"Ekonomi daraldı, kiralar arttı, işler azaldı, öğrenciler giderse biteriz"
Lefkoşa Dereboyu’ndaki kafe ve restoranların işletmecileri ve sorumluları, caddenin eski canlılığından eser kalmadığını savundu, ‘yerli halk artık gelmiyor’ dedi
Lefkoşa’nın en işlek caddelerinden biri olarak bilinen Dereboyu’ndaki kafe ve restoran işletmecileri, ‘caddenin artık eski canlılığını kaybettiğini’ anlattı ve ekledi: “Türk Lirası kazanıp Sterlin ile kira ödemek bizi çıkmaza sürüklüyor”
Dila ŞİMŞEK
Lefkoşa’nın, en işlek ve yoğun caddesi olan Dereboyu’ndaki kafe ve restoranlar işletmecileri, caddenin ‘eski canlılığının kalmadığını’ savundu, bunun sebebini ise enflasyona ve halkın gelirinin düşmesine bağladı. “Eskiden yerli halktan da oldukça talep görürken, artık sadece öğrencilere hizmet veriyoruz” diye konuşan işletmeciler, öğrencilerin azaldığı aylarda caddenin ‘bomboş’ kaldığını kaydetti.
Dereboyu’nda bulunan işletme sahipleri ve sorumluları, insanların alım gücünün oldukça düştüğünü ve bu sebeple sektörün sadece öğrencilere hizmet ettiğini kaydetti, “Öğrenciler gittiğinde cadde de bomboş kalıyor” dedi. İşletmeciler, Dereboyu’nun ‘yavaş yavaş eski ihtişamını kaybettiğini’ dile getirdi.
Sektörün en büyük sorunlarından biri olarak malzemeleri fahiş fiyatlar ile almak olduğunu gösteren işletmeciler, müşterilerini memnun tutmak için minimum kârla satış yaptığını ifade etti. “Dereboyu bitiyor” diye konuşan işletmeciler, geçtiğimiz yıllara kıyasla caddeye olan ilginin çok daha azaldığını, insanların artık ‘dışarıya çıkmaz olduğunu’ belirtti. Potansiyel müşterinin neredeyse hep öğrenciler olduğunu kaydeden restorancılar, yerli halkın talebinin gittikçe azaldığını söyledi.
“Dereboyu’nda olmak, çok daha yüklü kira ödemek demek”
Kafe ve restorancılar, Lefkoşa’nın en kalabalık caddesinde bir işletmeye sahip olmanın, çok daha yüklü bir kira ödemek demek olduğunu da vurguladı. İşletmeciler, “Kirayı döviz üzerinden ödememiz maliyetimizi katlıyor. Türk Lirası kazanıp, giderlerimizi Sterlinle ödemek hem mantıksız, hem de işletmeciyi dara sokan bir durum” şeklinde konuştu.
Northern Fried Chicken’ın (NFC) Sorumlusu Kubilay Ünsal “Dereboyu’ndaki bir işletme, daha fazla kira ödüyor”
“İşletmemiz Lefkoşa’nın en yoğun caddelerinden birinde bulunuyor. Bunun, daha çok insana ulaşmak, daha görünür olmak gibi çok olumlu yanları var. Ancak bu olumluluklar, beraberinde olumsuzlukları da getiriyor. Küçük bir mekanın kirası bile, diğer bölgelerdeki daha büyük mekanların fiyatına denk geliyor. Bu sebeple daha çok zorluk çekiyoruz. Kirayı da döviz üzerinden ödemek, sektörün getirdiği diğer bir sorunumuz. Dereboyu hâlâ yoğun olsa da, insanların artık eskisi kadar talebi yok. Dereboyu artık sadece öğrencilere kaldı, yerli halktan müşterilerimiz de var ancak en büyük talebi öğrencilerden görüyoruz. Dolayısıyla onlar gittiğinde işlerimiz yavaşlıyor.”
