Elektrik kesintileri üretimi de vurdu
Bitmek bilmeyen elektrik kesintileri, üretimi de etkiledi; hayvan yetiştiricileri ile üreticileri isyan etti, süt üretiminin düştüğünü, cihazlarının yandığını, binlerce dolar ödeme yapmak zorunda kaldıklarını dile getirdi…
Serap ŞAHİN
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun(KIB-TEK) arızaları gerekçe göstermesi, Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası’nın (EL-SEN) ise yatırım eksikliğine işaret etmesiyle adeta eski günlere döndük, mum ışığında yaşamaya başladık.
Artan elektrik kesintileri, birçok sektörü olumsuz yönde etkilerken süt sağımı yapan hayvan üreticilerini de ciddi şekilde etkiledi.
Kesintiler nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya kalan üreticiler, YENİDÜZEN’e içini döktü, elektriğe bağımlı olan sağım makineleri ve soğutma sistemlerinin uzun süreli kesintilerde çalışamaz hale geldiğini ve mağdur olduklarını anlattılar.
Sağım işlemlerini zamanında gerçekleştiremeyen üreticiler, söz konusu durumun hayvan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini ve süt üretiminin de düştüğünü belirterek, kesintilerle birlikte makinelerin arızalandığını ve maliyetinin yüksek olduğunu ifade ettiler.
“Memleketi 1974 öncesi durumuna getirdiler” yorumunu yapan üreticiler, dünyanın en pahalı elektriğini kullandıklarını ancak ödedikleri paranın hizmetini alamadıklarına vurgu yaparak, sorunun bir an önce giderilmesi için yetkililere çağrı yaptı.
ÜRETİCİLER NE DEDİ?
Coşkun Alaslan: Buzluğun her yanmasında 2-3 bin dolar ödeme yapıyoruz
“Elektrik sorunları biz üreticileri çok zorluyor. Vakitli vakitsiz elektriklerin gelip gitmesinden kullandığımız soğuk hava deposu bulunan buzluk birkaç defa yandı. Buzluğun her yanmasında 2-3 bin dolar ödeme yapıyoruz. Türk Lirası ile çalışan biz üreticiler, masrafları dolar karşılığı ödüyoruz. Gereken neyse artık yapılsın. Elektrik sorununa bir çare bulunmasını istiyoruz. Daha fazla mağdur olmak istemiyoruz. ‘Bir daha elektrik kesintisi olmayacak’ diye açıklama yapıldı ama akşam yine elektrik kesintisi oldu ve hayvanları sağımımız yarıda kaldı ve mecburen jeneratör çalıştırdık. Bizim hayvanımızın belirli bir kısımdır sağımı, büyük hayvancılar 2-3 tonluk süt buzlukları olan daha zor durumdadır. Daha fazla mağdur olmamak için yetkililerden en hızlı şekilde çözüm bulmalarını talep ediyoruz.”
Cemal Darbaz: Elektriklerin gelip gitmesi de tuzu biberi olacak, üretim duracak
“Bizim işimiz tamamen elektrikle alakalı. Su kuyularımız, inekleri sağdığımız makineler, yem yaptığımız tüm aletler elektrikle çalışıyor. Geldiğimiz bu noktada memleketi 1974 öncesi durumuna getirdiler. Biz üreticiler olarak bu konudan inanılmaz mağduriyet yaşıyoruz. Bizim çiftliklerimiz büyük motorlarla çalışmaktadır. Kafalarına göre düzensiz bir şekilde elektrik kestiklerinde motorlarımız arızalanıyor. Biz günü gününe elektrik faturalarını ödüyorsak, bu kesintileri asla kabul edemeyiz. Biz faturalarımızı ödüyoruz, elektriksiz kalmamamız lazım. Bazı üreticiler elektrik üretmek için panel taktırdı. 4 bin kilowat elektrik üretiyor ancak faturaya bin kilowat yazıyorlar. Bizim elektriğimizi de satıyorlar. Birçok nedenden dolayı üretim durma noktasına gelmişti, elektriklerin gelip gitmesi de tuzu biberi olacak, üretim duracak. Elektrik arızalarından sular da kesiliyor. Çünkü kuyular otomatik değil ve 1 saatte deponun seviyesi düşüyor. Bu elektrik kesintileriyle birlikte üreticinin son çırpınışları.”
