1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Eide, müzakerelerdeki yeni süreci anlattı
Eide, müzakerelerdeki yeni süreci anlattı

Eide, müzakerelerdeki yeni süreci anlattı

“Bir taraf yakınlaşmaları diğerinden daha çok gündemde tutuyor. Gerçek müzakerelerin yapılacağı yeni aşamada farklılıklar daha net ortaya çıkacak… Bazı noktalardaki farklılıkların dıştan görüldüğünden daha küçük olduğuna inanıyorum”.

A+A-

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide,  liderlerin Şubat ayında imzaladığı ortak açıklamanın çok güçlü bir açıklama olduğunu ve  çelişki içermediğine işaret ederek, iki lider arasında aşılamayacak farklılıkların bulunmadığına inandığını söyledi.
Eide, BMGS’nin Kıbrıs Özel Danışmanı olarak ilk mülakatını, Lefkoşa’da ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) ve Güney Kıbrıs’tan “Kıbrıs Haber Ajansı” (CNA) muhabirlerine verdi.

"GERÇEK ANLAMDA MÜZAKERELER BAŞLAYACAK"

Ajans muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Eide, yeni aşamaya girilmesiyle ilgili olarak, müzakerelerde tamamlanan ikinci aşamanın tarafların kendi pozisyonlarını netleştirmek için olduğunu söyledi. Eide, bugün tarafların tüm görüşlerinin masada olduğunu kaydederek; “Şimdi gerçek anlamda müzakereler başlayacak. Farklılıkları gidermek ve ortak nokta bulunmaya çalışılacak… Bu geçen aylarda yapılandan çok farklı” dedi.

“ÇOK GÜÇLÜ BİR AÇIKLAMA”

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum liderler tarafından müzakerelerin başladığı 2008 yılından itibaren uzun mesafeler kat edildiğini belirten Eide, 2014 Şubat ayında Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Güney Kıbrıs Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından imzalanan Ortak Açıklama’nın daha önemli bir adım sayılabileceğini kaydetti.
Eide; “Çok bağlayıcı (güçlü) bir açıklama. Mevcut durumun kabul edilmediğini de yazıyor” dedi.

“BÖLGEDEKİ DURUM, GÜN GEÇTİKÇE KÖTÜYE GİDİYOR… SORUNLAR ÇÖZÜMSÜZ BIRAKILAMAZ”

Kıbrıs sorununun çözümünün artık ertelenmemesi gerektiğini vurgulayan Eide, şöyle devam etti:
“Bölgenin durumu gün geçtikçe kötüye gidiyor. Sorunların çözümsüz bırakılması için iyi bir zaman değil. Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar için istikrarsız bir yapıda yaşamaya devam etmek bugün daha da tehlikeli. Etrafınızda yaşananlardan etkilenmemeyi bekleyemezsiniz”
Kıbrıs’ta hidrokarbon yataklarının de keşfedilmesiyle bir çözümün iki topluma ve bölgeye getirisinin gün geçtikçe artmakta, iki ayrı ekonominin getirisinin de azalmakta olduğunun altını çizen Eide, “Kıbrıs halkı Güney'de ya da Kuzey'de, bir sorunun var olduğunu ancak bir çözüme ve ulaşılabileceğine inanmalıdır. Pek çok taktik anlaşmazlıklar yaşandı ancak, siyasi eşitliğe ve tek uluslararası kimliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu federasyon istediğinizi belirten liderler düzeyinde stratejik bir antlaşma var… Dünyada çatışma yaşayan pek çok bölgede böyle bir şey yok” dedi.
Çatışma olan her yerde muhakkak yaşanan bir haksızlığın buna yol açtığını ancak geçmişe takılı kalınmasının yanlış bir seçenek olduğunu ifade eden Eide, insanların, “çözümün imkansız olduğunu düşünüp çözümden üç yıl sonra da çözüm öncesi neden ümitsiz olduğunu sorguladıkları” yerlerde bulunduğunu ifade etti.

"LİDERLER ORTAK AÇIKLAMAYA BAĞLI"

Liderlerin ortak açıklamaya halen bağlı olduğuna inanıp inanmadığı sorusuna karşılık Eide, “Kesinlikle. Hiç şüphesiz…Ortak açıklama net ve çelişki içermiyor” dedi.

"İÇ DİNAMİKLER GÖRÜŞMELER KADAR ZOR"

“Güney Kıbrıs’taki tüm siyasi parti temsilcilerinin oluşturduğu Kıbrıs Rum Ulusal Konseyi’nin çözüm sürecini zorlaştırdığı” görüşlerinin anımsatılması üzerine Eide, “Liderlerin görüşmelerinin yanında, iç dinamikler de var. Belki de ikincisi, birincisi kadar zor bir alan” yanıtını verdi.
Eide, mülkiyet, yönetim, güvenlik ve garantiler konularında iki taraf arasında “temel” farklılıklar bulunduğu görüşleriyle ilgili olarak ise, “(Farklılıkları) Temel değil. Farklılıklar var ancak farklılıklardan çok mutabakatlar var. Fakat antlaşmazlıklar her zaman daha çok konuşulur” dedi. Müzakerelerin, yönetim ve güvenlik konularına değinen Eide, “Çözülmeyen konular gördüm ama çözülemeyecek bir şey göremiyorum” şeklinde konuştu.