Hamburg Cafe’nin Sahibi Hasan Gümüş “Halkın alım gücü de düştüğü için, artık eskisi kadar dışarıda yiyip içemiyor”
“Dereboyu’ndaki bir işletme olarak en büyük sorunumuz döviz ile mücadele etmektir. Kira, mal alımları derken işletmecilerin maliyeti oldukça artıyor. Ülkemizde her şeyi ithal ettiğimiz için, dövize bağlı olarak hareket etmek zorunda kalıyoruz. Yerli üreticiler de malzemelerini dışarıdan tedarik ettiği için, yerli ürün satın alsak da yine fiyatlar oldukça pahalıya denk geliyor. Halkın alım gücü de düştüğü için, artık eskisi kadar dışarıda yiyip içemiyor. Caddede büyük bir müşteri kaybı var. Bu sebeple biz de fiyatlarımızı minimum kazançla düşük tutmaya çalışıyoruz. Dereboyu caddesinde olmak, kiranın da yüklü bir miktar olmasına sebep oluyor.”
Vabi Waffle ve Kumpir House’un Sahibi Metin İnan “Türk Lirası kazanıp, giderlerimizi Sterlinle ödemek hem mantıksız, hem de işletmeciyi dara sokan bir durum”
“Dereboyu Lefkoşa’nın en işlek caddesi olarak görülse de, aslında canlı tutulmak için büyük mücadele verilen bir yere döndü. Dereboyu eski canlılığına ve ilgiye artık sahip değil. İnsanların alım gücü ciddi anlamda düştüğü için, sektörün ayakta kalması sadece öğrencilere bağlı durumda. Bu da oldukça riskli bir şeydir çünkü öğrenci gittiği anda cadde tamamen boş oluyor. Sadece kendi işletmem değil, diğer işletmelerin de artık eskisi kadar satış yapmadığını görüyorum. Bunun yanı sıra, kirayı da döviz üzerinden ödememiz maliyetimizi katlıyor. Türk Lirası kazanıp, giderlerimizi Sterlinle ödemek hem mantıksız, hem de işletmeciyi dara sokan bir durum.”
Mardo’nun Sorumlusu Burak Çevikçe “Malzemelerimizi toptancılardan fahiş fiyata alıyoruz”
“Dereboyu’nda yer alan bir işletme olmanın, daha yoğun bir müşteri potansiyeli sunduğu gibi, maliyet açısından olumsuz yanları da var. Şirket olarak, politikamız her kesimden insanın ürünlerimizi karşılayabilmesidir ve bu sebeple fiyatlarımızı uygun tutmaya özen gösteririz. Ancak son zamanlarda enflasyonla aldığımız malzemeler, yiyecekler ve ödediğimiz kira işletmeyi zorlayan unsurlar. Biz müşteri kaybetmemek adına fiyatları uygun tutmak istesek de, aldığımız malzemeler fahiş fiyatlı olunca zor durumda kalıyoruz çünkü kâr elde etmemiz olanaksızlaşıyor.”
Mado’nun Sorumlusu Ahmet Baltaş “Caddenin eski ihtişamını yavaş yavaş kaybettiğini düşünüyorum”
“Dereboyu, Lefkoşa’nın en bilinen caddelerinden birisi olsa da, artık eski canlılığını elinde tutmuyor. Yerli halkın artık eskisi kadar kafe ve restoranlara gitmediğini, sadece öğrencilere yönelik hizmet verdiğimizi gözlemliyoruz. Bu da, insanların alım gücünün düşmesinden kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra, maliyetlerimizi, özellikle de kirayı döviz üzerinden ödemek bizleri oldukça sıkıntıya sokuyor. Caddenin eski ihtişamını yavaş yavaş kaybettiğini düşünüyorum.”
Gara Sandık’ın Sahibi Mukaddes Örek “Dereboyu eskisi gibi değil”
“Geçtiğimiz yılda yaşanan enflasyon, insanları maddi açıdan oldukça olumsuz yönde etkiledi. Bu sebeple artık geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yoğun bir tempo ile çalışmıyoruz. Müşterilerimiz ise çoğunlukla öğrencilerden oluşuyor. Onlar gittiğinde ise cadde bomboş kalıyor. İşletme olarak gelirimiz giderlerimizi karşılamaz oldu.”