“Ekmeğimizi çalmayan yabancılar”
Hristalla Hacidimitriu | Filelefteros
(Çeviri: Vula Harana)
Ve öğrendik ki birer ismi varmış her birinin . İzzet Salama Yusuf. 36 yaşında, iki çocuk babasıydı… Marjuku Sorti Marzu, 36 yaşında, dört çocuk babasıydı… Nagit Nabil Yunan, 24 yaşındaydı… İlyas Milat Faruk, 25 yaşındaydı. İsimlerini hatırlamayacağız belki, ama onları bir kez bile olsun telaffuz etmemiz önemli. Onların anısına bir dua olarak.
Onlarla hiç tanışmamıştık. Bakmakla görevli oldukları mülklerin ıssızlığında yaşıyorlardı. Kıbrıs'ta tarım yapmaya devam edebilmemiz için. Yerel sebzeler yiyebilmemiz, her şeyi Hollanda'dan ithal etmememiz için. Canlarını kurtarmaya bakmadılar çünkü görevlerini terk etmek istemediler. Belki kalıp işverenlerinin malını, bir şekilde, korumaya çalışmaları gerektiğine inandıkları için ya da belki de bu tür şeylerin Kıbrıs’ta olabileceğine, insanların bu ülkede bu şekilde can verebileceğine inanmadıkları için.
Bizim kalkınmamız uğruna ölen insanların adını nadiren öğreniriz, yüzleriniyse çok daha nadiren görürüz. Onları genellikle yabancılar, isimsizsiz, yüzü olmayan insanlar olarak anarız. Birkaç gün önce Hindistan'dan 24 yaşındaki bir insanın Dali'de çalıştığı çiftlikte bir boğa tarafından öldürüldüğünü öğrendik. Adını bilmiyorduk, neye benzediğini hiç görmedik ve muhtemelen birilerinin onu beklediğini, hayatının birileri için önemli ve değerli olduğunu hiç düşünmedik. Limasol'daki bir gökdelen inşaatında 23 metrelik yükseklikten düşerek ölen 20 yaşındaki Suriyeli'nin adını da öğrenemedik. Paralimni'de inşaat halindeki bir evin iskelesinden düşerek hayatını kaybeden 32 yaşındaki yağlı boya ustası yabancı çalışanın ölümü de haberlerde yer aldı. Haberde "Polisin açıklamasına göre 32 yaşındaki yabancı, 6 Ocak'ta öğle saatlerinde Mağusa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı ve kafasından aldığı ağır darbe sonucu hayatını kaybetti” diye yazıyordu. Nereli olduğu bile söylenmedi. Çalışmaya başlayacağı birahanenin üst katındaki dairede uyurken yanan 39 yaşındaki kadının ise Ukraynalı olduğunu öğrendik. “Korkunç bir ölümle hayatı son bulan 39 yaşındaki bir Ukraynalı” diye yazıyordu.
Ne bir isim ne bir yüz… Ölümlerini kolayca es geçiyoruz. Oysa Marikar, Arian, Mary Rose, Livia, Asmita, altı yaşındaki Sierra, sekiz yaşındaki Elena'nın yüzlerini asla unutmayacağız. Sadece ölüm biçimleri nedeniyle değil. Çünkü bir fotoğraf aracılığıyla bakışları bizimkiyle kesişti. Köpekler tarafından parçalanan Petrana'nınki gibi. Yangında ölen dört insanınki gibi.