1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Elektriğe zam haberlerini medyadan öğrendim, etik değil…”
“Elektriğe zam haberlerini medyadan öğrendim, etik değil…”

“Elektriğe zam haberlerini medyadan öğrendim, etik değil…”

Başbakan Ersan Saner, elektriğe “yüzde 30 zammın kesinlikle yapılmayacağını” belirterek elektriğe zam haberlerini medyadan öğrendiğini söyledi.

A+A-

Başbakan Ersan Saner, elektriğe “yüzde 30 zammın kesinlikle yapılmayacağını” belirterek elektriğe zam haberlerini medyadan öğrendiğini söyledi.

Kıbrıs Postası canlı yayınında soruları yanıtlayan Saner, Elektrik Kurumu yönetiminin elektriğe zam konusunda yaptığı çalışmayı basın aracılığı ile duyurmasının “üzücü” olduğunu ifade etti.

Bu çalışmanın kendisi ile paylaşılmadan önce duyurulmasının kendisini üzdüğünü kaydeden Saner, elektrikte “fiyat analizlerinin yapılması gerektiğini” belirtti.

Arıklı’nın konudan haberdar olmasına rağmen kendisine iletmemesinin etik olmadığını belirten Saner, “Dün Bakanlar Kurulu toplantısında kendisine bunu bizzat söyledim” diye konuştu.

İlk olarak, KIB-TEK Müdürlüğü’nün, “Elektrik birim fiyatlarına yüzde 30 oranında zam yapılması” yönündeki talebine ilişkin soru üzerine konuşan Başbakan Saner, “Maalesef ben de medyadan öğrendim. Bunu dün kendilerine (Bakanlar Kurulu’nda) söyledim” dedi.
Saner, bu konunun hükümetten önce kamuoyuyla paylaşılmasının kendisini derinden üzdüğünü ifade ederek, “Kendileri görüşlerini ortaya koyabilirler ancak fiyat analizleri yapılması gerek. Biz fiyat analizlerini henüz görmüş değiliz” dedi ve ekledi: “Sayın Başbakan Yardımcısı’nın (Erhan Arıklı) KIB-TEK Müdürü ile birlikte, bu talepten haberi olması ve bana bahsetmemesinden dolayı, dünkü Bakanlar Kurulu’nda sözlü olarak bunun etik olmadığını kendisine ilettim. Demek ki politikada bazen böyle şeyler olabiliyormuş.”

 

"Yüzde 30 zam asla olmayacak"

KIB-TEK Müdürlüğü’nden ekiplerin dünkü Bakanlar Kurulu toplantısına katıldığını ve ilgili zam talebinin görüşüldüğünü belirten Saner, “Bir tek gerçek varsa, petrol fiyatlarında ciddi bir artışın yaşandığıdır. Bunun, vatandaşa zam olarak yansıması noktasında, maliyetlerin önümüzde gelmesi gerektiğini ifade ettim” dedi.

Maliye Bakanı Dursun Oğuz’un Ankara’da olması nedeniyle, Maliye eski Bakanı; Mevcut Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu’nu görevlendirdiğini, Amcaoğlu’nun bugün KIB-TEK’teki yetkililerle görüşeceğini belirten Saner, net konuştu: “Kesin bir şekilde söyleyebilirim ki, yüzde 30 oranında bir zam asla olmayacak, bu nettir.”

 

“Aşıyı özendirmek için çeşitli adımlar atacağız”

Aşılanmayla ilgili son duruma değinen Başbakan, aşılanmayan kişileri aşılanmaya yöneltmek adına çeşitli adımlar atmaya hazırlandıklarını belirterek, “Geçtiğimiz haftaki Bakanlar Kurulu’nda söylediğim gibi (aşısız kişilere PCR testlerinin ücretli olması) adımlar atıyoruz. Aşılılardan artık 14 günde bir PCR testi isterken, aşısızlardan haftada bir istiyoruz. Aşıyı özendirmek için farklı uygulamalar yapacağız. Çok fazla giriş – çıkışın yaşandığı bakanlıklarda uygulamalar başlattık. Amaç, yavaş yavaş aşı miktarını arttırmak. Hastaneye yatan hastalara bakıldığında, yüzde 75’i aşısız” şeklinde konuştu.

