Projesi olmayan, denetimi yapılmayan Acil Durum (Pandemi) Hastanesi’nin, 15 Kasım’da açılışının yapıldığını belirten Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Ali Murat Cellatoğlu, Hükümet’in EMO’yu hedef gösterdiğini ancak ortada Pandemi Hastanesi projesinin olmadığını vurguladı…

Fayka Arseven KİŞİ

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Ali Murat Cellatoğlu, Pandemi Hastanesi’nin projesi vardı da biz mi vize vermedik” diye sordu, hükümetin EMO’yu hedef gösterdiğini belirtti.

Cellatoğlu, sürecin başından beri uyarılar yaptıklarını ancak dikkat alınmadıklarını ifade ederek, sadece EMO’nun değil, ilgili tüm birimlerin Pandemi Hastanesi’ni denetlemediğini vurguladı.

Türkiye’de trafiğin ters şeritten olması gibi, elektriğin de farklı olduğunun altını çizen Cellatoğlu, “Türkiye’den biri gelecekse, birilerinin onlara demesi gerekir ‘trafik burada soldandır, ters şeritte gitme’. Bizim hedefimiz buydu, yoksa bu hastane yapılmasın, olmasın neden diyeyim, neden buna karşı çıkayım?...”şeklinde konuştu.

Projesi olmayan, denetimi yapılmayan Pandemi Hastanesi’nin, 15 Kasım’da açılışının yapıldığını belirten Cellatoğlu, “Peki hastaneyi kim teslim aldı” diye sordu, çünkü Sağlık Bakanlığı’nın böyle bir yetkisi olmadığına dikkat çekti.

Hastanenin denetimden geçmeden hizmete açılmasının riskler taşıdığını da kaydeden Cellatoğlu, “Bir uçak pistten havalanıyor, uçmaya başladı belki hiçbir şey olmayacak ama belki de çakılacak. Şimdi hastane neye göre yapıldı kimse bir şey söyleyemiyor” dedi.

• YENİDÜZEN: Proje hakkında sizinle görüşme yapıldı mıydı?
• CELLATOĞLU: Ağustos ayında, KTMMOB Başkanı o dönemki hükümete gitti ve ‘bu iş yapılacaksa eğer birlik, mutlaka bunu projelendirmelidir’ dedi.
• 3 hafta sonra bir yazı geldi ve ‘hemen isteriz bu yapılsın’ denildi. Birlik bir an önce hizmet alımı duyurusunu yaptı. Ekip seçildi, Sağlık Bakanlığı’na gönderildi, ‘ekip hazırdır, ne istiyorsanız yapsınlar’ denildi. Karşı cevap geldi, ‘durdurun biz Türkiye’den hizmeti alıyoruz.’
  Odaya bir proje gelse ve biz bunu oyalasak çıksın herkes beni taşlasın. Ama proje yok.  Bu hastaneye çok ihtiyacımız var, niçin hastaneye karşı çıkayım.  Ama biri desin bize tamamdır, doğru yapıldı. Atsın altına imzayı. Gidelim, hastaneyi açalım.
   
• YENİDÜZEN: EMO’nun yetkisi nerede başlar?
• CELLATOĞLU: Sağlık Bakanı Ali Pilli, Pandemi Hastanesi’nin elektriği konusunda ‘3 trafo bağlandı, her türlü kontrolü yapıldı, Elektrik Dairesi (KIBTEK) her şeyi yaptı, hiçbir sorunumuz yoktur, EMO isterse gelsin baksın’ dedi. 
  EMO hiçbir binaya gidip de bakmaz. İstese de yapamaz, böyle bir yetkisi yoktur.
  Siz bir kümes yapacaksınız; buna niyet ettiğiniz zaman ve yasalara uygun bir şekilde yapacaksanız belediyeden bunun ruhsatlandırmasını yapmalısınız. Ruhsat alabilmeniz için ilgili vizeli projenin belediyeye götürülmesi gerekir ve buna göre de belediye ruhsatlandırma yapar.
  Sadece belediye mi? Su İşleri Dairesi, Karayolları Dairesi, Sağlık Bakanlığı, Polis, İtfaiye, Şehircilik gibi birimlerden hepsinden görüş almak zorundadır. KIB-TEK de bunun içerisinde.  Her ilgili de bakması gereken kriter ve standartlara bakar. Hepsinden onay gelince de belediye izin verir. Bu süreçlerin hiçbiri Pandemi Hastanesi yapımında yapılmadı. Yani sadece KTMMOB ve EMO değil es geçilen.

