"Ekonomi olumsuz etkilenecek"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeyini bombalamaya başlaması, Kıbrıs’ı nasıl etkileyecek?
Uzmanlar, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine başlattığı askeri hareketin Kıbrıs’a siyasi ve ekonomik etkisini yorumladı. Ortak görüş: “Kıbrıs’ın bulunduğu coğrafi konum ve Türkiye’ye olan mali bağımlık sebebiyle, bizleri gergin günler bekliyor”
Dila ŞİMŞEK
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde askeri müdahalede bulunması, Kıbrıs’ın kuzeyinde endişeye neden oldu, askeri harekatın bölgeye ve Kıbrıs’a olumsuz yansımaları olacağı belirtildi.
Uzmanlara göre; yakın coğrafyada başlayan savaş, özellikle son iki senedir etkisini gösteren enflasyonu ve hayat pahalılığına olumsuz yansıma riski taşıdığı gibi, siyasal ve sosyal anlamda da ülkeyi etkileme potansiyeline sahip…
Uluslararası ilişkiler uzmanı, ekonomist ve siyaset bilimci akademisyenler, harekatın ülkeye etkisini YENİDÜZEN’e değerlendirdi.
Türkiye’nin savaşa girmesiyle, Kıbrıs’ın ‘ilgi odağı’ olmayacağını, bütün konsantrasyonun harekatta olacağını ifade eden Uluslararası ilişkiler uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bilge Azgın, Kıbrıs sorununun bir süre rafa kaldırılacağını ifade etti.
Ekonomist Erdal Güryay, istesek de istemesek de bu olaydan kötü etkileneceğimizi belirterek, hayat pahalılığının ve enflasyonun artacağına, ekonominin duracağına dikkat çekti.
Kıbrıs İlim Üniversitesi Doç. Dr. Ekonomist Erdal Güryay:
“Bu olayın hiçbir yerinde olmamıza rağmen, ciddi şekilde etkilenme potansiyeli ve riski taşıyoruz”
“Bir ülke savaşa girdiğinde, ekonomide riskler oluşur. Türkiye gibi, yurtdışından gelen finansmanla ekonomisini sağlayan ülkeler için bu çok önemli bir etkidir. Çünkü yurtdışından para gelmezse, ekonomi durma noktasına gelir, hatta durur. Savaştaki ülkelere de, yurtdışından mali kaynak gelmez. Bu, tamamen savaşın büyüklüğüne, şiddetine ve etkisine bağlıdır. Bizim ülkemiz, Türkiye’ye mali açıdan bağımlı ve Türk Lirası kullanıyoruz, bu sebeple Türk Lirasının değer kaybetmesi, TC’deki ekonominin durgunlaşması bizi otomatikman olumsuz etkiler, enflasyon ve hayat pahalılığı yaratır. KKTC’nin elinde, önlem alabileceği hiçbir enstrüman yoktur. Türkiye’nin ciddi bir turizm değeri var. Bizlere gelen yabancı turist de, Türkiye üzerinden geldiği için, kesinlikle bu noktada da zarar görebileceğimizi düşünüyorum. Kısacası, bu olayın hiçbir yerinde olmamıza rağmen, ciddi şekilde etkilenme potansiyeli ve riski taşıyoruz”
Yakın Doğu Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Bilge Azgın:
“Kıbrıs Sorunu, öncelikli konulardan birisi olmayacak”
“Türkiye’nin tüm konsantrasyonu önümüzdeki süreçte bu harekata yoğunlaşacak. Bu sebeple Kıbrıs Sorunu, öncelikli konularından birisi değil. Türkiye’nin şu andaki en büyük tehdit algısı, YGP destekli Kürtler olduğu için, ülkemiz adına önemli sorunlarla ilgilenmeyi tercih etmeyeceklerdir. Bu aslında çok denklemli bir olay, bunun içeriye nasıl yansıyacağı, Erdoğan’ın erken seçime gitmeyi isteyebileceği, bunu iç siyaset için kullanacağı gibi kaygılar da mevcut. Şu anda en büyük istekleri, bölgedeki hakimiyeti sağlamak. Bu durumda, Kıbrıs’ta barış zor olacak gibi görünüyor. Özellikle de güvenlik kaygıları hat safhadayken. Türkiye sondaj çalışmaları ile de, askeri ve diplomatik aktifliğini, etkin olduğu mesajını veriyor. Suriye’ye yapılan giriş gibi, aynı askeri etkinliği Akdeniz’de de sürdürdüğünü ifade ediyor. Bu bölgesel bir politikadır. Bizim elimizde olmayan, istesek de istemesek de maruz kaldığımız bir durumun içerisindeyiz. Bizleri gergin günlerin beklediğini, bu durumun olumlu etkisinin olmayacağını düşünüyorum. Türkiye’nin attığı sert adımlar, diğer devletleri de ortaklığa sürükleyebilir. Bu süreçte, bizi siyasal, sosyal ve ekonomik anlamda zorlu günler bekliyor. Kıbrıs’ta barışın da riskte olduğu bir dönemdeyiz”
Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Siyaset Bilimci Doç. Dr. Bülent Evre:
“Göç dalgası yaşanabileceğini, Kıbrıs’ın da bunun ortasında bulunacağını düşünüyorum”
“Bu harekatla, ülkemizde de ‘kimlik’ üzerinden bir ayrışma yaşanıyor. Kıbrıs merkezli siyasetçiler, harekatın olumsuz etkileri olacağı kaygısını yaşarken, kimi siyasetçiler ise harekata destek gösteriyor. Bu sebeple nasıl hareket ettiğimizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs Türk siyasal yaşamının iki fay hattı var. Bunlardan birisi Türkiye’ye bakış konusunda yaşanan ayrışma, diğeri ise Kıbrıs sorunu. Bu iki temel konu, bizim pozisyonlarımızı ve diğer olaylara bakışımızı belirliyor. İstemesek de etkileneceğimiz bir durumla karşı karşıyayız. Coğrafik konumumuz ve TC’ye olan mali bağımlılığımız sebebiyle, bölgesel olarak bu harekattan etkileneceğiz. Göç dalgası yaşanabileceğini, Kıbrıs’ın da bunun ortasında bulunacağını düşünüyorum”