 

“Uçuşlarla ilgili yaşananları politik görüyorum”

Avrupa'ya uçuşlarla ilgili KKTC’de aşı yaptıran kişilerin yaşadığı sıkıntılara değinen Saner, “Yaşananları siyasi ve politik görüyorum” dedi.

 

“KKTC’nin buna boyun eğmesini kimse beklemesin”

490 bin doz Türkiye’den, 110 bin doz da AB’den KKTC’ye aşı gönderildiğini anımsatan Saner, “Bu aşıların nereden geldiği biliniyor. Bu biraz siyasi bir olay. Kuzey’de aşı veya PCR yaptırmış bir kişi, sınır kapılarından Güney’e geçebiliyor ancak havaalanından uçuş yapamıyor. KKTC’nin buna boyun eğmesini kimse beklemesin” ifadelerini kullandı.

 

“Sıkı takipteyiz, en kısa sürede sorunu çözeceğiz”

Uçuşlarla ilgili yaşananları sıkı bir şekilde takip ettiklerini söyleyen Saner, “En kısa sürede sorunu çözeceğiz. Anavatan ile Dışişleri Bakanlığımız birlikte çalışıyorlar, İki Toplumlu Sağlık Komitesi ile de istişarelerimiz sürüyor” dedi.

Saner, PCR testleriyle ilgili de sorun yaşandığına ilişkin soru üzerine, “PCR sonuçta KKTC için özel olarak üretilmiyor” ifadelerini kullandı.

 

“Ciddi bir taşımacılık firması genel merkezini Girne’ye taşıdı”

Coronavirüs döneminde, tüm dünya ülkelerinde ciddi sıkıntılar yaşandığını, belirten Saner, yaşamını İngiltere’de sürdüren ciddi bir taşımacılık firmasının, genel merkezini Girne’ye taşıdığını belirterek, “İngiltere’deki işlemlerini e-devlet üzerinden yapabildiğini, özel sektöre desteğin durduğunu ve artık ilerleme sağlanamadığını, bu nedenle merkezi Girne’ye taşıdığını söyledi. Dünyanın lider ülkeleri, Coronavirüs nedeniyle sıkıntılar yaşıyor” dedi.

 

“KKTC’nin en büyük avantajı Türkiye ile kurulan ilişkiler”

KKTC’nin en büyük avantajının, Türkiye ile kurulan ilişkiler olduğunu ifade eden Saner, “Ben göreve geldikten sonra ortalama 2 milyar TL katkı aktarıldı. Geçtiğimiz ay içerisinde yaklaşık 90 milyon TL’lik hibe dağıtıldı. Kime? Pandemiden etkilenen esnafa, sosyal yardım alan vatandaşa, rehber ve acentelerimize, otellerimize, hibe olarak dağıttık. Bunlar ekonominin canlanması için çok iyi veriler” şeklinde konuştu.

 

“Pandeminin patlak vermesinin ardından ilk kez geçtiğimiz ay gelirler sıkıntısız bir şekilde toplandı”

Pandeminin patlak vermesinin ardından ilk kez geçtiğimiz ay gelirlerin sıkıntısız bir şekilde toplandığını ifade eden Saner, “Geçtiğimiz ay sonunu rahat geçirdik, uyuyabildik. Her ay sonu maaşların nasıl ödeneceğini düşünüyorduk” ifadelerini kullandı.

 

“110 binlere çıkan sosyal sigortalı sayımız, şimdilerde 91 binlere geriledi”

Pandemi nedeniyle çok ciddi bir iş kaybı yaşandığına dikkat çeken Saner, “110 binlere çıkan sosyal sigortalı sayımız, şimdilerde 91 binlere geriledi. Bu rakamın kapsadığı kişilerin çoğu yurtdışından gelen kişilerdi” dedi.

 

“Eski bir Çalışma Bakanı olarak kayıt dışı kişi sayısının, söylenen boyutta olduğunu gözlemlemedim”

Saner, “Ben eski bir Çalışma Bakanı olarak kayıt dışı kişi sayısının, söylenen boyutta olduğunu gözlemlemedim” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suçlu olan buraya gelerek çalışan kişiler değil; işverenlerdir. Bu gerçeği söylemem gerekiyor. Ülkeye çalışmak için gelen kişilerin hiçbir suçu yoktur. Sadece kendisine yapılması gereken yatırımların işveren tarafından yatırılmaması nedeniyle suç işleyen kişi olarak algılanıyorlar. Yapılan yasal değişiklikler sayesinde; örneğin kişi ülkede 1 yıl kayıtdışı kamışsa, 1 yıl yurtdışıda kalıp ceza ödemeden ülkeye dönebilir. Çünkü burada suç işçide değil işverendedir.”