Mehmet Çetereisi: Sağım sırasında elektrik kesiliyor, cihazlar duruyor, hayvanlar korkuyor, sütler dökülüyor
“Sırf daha kolay üretim yapabilelim devamlılık olsun diye borç ile güneş paneli kurduk. Şu anda öyle bir duruma geldik ki eskiden üretimimizi karşılayan güneş panelleri artık karşılamıyor. Bize dünyanın en pahalı elektriğini satıyorlar. Gününde de ödemediğin takdirde anında kesiliyor. Onlar için üretim mi yapan, hayvan mı sağan hiç önemli değil. Bunlara rağmen yine elektrik yok. Sağımdayken elektrik kesiliyor. İneklere takılı olan cihazlar yere düşüyor, hayvanlar korkuyor, sütler dökülüyor. Dünyanın en pahalı elektriğini öderken bundan kurtulmak için güneş paneli kurduk, kurtulamadık ve şimdi de jeneratör işletip mazot ödemek zorunda kalıyoruz. Özelleştirsinler desem yapmayacaklar, peşkeş çekmeye devam edecekler. Benim bir ümidim kalmadı artık.”
Ahmet Bidar: Her gün tam hayvan sağımı yaparken elektrik kesiliyor
“Her gün tam hayvan sağımı yaparken elektrik kesiliyor. Sistemi çalıştırmak için 400 bin TL’lik jeneratör kullanmak zorunda kalıyoruz. Elektriğin kesilmesiyle beraber sular da kesiliyor. Bu durumda hijyenik sağım da yapamıyoruz. Çünkü sistemler su ile temizleniyor. Elektriklerin gidip gelmesi cihazlarımıza da zarar veriyor, su motoru dahi yandı. Bu memlekette üretim yapanlar eziyet çekiyor.”
Ali Anadol: İşimizi yapabilmek için mecbur jeneratör çalıştırıyoruz
“İşimizi yapabilmek için mecbur jeneratör çalıştırıyoruz. Sütümüzü riske atıyoruz. Bizden dünya kadar elektrik parası alıyorlar ama verdiğimiz paranın hizmetini satın alamıyoruz. Benim 3 tane çocuğum var. Devlette ya da güneyde çalışmıyorum. Başka ek işim de yok. Bu memlekette ne yapsan boş artık. En büyük sıkıntımız da üretimimizi Türk Lirası’na satıyoruz ama her şeyi dövizle satın alıyoruz. Üretimimizi de döviz karşılığı satın alsınlar.
Adnan Göçer: Süt üretimi düşüyor
“Hayvanlarımızı sağım yaparken elektrikler kesiliyor ve sağım yarıda kalıyor. Bu bizi çok mağdur ediyor. Hayvanların bir sağım saati var ve kesintilerden dolayı sağamadığımızda saatler değişiyor. Bu nedenle de süt üretimi düşüyor. Elektriğin gidip gelmesi ile bütün cihazlarımız da arıza yapıyor. Her gün elektrikçi çağırıyoruz.”
Mustafa Darbaz: Bu ülkede yaşamaktan da, üretmekten de her şeyden bıktık
“Batmış bir memleketten ne beklenir? Elektrik kesintilerinden en çok etkilenen bir üreticileriz. Motorlar çalışıyor ve her elektrik kesintisinde arıza meydana geliyor. Eskiden bu adada korsanlar vardı, herkes mum ışığındaydı. Şimdi daha medeni korsanlar geldi. 50 senede, bir elektriği üretemeyen bir idareden ne hayır beklenir? Bu ülkede yaşamaktan da, üretmekten de her şeyden bıktık. Bizi öyle bir hale getirdiler ki her şeyi satıp bu sevdiğimiz topraklardan kaçmak istiyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz bir bir kaçıyor, bizler de kaçacağız, kendilerine bırakacağız.”