“Hedef saptırma vardır. Gerçek halka anlatılmıyor”

“Türkiye’de trafiğin sağdan bizde soldan akması gibi elektriğimiz de farklıdır. O yüzden Türkiye’den biri gelecekse, birilerinin onlara demesi gerekir ‘trafik burada soldandır, ters şeritte gitme’. Bizim hedefimiz buydu, yoksa bu hastane yapılmasın, olmasın neden diyeyim, neden buna karşı çıkayım?...”

• YENİDÜZEN: Peki şuan EMO’nun üzerine atılan bir suçlama var. Bu olay nasıl başladı?
• CELLATOĞLU: 3 Eylül 2020 tarihinde bir basın bildirisi yayınladık. O dönem bu açıklamamız medyada çok yer bulmadı.  Bu açıklamamız Bakan Erhan Arıklı tarafından çarpıtıldı, ‘EMO bu hastaneyi istemiyor’ noktasına getirildi.
  Burada bir hedef saptırma vardır. Söylenenler çarpıtılıyor ve gerçek halka anlatılmıyor.  Açıklamamızda; ‘kuralına uygun olmayan, standartlara uygun olmayan, projelendirilmeyen böylesi bir bina herhangi bir can ve mal kaybına sebebiyet verebilir. Türkiye’den birileri gelip bu işi yapacaksa eğer bizim standartlarımızda yapsın. Bizim ülke koşullarımız göz önünde bulundurularak yapılsın. Çünkü aynen Türkiye’de trafiğin sağdan bizde soldan akması gibi elektriğimiz de farklıdır. O yüzden Türkiye’den biri gelecekse, birilerinin onlara demesi gerekir ‘trafik burada soldandır, ters şeritte gitme’. Bizim hedefimiz buydu, yoksa bu hastane yapılmasın, olmasın neden diyeyim, neden buna karşı çıkayım? Bizim tek derdimiz standartlar, kurallar farklıdır bütün bunlar yapılacaksa eğer ve biz bu projenin başından beri hiçbir noktasında olmadık, olmayalım da sorun değil ama en azından İnşaat Planlama Dairesi bunun içerisinde olsundu.
   
• YENİDÜZEN: Başbakan’nın da EMO’ya karşı çıkışı oldu. Arıklı da ‘EMO sivil toplum örgütüdür, proje yapmak ona mı kaldı’ bağlamında sözler kullandı.
• CELLATOĞLU: KTMMOB yasa ile kurulmuş birliktir. KKTC’den önce kurulmuş bir birliktir ve kamu niteliği taşımaktadır. Sivil toplum örgütü değildir. Bizim yasada mesleki denetimdir yaptığımız. Dolayısıyla KKTC sınırları içerisinde hangi proje yapılacaksa yapılsın Birliğe bağlı Oda’dan vize almak zorundadır. Yasadır bunu söyleyen, ben söylemiyorum.
  Hepsini geçtik, ‘özel ve olağan üstü bir durum var, paramız yok, yardıma muhtacız, acil pandemi hastanesi yapılmalı’… Ne olacaksa olsun biz de bir katkı verelim, bu işin ucundan tutalım, bizim de görüşlerimizle doğrusunu yapalım.  ‘Yok siz bu işi bilmezsiniz, Türkiye’den ekip gelecek’. Tamam buyursunlar, yapsınlar ama dikkat etsinler bizde trafik soldadır ha!..
   