 

“Biz HP’yi dondurmak için bayağı uğraştık ama hükümet olarak bunu başaramadık”

Asgari ücret konusuna da değinen Saner, “Kamu çalışanları 8,83’lük Hayat Pahalılığını almış durumda. Biz HP’yi dondurmak için bayağı uğraştık ama hükümet olarak bunu başaramadık. Ama asgari ücrette bir belirsizlik çıkmasını asla kabul etmiyoruz. Çalışma Bakanı göreve tekrar başladığında, yaptığımız ilk görüşmede Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun derhal toplaması ve ücretin belirlenmesini istedim. Sayın bakan bu hafta gerekli toplantıları gerçekleştirecek” dedi.

Ekonomik anlamda ülkeyi rahatlatma noktasında yapılabilecek iki önemli şey olduğunu, bunların da eğitim ve turizmin hareketlendirilmesi olduğunu ifade eden Saner, “Tüm eğitim ve turizm çalışanları, 23 Haziran itibariyle aşılanmış durumda. Ekonominin açılması için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

Öğrenci sayısında herhangi bir kaybın yaşanacağını düşünmediğini söyleyen Saner, “Geçtiğimiz yıl 85 bin öğrenci, muhaceret işlemi gerçekleştirdi. Umuyorum bu yıl da en az bu rakamlarda öğrenci girişi sağlayacağız. Tüm dünya kapanırken, KKTC cazip bir ülke haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

 

KURULTAY… “Neden çekildiniz da ben bu fakkayı 8 ay yedim?

Yaklaşan UBP Kurultayı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Saner, “UBP Kurultayı daima ülkenin gündeminde en önemli yeri almıştır. Bunun sebebi, UBP Başkanı potansiyel başbakan demektir” diyerek, göreve geliş sürecini anlattı, ardından da ikinci turda çekilen ve son Olağanüstü Kurultay’da aday olmayıp, Ekim’de aday olacağını açıklayan isimlere seslendi:

“İkinci turda neden çekildiler, ben bunun yanıtını bilmem. Böyle bir sonuç oldu ve 8 aydır bu ülkenin Başbakanı olarak çalışıyorum. Geçtiğimiz günlerde Parti Meclisi toplantısında ‘Neden çekildiniz da ben bu fakkayı 8 ay yedim?’ diye sordum, böyle bir lüksleri olmadığını söyledim. O anda çok büyük bir alkış koptu.“

 

“Konuşanlar atanarak göreve geldiklerinin farkında değiller”

UBP tabanından gelen biri olduğunu ifade eden Saner, “Şimdi UBP ile 40 yaşında 50 yaşında tanışmadım. Hayatım UBP içinde mücadeleyle geçtim. Genel Sekreter Yardımcısı, Genel Sekreter ve Genel Başkanlık görevlerini yöneten tek isim ben oldum. Konuşanlar atanarak göreve geldiklerinin farkında değiller. Ben seçilerek geldim. Bir tek Genel Sekreter Yardımcılığı görevi, Genel Sekreter ataması olduğu için atandım. Olağanüstü kongre yaptık hiçbir arkadaşım aday olmadı ve seçilip göreve devam ettim. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Saner, UBP tabanından aldığı güçle yola devam edecektir” şeklinde konuştu.

 

TÜZÜK KURULTAYI… “Tipik Kıbrıslı davranışı yaşanıyor, fikir sahibi olmadan fikir ortaya atılıyor”

UBP’de yapılması planlanan tüzük kurultayı ile ilgili tartışmalara da değinen Saner, “bu konuda tipik bir Kıbrıslı davranışının yaşandığını; fikir sahibi olmayanların fikir ortaya attığını” söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herhangi bir yasa değişikliğinde olduğu gibi tüzük değişikliğinde de ilgili maddeleri sıralarsınız, bunların değişeceğini söyleyip, dışına çıkamazsınız. Ancak burada bizim söylediklerimizi başka algılayanlar var. 2015’de tüzük kurultayı yapıldığında, komite başkanı bendim. Genel Sekreterliği kaldırıp Genel Başkanlık Yardımcılığını’nın yapılması yönünde bir madde koymuştuk. Şimdi de bu var. Dönemin parti başkanı, iyi saatte olsun Hüseyin Özgürgün bunu kabul etmedi. Şimdi de bunu yapacağız. Vay efendim genel sekreteri görevden alıyor. Genel Başkan seçildikten sonra genel başkan yardımcılıkları devreye girecek. Öte yandan üyelik konusu ve süre sıkıntısı da var.”

