Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) “Göç Yasası” olarak niteledikleri Kamu Çalışanlarının Maaş Ücret ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası’nın hükümet tarafından kaldırılmaması protesto etmek için eylem yaptı.

Meclis önündeki eyleme Sendikal Platform da destek verdi.

Bayrak ve pankartlar taşıyarak, düdük, davul ve trampetlerle slogan atarak Cumhuriyet Meclisi önüne gelen eylemciler, burada “Birlik, mücadele, dayanışma” sloganları attı ve hükümete yönelik “Barra” dedi.

Meclis önünde yapılan konuşmaların ardından, ileri sürdükleri “muhalefetteyken farklı iktidarda farklı söylemlerde bulunan milletvekilleri” sinevizyonla  gösterildi.

GÖKÇEBEL: “EMEKÇİNİN HAKLARI TEKER TEEKER GASPEDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Meclis önünde Sendikal Platform adına konuşma yapan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, Meclis koltuklarında oturanların yasaları ve Devlet kaynaklarını kendilerininmiş gibi kullandığını savundu.

Emekçilerin haklarının teker teker gasp edilmeye çalışıldığını söyleyen Gökçebel, iktidardaki milletvekillerinin halktan aldıkları iradeyi sadece kendileri için kullandıklarını, yanlı basın organları vasıtasıyla da halkın beyninin yıkanmaya çalışıldığını ileri sürdü.

“Kamu görevlileri haksız kazanç elde ediyor, işe yaramıyor” denilerek 3 büyük şirket ve zengine ayrıcalıklar sağlandığını savunan Gökçebel, kaynak sıkıntısı diye bir şey olmadığını, kaynak için siyasi partilere aktarılan bütçeye, 3500’ün üzerinde şirkete, üçlü kararname atamalarına, batırılan bankalara ve KTHY’ye bakılmasının yeterli olacağını ifade etti.

ELCİL: “ESKİDEN BURADA SİGARA SARILIRDI, ŞİMDİ BİZİ SARIYORLAR”

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de, 1950’li yıllardan bu yana Kıbrıs Türk insanının sahip olduğu topraklara tutunmak için direndiğini, onurlu ve kendi ayakları üzerinde duran bir toplum olmak için çalıştığını söyledi.

Elcil, “Türkiye’nin para ve suyu kestiğini” iddia edip bundan çok mutlu olduğunu söyledi ve hükümetin “parayı alan talimatı da alır” mentalitesiyle hareket ettiğini öne sürdü.

Hükümetin “kaynak yok” bahanesine karşı 23 maddelik öneri paketini sunduklarını ve kaynakların doğru yönetilemediğini söyleyen Elcil, “turizm duayeni” olarak nitelediği Zekai Altan’ın dün kendini yakmak ister noktaya geldiğini anımsattı.

Elcil, “Dün, bizimle birlikte Göç Yasası’na karşı çıkanlar, şimdi sözlerini hatırlamıyor… Eskiden bu Meclisin olduğu yerde sigara sarılırdı, şimdi de bizi sarıyorlar” dedi.

Elcil, “Göç etmek istemiyorsak bu topraklara daha sıkı sarılacağız, şarlatanlara ve kuklalara geçit vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

KAPTAN: “BARİKATLARI YIKIP İÇERİ GİRMEK İSTEYENLERİN HEDEFİ KOLTUKTU”

KTAMS Genel başkanı Ahmet Kaptan da geçmişte eylem yaparken polis barikatlarını yıkıp içeri girmek isteyenlerin hedefinin koltuk olduğunun anlaşıldığını, ülkenin gerçek sahiplerininse bugün Meclis önünde eylem yapanlar olduğunu söyledi.

Eylem yapan emekçilerin şimdi daha önce verilen sözlerin tutulmasını beklediklerini kaydeden Kaptan, hükümetin kaynak arayışına çare olarak, 232 Milyonluk vergi bağışına, yıllık 500 Milyon Dolarlık vergi kaçağına, çıkarılan vergi ve stok aflarına bakması gerektiğini kaydetti.

Kaptan bugün hükümet edenleri koltuklara getiren “sermayenin” günü geldiğinde koltuklarda oturanları kurtaramayacağını ileri sürerek, yüzünü sermayeye ve AKP’ye dönenlerin günü geldiğinde hesap vereceklerini iddia etti.

Kaptan Sendikal Platformun eylemlerinin süreceğini de bildirdi.

ŞARKIYLA ELEŞTİRİ

Eylemciler, Leymosun türküsünün sözlerini değiştirerek müzikle de eleştirilerde bulundu. Parçayı aynı zamanda öğretmen olan Frekans Grubunun solisti Çetin Keskinel seslendirdi.

Bildiri şeklinde basına dağıtımı yapılan şarkı sözleri şöyle:

“Zengine vergi afları / Bu hayat çok pahalı / İşçiye zulüm gibi / Bu çalışma şartları

Dillere destan oldu, / Dönekliğiniz…

Siyasiler hep ister, / Nerede verdiğin sözler / Kalksın diye beklerim / GÖÇ YASASI / Hesap ver!

Dillere destan oldu, / Dönekliğiniz!

Girer girmez Meclise, / Başladın yan çizmeye. / Bütün Kıbrıs duysun ki / haklarımdan vazgeçmem.

Dillere destan oldu dönekliğiniz… Vay vay la la la la la la lay…”