• YENİDÜZEN: Türkiye’den teknik ekip gelip yapsın ama bunun yasal dayanağı var mı?
• CELLATOĞLU: Yoktur. Bizim yasalarımız buna elverişli mi? Olamaz. Düşünün TC vatandaşı bir doktor alsın eline bir çanta, gelsin doktorluk yapsın, ya da bir mühendis, ya da bir esnaf… Hangi meslekte olursa olsun, o meslek grubuna üye olmalıdır ki işini yapabilsin.
   ‘EMO hastane istemiyor’ yorumları yapılıyor. Sanki biz keyfimizce ya da egolarımızı tatmin etmek için  veya sırf muhalefet yapmak için bu işe taş koymaya çalışıyormuşuz gibi bir hava yaratılıyor. Kesinlikle böyle bir şey yoktur.

 “Devlet Hastanesi’nin projesi de 1960’dan kalma”

“ Projesini istedik ama hiçbir şey verilemedi. Planlama İnşaat Dairesi’ne sorduk, 1960’lardan kalma bir proje var ama çok şey değişti. Peki biz neye göre bakacağız? Öyle üstü, kapandı, gitti.”

• YENİDÜZEN: Devlet Hastanesi’nde de elektrik kaynaklı bir yangın meydana geldi. EMO, Devlet Hastanesi’nde denetim yaptı mı,  yapılan elektrik bağlantılarına uygunluk verdi mi?
• CELLATOĞLU: 2019 yılında Devlet Hastanesi’nde yangın çıktı. USB’den kaynaklı… Isındı, tutuştu ve kalp hastası insanları torba taşır gibi oradan sevk ettik. Peki yine aynılarını mı yaşayalım? Gittim kendi gözümle o görüntüyü gördüm. Birlikten, hasar tespiti için yardım istendi. Birlik de ilgili odalara iletti ve komisyon kuruldu. Ben de gittim ve karşımda tek gördüğüm her taraf simsiyah, su içerisinde ve alçıpan bölücü duvarlarla bölünmüş, alçıpanlar erimiş ve sadece metal kısımlar kalmış, geriye kalan her şey kül olmuş.
  ‘Burada ne vardı’   diye sorduk, projesini istedik ama hiçbir şey verilemedi. Planlama İnşaat Dairesi’ne sorduk, 1960’lardan kalma bir proje var ama çok şey değişti. Peki biz neye göre bakacağız? Öyle üstü, kapandı, gitti.
  Hastane yandı, gitti, proje diye mi söyleneyim. Olmaz, olağanüstü bir durum. Hemen arkasından pandemi patladı.
   
• YENİDÜZEN: Şuan demek ki Devlet Hastanesi’nde de ciddi bir sorun halen daha sürmekte midir?
• CELLATOĞLU: O yangın çok büyüyebilirdi, başka yerlere de intikal edebilirdi ve tamamen bir facia da olabilirdi. ‘Proje yok, yangın çıkacak’ diyemem ama oradaki tesisatın ne durumda olduğunu bilemem. 
   
• YENİDÜZEN: Son Mağusa Hastanesi projesi ve diğer kurum kuruluş yapılarında EMO’nun safdışı bırakıldığı oldu mu?
• CELLATOĞLU: İlk defa yaşadık. Mağusa Hastanesi, İnşaat Planlama Dairesi’nden çıkmış bir projedir ve Kıbrıslı müteahhitle tarafından yapılmıştır.
  Onlar da mükemmel mi? Kriterlere uygun yapıldığını söyleyebilirim. Ama Pandemi Hastanesi’nde ne yapıldı bilmiyoruz. O yüzden ben 3 Eylül’de ‘bizim kurallar farklıdır, lütfen bu kurallara uyarak yapın’ dedik. Şimdi de sorduğumuz ‘kurallara göre mi yapıldı?’
  Planlama İnşaat Dairesi yapması gerekiyorsa hükümete göre, hiçbir itirazım yok. Yeter ki denetimden geçsin.

“Hastaneyi kim teslim aldı?”

