ALAN SAVUNMASI
[email protected]

Yine basketbol yine kriz… Basketbol Erkekler Ligi’nde final serisi Koopspor ile Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) arasında 18 Nisan’da başladı.

Aradan geçen 19 günde yalnızca 3 maç oynanabildi… Çok ilginç değil mi? Ha bana şaşırdım mı diye sorarsanız ‘Hayır hiç şaşırmadım’…
Neden mi? Çünkü kulüplere sözünü bile geçiremeyen; tüzüğünde ve yarışma yönergesinde bile yazmayan şeyleri kafasına göre, keyfi biçimde uygulayan bir federasyon yapısı ancak da bizim ülkemizde olur… Bu olaylar sezon başından beridir devam ediyor… Duracak gibi de değil…
Siz kalkıyorsunuz Koop antrenörü Emrah Güven size ‘sağlık sorunu sebebiyle yurt dışında olacağım’ dediği için karşılaşmayı erteliyorsunuz… Dönüş biletini Cuma gününe kesiyor, maçı Cumartesi’ne koyuyorsunuz, sonra Koop antrenörü size tekrardan dönüş biletini Cumartesi 23.30 olarak gönderiyor ve maçı bir kez daha erteliyorsunuz…
Daha sonra devran dönüyor, bu kez dün akşam oynanması gereken maça YDÜ antrenörü Ahmet Gürel Alp’in sağlık sorunu gerekçesi ile erteleme getiriyorsunuz…
Kusura bakmayın ama böyle bir yönetim biçimi kabul edilemez… Dünyanın en önemli basketbol liglerinde takımların başantrenörlerinin sağlık sorunu olduğunda yerine yardımcı antrenörü çıkar…
İnsanları basketboldan ve spordan soğutan zihniyetler işte bu zihniyetlerdir… Ben bu konuda kesinlikle antrenörlere bir şey demiyorum… Buradaki sıkıntı bu olaylara ve bu durumlara müsemaha gösteren Basketbol Federasyonu’dur…
Sen kulüplerin her istediğine ‘evet’ diyeceksen o zaman bırak bu federasyonu kulüpler yönetsin… Her kurumun, işyerinin ve dolayısıyla spor federasyonlarının belirli görevleri vardır… Basketbol Federasyonu’nun da bu görevleri artık belirlemesi ve kırmızı çizgilerini kulüplere göstermesi gerekir… Bu işlerde ahbap çavuş ilişkileri bir tarafa bırakılmalı ve federasyon kulüpler karşısında dirayetli bir biçimde durmalıdır…
Ancak ben bu federasyonda bu özgüveni açıkçası göremiyorum… Sezon başından beridir alınan tüm kararlar kaos… Dışarıdan yazılarımızı okuyan insanlar bize gülüyor ve bizim savunmaya çalıştığımız ‘Kıbrıs Türk sporunun’ gerçeklerinin bu olduğunu yüzümüze vuruyor…
Eskiden bu insanlara inanmazdım, daha fazla mücadele ederdim, daha çok güzellikleri ön plana çıkarmaya gayret ederdim ancak artık bu insanların haklı olduğunu bana ‘Basketbol Federasyonu’ göstermeye başladı…
19 günde 3 maç nedir? Dünyanın her yerinde final serileri 2 günde bir oynanır, bizim ülkemizde haftada 1… Basketbolu bitirdiniz… O sahaya gelen seyirci de artık bıktı… Onları da usandırdınız…
Ha Basketbol Federasyonu dönüyor: “E maç yapacak saha yok da o yüzden” diyor… Yahu Allah aşkına vazgeçin… Ligde yer alan Koop ve Mapfree dışında her takımın maçlarını yapacağı kendine ait bir salonu var…
Hemen hemen her gün Başkan Ertuğ Nasıroğlu’ndan ‘değişiklik’ konu başlıklı fikstür değişikliği maili geliyor… Aynı salonları Hentbol da kullanıyor Voleybol da…
E Hentbol Federasyonu tüm sezon planlamasını sezonun başından resmi sitesinden duyurabiliyorsa (Hem de daha fazla kulübü ve ligi olmasına rağmen) Basketbol Federasyonu bunu neden yapamıyor? Bunu bana biri çıksın açıklasın… 
Basketboldaki bu insanlarla alayvari ve gelişigüzel dalga geçilmesi, gelişigüzel kararlar alınması, tüzükte ve yönetmeliklerde yazmayanların ‘Başkanın tek bir sözüyle’ uygulamaya konulması herkesi bıktırdı…
Son sözlerim biraz ağır olacak ama artık bardak taştı… Üzerine alınan alınsın… Aldığınız kararlarla insanları küstürdüğünüz ve güldürdüğünüz, keyfi işlerinizle federasyonun imajını zedelediğiniz, yönetemediğiniz federasyonu ileriye değil de geriye götürdüğünüz ve Kıbrıs Türk basketbolunu el birliğiyle bitirdiğiniz için hepinize teşekkür ederim…