"EN ÖNEMLİ KONU, SİYASİ İRADE VE GÜVEN"

Eide, Kıbrıs çözüm sürecini tıkayabilecek en önemli unsurla ilgili olarak ise, “Bir başlığa işaret etmek mümkün değil çünkü başlıklar birbirleriyle ilişkili. Yönetim, mülkiyet veya güvenlik diyemezsiniz ancak siyasi irade ve güven önemli. Cesaretli kararlar alabilmeniz için siyasi iradeye sahip olmalısınız” dedi.

YAKINLAŞMALAR

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan yakınlaşmalar raporuna ilişkin soruyu yanıtında ise şunları söyledi:
“Bir taraf yakınlaşmaları diğerinden daha çok gündemde tutuyor. Gerçek müzakerelerin yapılacağı yeni aşamada farklılıklar daha net ortaya çıkacak… Bazı noktalardaki farklılıkların dıştan görüldüğünden daha küçük olduğuna inanıyorum”.

“CUMHURBAŞKANLIĞININ ROLÜ HENÜZ NET DEĞİL”

Eide, müzakerelerde çelişkili konulardan olan Dönüşümlü Başkanlık’la ilgili olarak ortak açıklamaya işaret etti. Eide, “Ortak açıklamanın en net olduğu nokta yönetimdir. Burada konfederasyon yok, iki bölgeli iki toplumu federasyon var. Liderler dün ve bugün bu açıklamaya bağlı olduğunu belirtti” dedi.
Siyasal eşitliği oluşturacak sistemin nasıl olacağının tartışmaya açık olduğunu, çok farklı yetkilerle donanmış Cumhurbaşkanı modelleri bulunduğunu söyleyen Eide, “Avrupa’da, Cumhurbaşkanlığı rolü üzerinde pek çok seçenek var. Güçlü, zayıf, orta, sembolik veya üst düzey. Cumhurbaşkanlığının rolü şu anda benim açımdan net değil. Dönüşümlü başkanlık, parlamento, alt meclis, senatoya bağlı” şeklinde devam etti.

İNSANLARIN YERLERİNDEN EDİLMESİ

Eide, çözüm sürecinde taviz olarak insanların yerlerinden edilmesine nasıl baktığına ilişkin soruya “Bazen sorunlar teoride büyük görülebilir ancak pratikte o kadar büyük olmayabilir” yanıtını verdi.

MÜZAKERE TAKVİMİ

BM diplomatı, Kıbrıs’ta bir referandumun ne zaman yer almasını beklediğinin sorulması üzerine, bir tarih vermedi ve en erken zamanda gerçekleşmesini temenni ettiğini kaydetti.
Kıbrıs sorununun çözümünün ekonomik açıdan da büyük fırsatlar yaratacağını kaydeden Eide, orta doğuda yaşanan sorunlardan dolayı bu bölgelerdeki şirketlerin güvenli yatırım ortamı aradığını ve Kıbrıs adasının önemli bir seçenek olabileceğini ifade etti.

BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU

Eide, Birleşik Krallık'ta İskoçların bağımsızlık için referanduma gitmesi ve Katalanların da aynı talepte bulunmasına atıfta bulunarak, Kıbrıslı Türklere bağımsızlık için referanduma gitme hakkının neden verilmediği sorusunu yanıtında, uluslararası hukuk açısından bağımsızlık için sandığa gitmenin evrensel bir hak olmadığını söyledi.

İskoçya’da referanduma, Birleşik Krallık’ın kendi içerisinde referanduma gidilmesi kararı alınmasından dolayı gidildiğini kaydeden Eide, İspanya’nın bağımsızlık için oy kullanma hakkını Katalanlara vermeme hakkına sahip olduğunu belirtti. Eide, eşinin de Katalan olduğuna işaret etti.
Birleşmiş Milletler’in, Kıbrıs’ta federal bir yapıyı öngören pek çok kararı bulunduğunu belirten Eide, “Birleşmiş Milletler kararları eğer Birleşmiş Milletler Anayasası’nın 7’nci bölümü altında alınmış ise uluslararası hukuk olarak kabul görür” dedi.

NEDEN BU GÖREVİ KABUL ETTİ?

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide, ilk görüşmelerin başladığı 1968 yılından itibaren tüm girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığı Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde görev alma nedeninin sorulması üzerine, bu görevi almasında etkili olan birkaç unsurun var olduğunu vurguladı.
Eide, Liderler tarafından imzalanan ortak açıklaması, Birleşmiş Millerler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorununu çözmek “kararlılığı” ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üye ülkeleri tarafından teşvik edilmesinin etken olduğunu söyledi. Eide, Orta Doğu’da tüm sınırların yıkıldığı bir dönemde Kıbrıs’ta bir çözümün büyük fırsatlar yaratılabileceğine inanmasının da görevi kabul etmesinde önemli rol oynadığını kaydetti.

Uzun zamana yayılan sorunların çözülebileceğine inandığını belirten ve Norveç ile Rusya arasında 40 yıl süren münhasır ekonomik bölge sorunun Norveç Dışişleri Bakanlığı’nda çalıştığı dönemde çözüldüğüne işaret eden Eide, “Bu, uzun zamana yayılan sorunların çözülebileceğine inanmamı sağladı” dedi.

(T.A.K.-İbrahim DİRAN)

Bu haber toplam 3468 defa okunmuştur