“Olağanüstü durum vardı, kabul ettim. Planlama ve İnşaat Dairesi’nin müteahhitleri denetimini yapsın.  Ama kimse yapmadı. Ne Sağlık, ne Enerji Bakanlığı’nın bu projeyi teslim alma yetkisi vardır”

• YENİDÜZEN: Yani Pandemi Hastanesi devletin hiçbir birimi tarafından denetimden geçmedi mi?
• CELLATOĞLU: Planlama İnşaat Dairesi ilk günden son güne kadar hangi aşamasında denetim yaptı? Yapmadı. İnşaat bitti, 15 Kasım’da açılışı yapıldı. Demek ki bu binayı biri teslim aldı. Sağlık Bakanlığı mı aldı? Öyle bir yetkisi yok. Yetki kimdedir? Planlama İnşaat Dairesi’ndedir. Ama nasıl teslim alır? İhaleye çıkılır, şartnamesini hazırlar, bir müteahhit alır gerek özel de gerekse Planlama İnşaat mühendisleri tarafından çizilmiş bir proje olur. Onlar da bizim odalarımıza kayıtlı mimar, mühendislerdir. O projeye imza atar. O imza da basit bir şey değildir. Ömür boyu onun yükümlülüğündedir. Oda da bu projelere bakar ve vize verir.
  Ama yine de sıkıntı yok bu proje gelmesin, Planlama İnşaat baksın ama bizim standartlarımızda yapılsın. Proje de yapılmadı. Türkiye’deki hazır proje yapıldı. Olağanüstü durum vardı, kabul ettim. Planlama ve İnşaat Dairesi’nin müteahhitleri denetimini yapsın.  Ama kimse yapmadı. Ne Sağlık, ne Enerji Bakanlığı’nın bu projeyi teslim alma yetkisi vardır.
  Şimdi diyorlar ya ‘ben açarım,  ben hasta kabulü yaparım’ ama 6 ay sonra orada sen yoksun. Ne olacak? Hastane 50 sene sonra yandı. Sorumlusu kimdir? Bunu anlatamadık.
  İşte o Eylül’deki açıklamamız bugün içindi. Ama hepsi üzerine yattı. Kimse üstüne almadı. Şimdi ‘EMO hastaneyi istemez’ deniliyor. Böyle bir şey olabilir mi?

“Bir uçak pistten havalanıyor, uçmaya başladı belki hiçbir şey olmayacak ama belki de çakılacak. Şimdi hastane neye göre yapıldı kimse bir şey söyleyemiyor.”

• YENİDÜZEN: Sağlık Bakanı Ali Pilli bu hafta Pandemi Hastanesi’nin hizmet vereceğini söyledi. Bina teslim alınmamışsa, denetim yapılmamışsa nasıl hizmet verecek? Riskler nelerdir?
• CELLATOĞLU: Şuan görmüş olduğum risk bir uçak pistten havalanıyor, uçmaya başladı belki hiçbir şey olmayacak ama belki de çakılacak. Şimdi hastane neye göre yapıldı kimse bir şey söyleyemiyor. En azından Planlama İnşaat Dairesi, gitsin, baksın ve ‘bu bina tamamdır, açılabilir’ desin. Herkes de rahata kavuşsun. Yarın yine bir felaket yaşamayalım, şimdiden önlemimizi alalım.

“En azından Planlama ve İnşaat Dairesi gitsin, baksın ve ‘bu bina tamamdır, açılabilir’ desin. Herkes de rahata kavuşsun. Yarın yine bir felaket yaşamayalım.”

• YENİDÜZEN: EMO, yasayla kuruldu, yasal yetkileri var. Pandemi Hastanesi üzerinde EMO’nun ne gibi bir yaptırımı var?
• CELLATOĞLU: İstersem mahkemeye başvurur ara emri aldırırım. Durdururum. Yasaya göre projesi olması lazım? Yok. Hastaneyi kim teslim aldı? Kimse.
  Ama bakan ‘alırım’ dedi, e at imzayı altına. Attı mı? Yok. Ara emri aldırır, hastaneyi açtırmam.

