“Ekonomik krizden dolayı insanlar bölgeye gelemiyor, maliyetler tadımızı kaçırdı”
Baharın gelmesiyle çilek sezonu açıldı, iki yıl aradan sonra ülkenin dört bir yanından bölgeye gelenler, çilek tarlasına girmeye başladı. Sezonu YENİDÜZEN’e değerlendiren üreticiler, “Ekonomik krizden dolayı insanlar eskisi gibi gelemiyor” dedi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Baharın gelmesiyle Yeşilırmak’ta çilek sezonu açıldı, iki yıl aradan sonra ülkenin dört bir yanından bölgeye gelenler, çilek tarlasına girmeye başladı. Sezonu YENİDÜZEN’e değerlendiren üreticiler, “Ekonomik krizden dolayı insanlar eskisi gibi gelemiyor” dedi, ürünün tarlada kalma riski olmasa da ‘yüksek maliyetler’ nedeniyle kazançlarının olmadığını belirtti.
Son iki yıldır COVID-19 salgını dolayısıyla tam da çilek hasadı döneminde gerek tam, gerekse kısmi olarak kapanmalara gidilmesi, çilek satışlarını oldukça düşürürken, bu yıl kapanma olmamasına rağmen satışların istenildiği seviyede olmadığı belirtildi.
Geçimini çilek tarlasından sağlayan üreticiler YENİDÜZEN’e sezonu değerlendirdi, “Satışlar eskisi gibi değil” dedi.
Satışların istenilen düzeyde olmamasını halkın alım gücünün düştüğüne bağlayan üreticiler, “Eskiden buraya gelen insanlarımız 150-200 TL’ye tüm gününü burada geçiriyordu. Şimdi bu parayı sadece benzine ve bir kap çileğe veriyorlar. Dolayısıyla eskisi gibi tercih etmiyorlar” ifadelerini kullandı.
Buna rağmen, çileğin tarlada kalmayacağı düşüncesinde olan çilek üreticileri, maliyetlere de değinerek, “Her şey 3 katı olmuş durumda. Bu şekilde devam ederse üretimden kopacağız” diyerek sitem etti.
Çilek üreticileri ne dedi?
Emir Yeşilırmaklı: “Bu işten kazancımız yok, kötüye doğru gidiyoruz”
“Tek bir çileğin maliyeti 15 TL, bizim tüccara verdiğimiz fiyat 15 TL… Yani bu işten kazancımız yok. Bu maliyetlerle yıldan yıla daha da kötüye gidiyoruz. Hasat dönemine erken başlayan üreticiler, kazanç sağladı ancak şu an için öyle değil. Salgından dolayı son iki yıldır burası uğrak yeri de değildi. İnsanlar bu yıl gelmeye başladı yeniden ama 3 yıl öncesine göre çok kötü. Çünkü insanlarımızın alım gücü düşmüş durumda. Yeşilırmak’a gelmeyi tercih etmiyor. Ama yine de ürünümüz tarlada kalmaz. Belki ben çiftçilik yaptığım için üretimden kopmam ama benden daha küçük çapta üretim yapan üreticiler, kesinlikle üretimden kopacak.”
Hasan Yılmaz: “Ürünümüz tarlada kalmaz ama bu maliyetlerle üretim olmaz”
“Üretim esnasındaki maliyetlerin yükselmesi dolayısıyla bu yıl sezon biraz geç başladı. İki yıl aradan sonra insanlarımız yeniden özellikle Yeşilırmak’a gelmeye başladı ancak bu durum ne yazık ki eski seviyelerinde değil. Çünkü insanlarımızın alım gücü düştü ve Lefkoşa-Girne’den bu bölgeye gelmek külfet oldu. İhaleler açılıyor ve ürünümüz satılıyor. Ürünümüz tarlada kalmayacak belki ama bu maliyetlerle artık üretim olmaz. Maliyetlerin düşürülmesi yönünde çalışmalar yapılmalı, üretici maddi yönden rahatlatılmalı.”
Salahi Atalar: “İnsanlarımız köyümüze geliyor, tarlanın içerisine giriyor ama eskisi gibi değil”
“Rekolte anlamında bu yıl çok iyi bir rekolte var. Şu anda benim tarlalarımda çilek fazlalığım var ve sezonunun geneli olmasa da, bu iki hafta ürünüm tarlada kalabilir. Sezonun geneli için öngörüm ürünün tarlada kalmayacağı yönündedir. İnsanlarımız köyümüze geliyor, tarlanın içerisine giriyor ama bu durum eskisi gibi değil. Eskiden buraya gelen insanlarımız 150-200 TL’ye tüm gününü burada geçiriyordu. Şimdi bu parayı sadece benzine ve bir kap çileğe veriyorlar. Dolayısıyla eskisi gibi tercih etmiyorlar. Bunun da en büyük sebebi hepimizin de bildiği gibi ülkemizdeki ekonomik daralmadır. Üretim esnasında maliyetler geçen yıllara göre çok yüksek. Özellikle elektriğe yapılan zam, üreticileri çok etkiledi ve böyle gitmesi durumunda üretimden kopabilecek birçok üretici var. Çünkü insanlarımız, bu maliyetleri karşılayamıyor.”
Atalay Canveren: “İnsanlar yeteri kadar bu bölgeye gelmiyor, toptancılar ucuza alıyor”
“Bilindiği üzere eskiden Nisan-Mayıs aylarında her hafta sonu çeşitli bölgelerden insanlarımız, buraya gelip çilek satın alıp, günlerini burada geçiriyordu. Son iki sezondur salgının olması, bu yıl da yaşanan ekonomik sıkıntılar, insanlarımızın yeteri kadar buraya gelmemesine sebep oldu. Yani burada geçen yıllardaki gibi bir yoğunluk yok. Son iki yıla göre yine de iyi durumda olduğumuzu söyleyebiliriz ama yeterli seviyede değiliz. Ürünümüzün tarlada kalma riski belki yok ama yüksek maliyetlere üretirken, toptancılara ucuz fiyata vermek de doğru bir yaklaşım değil.”
Şaban Sari: “Buzlanma olması etkiledi, verim düşük. Öngörümüz ürünün tarlada kalmayacağı yönünde”
“Bu yıl kış aylarının ağır geçmesi ve Mart ayında bile buzlanma yaşanması tarladaki ürünümüzü etkiledi ve bundan dolayı rekolte düştü. Ben bu yıl ilk kez çilek ektim ve maliyetler yüksek. Ekonomik sorunların da yaşanması satışları da etkiliyor. Sezon daha yeni başladı ancak verim az olduğu için öngörümüz, ürünün tarlada kalıp heba olmayacağı yönündedir. Her şeye rağmen ürünün tarlada kalmayacak olması güzel bir durum diye düşünüyorum.”
Yusuf Sönmez: “35 yıldır sulu tarımla uğraşıyorum, bundan daha kötüsünü görmedim”
“Üretim yaparken harcadığımız maliyetler dolayısıyla şu anda gelirimizi giderimizi karşılamayacak duruma geldi. O yüzden bizde tüccarlara vermek yerine kendi tezgâhımızı açtık ve ‘Ne kazanırsak kardır’ mantığıyla gidiyoruz. İnsanlarımızın talebi var ve şu anda satışlarımız iyi… Ürünümüzün tarlada kalması gibi bir durum şu an için yok. Ancak harcadığımız bu maliyetlere bir çare üretilmesi lazım. 35 yıldır çiftçilik yapıyorum, sulu tarımla uğraşıyorum. Yaşadığımız bugünlerden en kötüydü, bundan kötüsünü daha önce görmedim.”