak yapmak lazım çünkü geçen sene yapılan zatürre aşısının değil, bir başka zatürre aşısının yapılması lazım. Aşılar henüz Türkiye’ye gelmedi. Grip aşılarını temin edip Influenza’ya karşı mümkün olduğunca hazırlıklı olmamız lazım o da bizim kapasitemizi zorlayabilir.
“Başarabiliriz”
Soru: Son olarak ne eklemek istersiniz?
Dr. Vudalı: Ülke olarak şunu kabul etmemiz lazım, maddi durumumuz kötü, imkanlarımız az. Bu dönemde ben gördüm ki bazı şeyler iyi niyetle olabiliyor. AdaPass uygulaması, bazı insanların ücretsiz olarak bu işe el atmasıyla ortaya çıktı. Biz de ek ücret almıyoruz, Sağlık Bakanlığı’na gidip çalışıyoruz, dünyadaki gelişmeleri takip ediyoruz. Bence başarabiliriz, herkes el ele verirse, kendine düşen sorumluluğunu yerine getirse bence yapılmayacak bir şey değil.