 

“Ezici bir çoğunlukla kazanacağım”

Kurultayın Ekim ayında gerçekleşmesinin “Allahın emri” olduğunu ifade eden Saner, “Ezici bir çoğunlukla kazanacağım” dedi, kurultayın iki turlu olacağına dikkat çekti.

“Türkiye ile ilişkisi iyi olmayan biri ülkeyi nasıl yönetebilir?” diye soran Saner, “Herkes fotoğraf karesi vermek için uğraşırken, ben iş yaptım. Kimin iyi ilişkiler içinde olduğunu halkımızın gördüğünü düşünüyorum” dedi.

 

Destekçileri, rakipleri tarafından tehdit mi ediliyor?

Destekçilerinin, rakipleri tarafından tehdit edildiği yönündeki iddialara ilişkin soru üzerine Saner, “Bunun olabileceğine inanmak bile istemiyorum. Ama bazı duyumlar geliyor. Ben 25 Ekim sabahı partimi tek ve net görmek arzusu içindeyim. Biliyorsunuz kolayına sinirlemem. Dolayısıyla benim sınırlarımı çok zorlamasınlar” şeklinde konuştu.

 

UBP kurultayı sonrası hükümet değişikliğine gidilir mi?

UBP Kurultayı’nın ardından hükümet ya da kabine değişikliğine gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Başbakan Saner, “Bu hükümetin devam edip etmeyeceği 1 Ekim’de belli olacak. Meclisi açıp açamama hükümetin devamını belirleyecek” dedi.

Saner, “Çok net şunu ifade edeyim; hep birlikte ülkeyi geleceğe taşıma zorunluluğumuz var. Hükümet değişiklikleri ülkede istikrar sorununa yol açar. Her zaman erken seçim, olağanüstü kongreler kimseye fayda sağlamaz. Kişisel ihtiraslarımızı bir kenara bırakmalıyız” şeklinde konuştu.

 

“Vatandaşlarımız, Asya bebeğin tedavi masrafları için gereken kaynağın toplanmasına yardımcı olacaktır”

SMA Tip-1 hastası Asya bebeğin tedavisi için gereken 2 milyon 500 bin Dolar’ın karşılanması noktasında hükümetin atacağı adımlarla ilgili soru üzerine Saner, “Allah şifa versin Asyacığımıza. Başbakanlık olarak katkılarımızı yapıyoruz. Duyarlı vatandaşlarımız olduğunu her zaman görüyorum. Umuyorum ki gereken kaynağın toplanmasına yardımcı olacaklardır” dedi.

Saner, Asya’nın TC vatandaşlığına alınması ve bu sayede tedavisinin daha uygun ücretler karşılığında tamamlanmasına yönelik çağrılarla ilgiliyse, “Detayları programdan sonra alacağım” ifadelerini kullandı.

 

Kapalı Maraş da İmar Planı’na dahil edilecek

Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili soruları da yanıtlayan Saner, “Şehir plancılarıyla görüşmelerimiz sürüyor. Bir önceki taslakla ilgili defalarca, ‘Maraş’ın düşünülmediği bir plan geleceğimizi tasarlamaz demiştim, haklı çıktım. Çalışmalarımız sürüyor” dedi.

 

Kapalı Maraş’taki son açılım, Resmi Gazete’de neden yayımlanmadı? “Bazı olaylar yayımlanmaz”

Kapalı Maraş’ta yüzde üç buçukluk alanın askeri bölge statüsünden çıkartılan alanın Resmi Gazete’de neden yayımlanmadığına ilişkin soru üzerine Saner, “Askeri yasak bölge kapsamından çıkartıldığını zaten ilan ettik. Sınırları da belirledik. Şimdi bazı olayları Resmi Gazete’de yayımlayamazsınız. Bu da onlardan bir tanesi. Hükümet böyle uygun gördü. Resmi Gazete’de yayımlanıp yayımlanmadığına bakmayın. Ben tek tek tüm caddeleri gezdim, burası açıldı dedim” şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 2395 defa okunmuştur