Bir dilim sıcak ekmek, bir tabak yemek, biraz su...

Hepsi bu...

İnsanların istediği başka birşey yoktu sizden.

Açgözlü değil herkes, sizin gibi...

Fırsatçı da değil herkes...

O işler sizin uzmanlık alanınız.

Kendiniz gibi düşünmeyin o saf, o temiz, o emeğinden başka sermayesi olmayan insanları...

***

İnsaf dinin yarısıdır derler.

Yaranmak için birilerine dindar görünürsünüz ya bazen...

Kabul edilmezdir sizin duanız.

Yalandır çünkü namazınız da, kurbanınız da.

Kalbi iyi olmayanın, vicdansızın yoktur insana bir faydası.

Açın halinden anlamayacak kadar duygusuz, umursuz, vurdumduymazsınız siz.

İnsafsız ve vicdansız...

***

Bir sokum ekmeğe muhtaç insanların onuruyla oynamak onursuzluğun dik alasıdır.

Sanki babanızdan kalan malı dağıtıyormuş gibi davranıyor, halkı kendi birikimleriyle bölüyor, parçalıyor, açlığa ve sefalete terk ediyorsunuz.

İnsanı insana, çalışanı çalışana düşman ediyor, kavgaya sokuyorsunuz.

Adalet duygusunu ve de üstünde oturduğunuz yapının temelini çökertiyorsunuz.

***

Sahi ama, siz kimsiniz?

Kendinizi ne sanıyorsunuz ki?

İlelebet o makamlar sürer, öyle mi sanıyorsunuz?

Hasbelkader işgal ettiğiniz mevkileri ve halkın birikimlerini kendi siyasi ve şahsi emellerinize alet ettiğinizin farkında değil mi sanıyorsunuz halk?

Zanneder misiniz ki toplum sizi affedecek?

Kamu vicdanı nedir, bilir misiniz?

Yavaş atın çiftesini duydunuz mu hiç?

***

Bir dilim sıcak ekmek, bir tabak yemek, biraz su...

Buydu, fazlası değildi insanların beklediği.

Zaten öyle yaşıyor normal zamanlarda da pek çoğu...

Yoktur lüksü, büyük bir beklentisi hayattan emekçilerin.

Ve siz, onlara bir dilim ekmeği çok gördünüz.

Yazıklar olsun.

Hepinize!..

...