‘EKONOMİK DESTEK’ Mİ, O DA NE?
Üstünden bir hafta geçti. Lakin hükümetin açıkladığı ‘ekonomik paket’ten henüz ses seda yok.
Ne demişlerdi?
“Kapalı olup da en fazla etkilenen sektörlere, kapanma süresine göre, aylık 1500 TL’ye kadar destek verilecek…”
Bolca ‘şartlı fiil’ içeren bir cümleydi bu…
Sektör ‘kapalı’ olacak, ama yetmez…
‘Kapanma süresi’ne de bakılacak, ama o da yetmez.
‘Etkilenip etkilenmediği’ belirlenecek, ama bu da yetmez.
‘En fazla etkilenenlerden’ olduğu da saptanacak, lakin yine yetmez.
Bir de ‘sıraya’ girecek.
Ne sırası?
Yukarıdan aşağıya sektörler sıralanacak. Eğer sıra o sektöre gelirse, belki destek programının içine girecek.
Tabii önce bu ‘saptamalar’ı yapacak komisyon toplanacak.
Tümü müsteşar bu ekibin…
Sonra siyasilere, yani hükümet edenlere sunacaklar…
Da eğer bu süreçler sonrasında ‘onay’ çıkarsa, destek almaya hak kazanılacak.
Tabii ‘kaynak, yani ‘para’ bulunursa!..
Ama heyecanlanmayın sakın…
Listeye girseniz ve para bulunsa da öyle ‘1500 TL alıyoruz’ havasına kapılmayın hemen.
Zira o şartlı cümlecik öyle demiyor.
‘Aylık 1500 TL’ye kadar’ diyor.
Kaç gün kapandınız?
15 mi?
OK… Demek ki maksimum 750 TL’dir alacağınız.
Aşağı olur, yukarı olmaz.
* * *
Ama daha bu aşamalara dahi gelmedi hükümet…
‘Ekonomik destek paketi’ açıkladılar ve ertesi gün işi kökünden hallettiler. Bankaları kapattılar!
Böylece herkesin ağzı da kapanmış oldu.
Öyle ya… Hükümet nasıl versin destekleri?
Banka yok ki…
Tarihte ilk defa oldu bu. Bankalar battığında bile açıktı finans sektörü…
Hatta 1974’te savaş sırasında dahi bazı bankalar çalıştı, insanlar parasız kalmasın diye… En azından maaşları dağıttılar. Hatta esir ve göçmen kamplarına para taşıdı banka görevlileri…
Şimdi bankaların tamamını kapatıp finansal hayatı durdururken hükümet, aklına dahi gelmedi beş kuruşsuz insanların hali…
Neden mi?
Bu kararları alanlar arasında tek bir özel sektör çalışanı, asgari ücretli, esnaf ya da işsiz yok!
Kendi kulaklarımla kimi bürokratların ağzından bizzat kulaklarımla duymuştum geçe sene kapanma döneminde, “Bir ayda parasızlıktan, açlıktan kim ölür bu ülkede?” sorusunu…
“Tok açın halinden anlamaz” lafının ne kadar da gerçekçi olduğunu bir daha fark etmiştim.
Zor durumda o kadar insan, o kadar aile var ki…
Ne ki bunu görebilecek bir yönetim kadrosu da yok, görüp müdahale edecek bir devlet de…