Dila ŞİMŞEK

Kalkanlı Yaşam Evi Sorumlu Hekimi Şebnem Benar, yaşam evine ilişkin basında yer alan taciz, şiddet ve tecavüz iddialarının asılsız olduğunu savundu, “Bunların hiçbirini kabul etmiyoruz. Şok ve üzüntü içindeyiz” dedi.

Geçtiğimiz hafta Kıbrıs Postası Gazetesi’nde yer alan Yaşam Evi ile ilgili haberde,  yaşam evinde yaşlılar ile psikiyatri hastalarının aynı ortamda tutulduğu,  merkezde,  “hırsızlık, şiddet, taciz, tecavüz girişimleri”nin olduğu iddia edilmişti.

YENİDÜZEN’E konuşan Kalkanlı Yaşam Evi Sorumlu Hekimi Şebnem Benar, “Bu iddialarla zan altında kaldık ve sadece bizler değil sevdiklerimiz ve yakınlarımız da baskı hissetti. Ancak biz görmüş olduk ki, hastalarımızın yakınları bu iddialara hiçbir şekilde inanmadı ve bizi desteklediklerini söylediler” şeklinde konuştu.

56 hasta, 19 hasta bakıcı, 6 temizlik görevlisi, 1 çamaşır görevlisi, 3 güvenlik görevlisi var…

Hekim Benar, Yaşam Evi’nde 56 hasta, 19 hasta bakıcı, 6 temizlik görevlisi, 1 çamaşır görevlisi, 3 güvenlik görevlisi ve idari sorumlu olduğunu kaydetti.

Benar, psikiyatri hastaları ile diğer yaşlıların aynı alanda bulunmasının bir sorun teşkil etmeyeceğini belirterek, “Bu insanlar, aynı bizim fiziksel hastalıklarımız gibi, zihinsel hastalıklar yaşamış, tedavi görmüş, uzmanlar tarafından taburcu edilerek topluma kazandırılmış kişilerdir ve yaşlıdırlar da. Yani biz Yaşam Evi’ne bu kişileri kabul etmeseydik, onlar yine yakınlarının evinde yaşayarak sıradan bir hayat sürecekti” diye konuştu.

Benar, “Kalkanlı Yaşam Evi'nde yaşlılar ile psikiyatri hastaları aynı ortamda yaşıyor” iddialarının da asılsız olduğunu söyledi, “İsteyene kapımız açıktır, bizi ziyaret edip yaşlılarımızla vakit geçirebilirler” dedi.

“Sadece alt yapı ve personel sayısında eksiklik var…”

Yaşam Evi’nde sadece alt yapı ve personel sayısında eksiklik yaşadıklarını dile getiren Benar, “Bunun dışındaki iddialar tamamen yalan ve karalamadır. Haberi okuduğumuzda şok yaşadık” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın kurduğu Kalkanlı Yaşam Evi hakkında geçtiğimiz hafta basında ciddi iddialar ortaya atılmış, ‘şiddet olayları, taciz ve tecavüz’ olduğu savunulmuştu.

Yaşam Evi’nde ‘psikolojik hastalarla yaşlıların bir arada kaldığı, şiddet ve tecavüz olayları olduğu’ iddia edilmişti. Bunun üzerine Sağlık Bakanı Ali Pilli açıklama yaparak, personel ve alt yapı eksikliği olduğunu ifade etmişti.

Yaşam Evi’ni dün CTP milletvekilleri Sıla Usar İncirli, Fikri Toros, Erkut Şahali, Salahi Şahiner, Armağan Candan ve Kalkanlı muhtarı da ziyaret etti.

“Bu iddialar yayınlanmadan önce, Bakan Pilli burayı ziyaret etmişti”

Benar, Sağlık Bakanı Ali Pilli ile bu iddialar ortaya çıkmadan önce görüştüklerini, Pilli’nin Yaşam Evi’ni ziyaret ederek, yetkililerle eksikliklerini konuştuğunu açıkladı. Benar, “Bakan Pilli buraya gelerek genel bir denetim yapıp eksikliklerimizi sormuştu. Kendisine alt yapıdaki eksikliklerimizi ve personel sayımızın yetersizliğini söylemiştik. Güvenlik kameralarının olmamasını da eklemiştik ve geçtiğimiz Perşembe günü bir ekip gelerek çalışma başlatmıştı. Güvenlik kameraları için gelen ekip dün de burada çalışmalarını sürdürdü” diye anlattı.