 “Benim derdim, para mı,  ego mu? Buyurun hastaneye elektriği bağlayın ama ben değilim “sorumlusu. Bir takım sıkıntılar yaşanabilir, bu sıkıntılar yaşanmasın diye de önlemleri alın. Birinin canına, malına bir şey olmasın.”

• YENİDÜZEN: Medya üzerinden iki tarafın açıklamalarını dinliyoruz, okuyoruz. Bir diyalog neden sağlanamadı?
• CELLATOĞLU: Kimse ne aradı ne sordu. Bakan olarak ara, ‘gel konuşalım nedir bu işin aslı astarı, kimdir suçlu?’ Yok. Hade hükümet değişti, eski hükümet düşünemedi, istemedi. Yeni hükümet geldi, ‘böyle bir konu var gelin konuşalım’ da denilmedi.  Maalesef ne bir proje var, ne bir arayan soran var, ne de konuyu çözmek için çabalayan var.
  Pandemi sürecinde EMO, 25 bin Euro vererek tam donanımlı solunum cihazı aldı. Birlik 150 bin TL bağış yaptı. Ben eğer ülkemi sevmezsem bunu niye yapayım? Ben bunu şimdi yapmışken benim derdim, para mı,  ego mu? Buyurun hastaneye elektriği bağlayın ama ben değilim sorumlusu. Bir takım sıkıntılar yaşanabilir, bu sıkıntılar yaşanmasın diye de önlemleri alın. Birinin canına, malına bir şey olmasın.

“Elektrik bağlanmadı, geçici akım var”

• YENİDÜZEN: Hastaneye KIB-TEK tarafından elektrik bağlandı mı?
• CELLATOĞLU: KIB-TEK’ten aldığım bilgi elektrik bağlanmadı. Geçici akım sağlandı. O da inşaatın yapımı için sağlanan elektriktir. Sadece ustaların elektrik alacağı noktaya elektrik verildi.  Ama siz hastaneyi kullanmaya başlayacaksınız ama içerisi nasıldır KIB-TEK ona bakmaz.  Yüzlerce hasta koyacaksınız oraya ama elektriği tamam mı? Bilmem…
   
• YENİDÜZEN: Bu noktadan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
• CELLATOĞLU: Bu hastane öyle veya böyle hizmete giriyor. Allah hiçbirimizi oraya düşürmesin ama bir gün hepimiz o hastaneye düşebiliriz. O yüzden ben de mecburum bu hastaneye.  Ama ben gittiğim zaman isterim ki ‘bir risk taşır mı burası’ sıkıntısı içimde olmasın ve yetkilileri uyarmak benim görevim. Bu saatten sonra kim ne yapacaksa yapsın artık.
  Ama yine de sorarım;  Bir proje vardır da biz mi vize vermedik?  Hastanenin açılışını yaptınız, nasıl elektrik bağlatamadınız? Bağladığınızı söylediniz, o elektriği KIB-TEK neye göre verdi?
  Hastaneyi açmamak için başka nedenleriniz var da EMO mu hedef gösteriliyor? Yarın getirsinler projeyi, vize verelim, açılacak mı hastane? Veya KIB-TEK gelecek olan projeye uygundur diyebilecek mi?
  Belki de bunları boşuna konuştuk belki de muhteşem yapıldı? Bizim aradığımız standartların da üzerindedir de biz boşu boşuna birbirimizi yeriz. Ama biri de demiyor ‘be arkadaş rahat ol da tamamdır’
  Hastane yandı ya siz de dediniz ki EMO onun üzerine gitti mi? Kimdir bunun sorumlusu? Yok gidemedik hemen arkasından pandemi patladı ve öyle kaldı. Hastane ne oldu onu da bilmeyiz.  Yine bırakalım o noktaya mı gelsin?
  ‘EMO kendi egosunu tatmin etmeye çalışır, kendini ülkenin üstünde görür, sanki tüm yetkiler ondadır’ diye söylemler var. Alakası yok. Bizim tüm derdimiz bir sorun olmasın. Çünkü bir sorun olduktan sonra konuşmanın hiçbir anlamı yok.