Fehime ALASYA

Basına yansıyan ‘şiddet’, ‘darp’ ve ‘taciz’ olayları ve gençlerin suç olaylarına karışması dikkat çekti, endişeleri de beraberinde getirdi… Şiddete yönelimi YENİDÜZEN’e değerlendiren uzmanlar, pandemi sonrası etkilere, ekonomik kaygı, gelecek endişesi gibi faktörlere işaret etti.

Şiddete yönelimi değerlendiren Kıbrıs Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği Başkanı Müge Beyitoğlu, var olan ve şiddet içeren davranışların okullarda da sıkılıkla görülür olduğunu kaydetti, gençler arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini anlattı.

Sosyolog Dr. Nihal Salman ise gençlerin geleceğe yönelik ‘ne yapacağız, ne olacağız?’ umutlarının bittiğini, kaygılarının arttığını ifade etti.

Kıbrıs Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği Başkanı Müge Beyitoğlu:

“Şiddet içeren davranışlar, okullarda da sıkılıkla görülür oldu”

Daha çok okul ortamında gözlemler yapan Kıbrıs Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği Başkanı Müge Beyitoğlu, var olan ve şiddet içeren davranışların okullarda da sıkılıkla görülür olduğunu kaydetti.

Fiziksel veya sözel davranışlarla şiddetin okul ortamlarında da var olduğunu kaydeden Beyitoğlu, çocuklar ve gençlerin pandemi sonrası olumsuz etkiler, ekonomik kaygılar gibi faktörlerden etkilendiğine vurgu yaptı.

Gençlerin birbiri arasında olan ilişkilerinin, sosyal yönden kabul gören davranışlarla güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Beyitoğlu, hiçbir davranışın tek bir faktöre bağlanmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Akran zorbalığı ile şiddet arasındaki fark…

Akran zorbalığı ile şiddet arasındaki farka da değinen Beyitoğlu, “Zorbalığın bir kişinin diğer kişiye sistematik olarak gösterdiği şiddet davranışıdır, bu devamlılığı olan bir durumdur. Bu nedenle okullarda karşılaşılan olayların genellikle şiddet olduğu söylenebilir.” dedi.

Evdeki olumsuzluklar gençlere de yansıyor

Ev ortamındaki her türlü olumsuzlukların, yetişkin davranışları aracılığıyla gençleri de etkilediğini dile getiren Beyitoğlu, “Gençler ve çocuklar aile bireylerini model örnek olarak alabiliyor. Gençlerin de yaşam kalitesi ve standartlarında da sınırlamalar olması bir diğer etken olarak gösterilebilir.” şeklinde konuştu.

Sosyolog Dr. Nihal Salman:

“Gençlerin geleceğe yönelik ‘ne yapacağız, ne olacağız?’ umutları bitiyor, kaygıları artıyor”

Toplumda ve özellikle gençlerde gözlemlenen şiddet veya darp eğilimini değerlendiren Sosyolog Dr. Nihal Salman, pandemi ve beraberinde yaşanan gelişmelerin getirisi olduğunu ifade etti.

“Gençleri anlamamız lazım” diyen Salman, pandemi öncesi ve sonrası kıyaslanarak gençler, yetişkinler ve ailelerin değerlendirilmesi gerektiğini anlattı.

Gençlerden toplumu daha üste taşıması, topluma ve kendilerine faydalı birer birey olması beklentisi içerisinde olduklarını anlatan Salman, “Geçmişe kıyasla ne gibi fraklılıkları var, sadece gençlerin değil, yetişkinlerin de ailelerin de pandemi ve beraberinde getirdiği durumlar, topluma geleceğe yönelik umutsuzluklarını doğurdu” dedi.

“Mutsuzlukları şiddete eğilim olarak dışa vurabiliyor”

Çeşitli faktörlerin gençlerin geleceğe yönelik ‘ne yapacağız, ne olacağız?’ umutlarını bitirdiğini,  kaygılarını arttırdığını anlatan Salman, özetle şunları ifade etti:

“Tüm insanlığı izolasyon rahatsız ederken, en çok da gençleri olumsuz etkiledi. Odalarında kapanıp bilgisayarlara odaklanması, bunun yanında ekonomik kriz ve işsizlik, asgari ücretin açlık sınırı altında kalması gibi faktörler gençlerin geleceğe yönelik ‘ne yapacağız, ne olacağız?’ umutlarını bitiriyor, kaygılarını arttırıyor.

Geçmiş yıllarda da var olan bu belirsizlikler çok daha fazla var oldu.

Eğitim almak çok zorlaştı. İyi bir eğitim alabilmek, iyi bir üniversitede okumak için maddi güç gerek, çocuklar tüm bu kaygılarla yaşıyor.

Gelecek kaygısıyla yaşıyorlar, bu mutsuzluk da şiddete eğilim olarak dışa vurabiliyor.

Sosyalleşecekleri veya enerjilerini atabilecekleri ortamları yok, gelecek için devlet desteği ve yönlendirmesi yok.