Dr. Benar, bu görüşmeler sonrasında ‘şiddet ve tecavüz’ iddialarıyla bir haberin ‘patlak verdiğini’ kaydederek, “Bu iddialar karşısında şok yaşadık ve çok üzüldük. Haberin asılsız olması, alınan bilginin neye dayanılarak verildiğinin belirsiz olması herkesi zan altında bıraktı ve ailelerimizi de üzdü. Ne mutlu bize ki, hastalarımızın aileleri bizleri arayarak desteklerini belirtti ve habere inanmadıklarını söylediler. Bu en büyük tesellimiz oldu” dedi.

“Herkese kapımız açık”

Yaşanılanlar sonrası birçok ziyaretçinin gelip gittiğini dile getiren Benar, “Herkese kapımız açık. İstedikleri zaman gelip, yaşlılarımızla zaman geçirebilirler” diye konuştu.

“Kızım ile birlikte burada yaşıyorum”

Benar, “7/24 buradayım. Kızım ile birlikte, Yaşam Evi’nde üçüncü katta yaşıyorum. Acil hekimi olduğum için, sadece belli zamanlarda görev için buradan ayrılıyorum. Bu da eleştiriliyor ama aslında baktığınızda, hiçbir hastanede, direkt orada yaşayan bir hekim yoktur. Ayrıca buradan görev için ayrıldığımda, bakanlık onaylı uzman ve sertifikalı, eğitimli hemşireler hala burada oluyor. Yani asla denetimsiz veya uzman biri olmadan, boş bırakılmıyor” dedi.

“Psikolojik hastalar, tedavi görüp taburcu edilmiş, topluma geri kazandırılmış kişilerdir”

Benar, ‘akıl hastaları ile yaşlıların bir arada yaşaması’na yönelik şöyle konuştu: “Akıl hastaları demek etik olarak yanlıştır ve çok kabadır. Bu insanlar, aynı bizim fiziksel hastalıklarımız gibi, zihinsel hastalıklar yaşamış, tedavi görmüş, uzmanlar tarafından taburcu edilerek topluma kazandırılmış kişilerdir ve yaşlıdırlar da. Yani biz Yaşam Evi’ne bu kişileri kabul etmeseydik, onlar yine yakınlarının evinde yaşayarak sıradan bir hayat sürecekti. Ancak yakınları çalıştığı için ve tek başlarına bakımlarını sürdüremeyecekleri için biz onları da kabul ettik. Burada ilaçlarını takip ediyor, beslenmelerinden bakımlarına kadar her ihtiyaçlarına yardım ediyoruz. Aileleri ve yakınları da ziyaret ediyor. Nasıl fiziksel hastalık geçiren insanları toplumdan dışlamıyorsak, tedavi görüp taburcu olmuş kişilere de aynısını yapmalıyız. Bu kişilerin, Alzheimer hastasından bir farkı yok. Bu sebeple, psikolojik hastalık yaşamış kişilerle, diğer yaşlıları bir arada tutmamamız gerektirecek bir durum yok”

“Hasta bakıcılarımızın hepsi çok eğitimli”

Hasta bakıcılarının ciddi eğitimlerden geçtiğini kaydeden Benar, “Hasta bakıcılarımızın hepsi sertifikalı ve diğer hasta bakıcılara kıyasla daha uzun süre eğitim almış insanlardır. Bu iddialarla zan altında kaldık ve sadece bizler değil sevdiklerimiz ve yakınlarımız da baskı hissetti. Ancak biz görmüş olduk ki, hastalarımızın yakınları bu iddialara hiçbir şekilde inanmadı ve bizi desteklediklerini söylediler. Bu da bizi motive etti” şeklinde anlatıyor.

“Psikiyatri hastaları aynı zamanda yaşlıdırlar da. Kimisinin fiziksel hastalıkları da vardır ve bakıma muhtaçlar. Aileleri ise çalışmak zorunda oldukları için onlara gereken ilgiyi gösteremiyor. Bu yüzden onlara biz sahip çıkıyoruz ve gerçekten, kendileri uzmanlarca tedavi görüp taburcu edildiği için, karşılıklı sohbet edebileceğiniz, kahve içebileceğiniz kişilerdir. Bu insanların toplumda bulunmasına bir engel veya sakınca yoktur. Evde yalnız kalamayacakları için buradalar ve zarar teşkil eden kişiler değildir. Umarım bu açıklamalar kamuya yeterli bilgiyi verecektir” diye sözlerini sonlandırdı.