Bir dönem, HP'nin hükümetten kaçması ve sonrasında yaşanan siyasi gelişmelerin ardından hemen hemen herkes "UBP-HP hükümeti kurulacak" diyordu…

Kuruldu, pek de şaşırtıcı olmadı.

Hükümet kuruldu kurulmasına ama siyasi şartlar kısa sürece çok değişti.

Bu kez da UBP-HP bozuldu…

Şimdi yine “UBP, HP ile yeniden hükümet kuracak” diyorlar…

Bu hükümetten önce durum başkaydı, şimdi bambaşka…

İnanın, kısa sürede siyasi dengeler çok değişti.

Örneğin, UBP bu hükümet kurulmadan önce daha "bütün"dü…

Şimdi paramparça!..

UBP bu hükümetten önce daha güçlüydü, şimdi gün geçtikçe kan kaybediyor.

UBP bu hükümetten önce, “erken seçimden” bahsediyordu, şimdi ağzına bile almaktan korkuyor…

                                                      ***

Peki ya HP'ye ne demeli…

Göreve gelir gelmez siyasi gaflar yağdı gündeme…

Hükümet kurulurken başladı bölünme!

Kabinenin kurulması, malum UBP'yi sessizce böldü…

Hükümete girme sancısı da HP'yi dağıttı.

Sonrasında ise Özgürgün tantanası hepsine tuz biber ekti.

Siyasi liderlikten yoksun, tamamen kontrolsüz bir şekilde giden hükümet direksiyonu kopmuş bir kamyon gibiydi…

Arkası da geldi…

Her adımı kaos, her adımı zarar…

                                                      ***

Oysa ki ne hayallerle başlamıştı her şey…

Hükümet bal gibi gidecekti, Türkiye para yağdıracaktı…

Şimdi herkes mutsuz, herkes tedirgin sağ cenahta…

Kiminle konuşsam aynı dertten bahsediyor.

Herkeste "Aman tanrım nereye gidiyor bu ülke böyle" paniği var.

Tam bir kaos ortamı.

Açıklamasında, adımlarında, olmayan kararlarında bile kaos var.

“2020 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve seçim sonucu bu koalisyona ömür biçebilecek güçte bir siyasi gelişme olacaktır” yorumları sıkça söylendi durdu.

Tam da öyle oldu…

                                                      ***

2020 seçimi her yeri dağıttı…

Ne mi olur?

İnanın bu sorunun cevabını kimse ama kimse bilmiyor.

2020 Ekim’indeki sarsıntının şiddeti bizi nereye götürür işte onu kimse kestiremiyor.

Belirsizlik de, partileri bazı istemedikleri şeyler yapmaya zorlayan da bu.

Özün özü, eski hükümetin bozanlar ve senaryoyu yazanların kısa planı 2020 Ekim’e kadar yazılmış.

İlerisini onlar da göremiyor.

Şimdi her şey yeniden başlıyor.

Ancak şu kesin: Erken seçimi kimse istemiyor!