1. YAZARLAR

  2. Erkan Okandan

  3. ELEKTRİK ZAMMI, KURUM YÖNETİMİ AÇIKLAMASI ve GERÇEKLER
Erkan Okandan

Erkan Okandan

EKONOMİ YAZILARI

ELEKTRİK ZAMMI, KURUM YÖNETİMİ AÇIKLAMASI ve GERÇEKLER

A+A-

Kurum yönetimi 1 Nisan 2025 tarihi itibariyle yürürlüğe giren %11,66 oranında zam sonrasında özellikle sosyal medya üzerinden gelen tepkiler sonrasında zammın yapılma gerekçesiyle ilgili açıklama yaptı.

28 Mart 2025 tarihli açıklaması üzerinden tespit ve özellikle açıklamada kullanılan rakamların üzerinden değerlendirmeler yapılması gerektiği kanaatindeyim.

***Kurum açıklamasında “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) bir önceki tarife düzenlemesini 1 Ekim 2024 tarihinde yani 6 ay önce yapmıştır.

''Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIB-TEK) Nizamnamesine göre 2 ayı geçmeyen sürelerde düzenleme yapılması bir zorunluluktur.''

Açıklamada da belirtildiği üzere NİZAMNAMEYE göre kurum 2 ayı geçmeyen sürelerde tarife düzenlemesi yapmanın yanında farklı tüketici gruplarına yönelik belirlediği tarifelerden elde edeceği,

GELİRLERLE DE GİDERLERİNİ KARŞILAMAK ZORUNDADIR. BİR BAŞKA SÖYLEMLE ZARARINA SATIŞ YAPAMAZ.

Bu çerçevede kurum tarifeleri düzenirken1 KWS elektrik maliyeti

hesaplamasında,

YB (Yakıt Maliyeti)  + SB (Sabit maliyet) ki personel giderleri, amortisman, finansman giderleri, genel giderler, Aksa kira gideri, ilave yatırım payı gibi alt kırılımları vardır.

Netice itibariyle tarifeler YB+SB toplam maliyeti dikkate alınarak zararına satış olmayacak çerçevede (Kurumun kar amacı yoktur. Ancak cari yılda yapılması öngörülen yatırımlar için ödenecek parasal tutar 1 KWS maliyeti hesaplanırken dikkate alınır) belirlenir.

Nitekim kurum açıklamasında en son tarife düzenlemesi Ekim 2024 tarihinde düzenlendi açıklaması kısmen doğrudur. Çünkü tarifeler 1 Kasım 2024 tarihinde de düzenlenerek yukarıda vurguladığımız çerçevede 1 Ekim 2024 tarihinde 1 KWS fiyatı 26,45 TL. olan devlet tarifesi 35.0 TL olarak artırılarak zararına satış olmaması için diğer tüketici gruplarının tarifeleri çapraz sübvanseye tabi tutulmuştur.

Anlaşılan odur ki kamu maliyesi olarak kurum açıklamasından da görüldüğü üzere artan maliyetler nedeniyle devlet tarifesini 1 Nisan itibariyle yürürlüğe giren tarifelerde sabit tutarak sübvanse miktarını nominal olarak artırmayı tercih etmemiştir.

Neticede maliyetin üzerinde bir tarifeyle devletin tükettiği elektriğe ödediği paranın kaynağı gerçek/tüzel kişilerin vergilerinden oluşup doğru yerlere ve özellikle öncelikli yerlere harcanması gerekir. Örneğin kamu maliyesi eğitim, sağlık, alt yapı gibi ciddi kaynak ihtiyacı olan ve sosyal devlet anlayışı gereğince ön planda tutması gereken alanlara da kaynak aktarmak zorundadır.

Bu noktada başta kurumdan sorumlu Başbakana, Bakanlar kuruluna ve nihayetinde kurum yönetim kuruluna, (Son yapılan başkan değişikliği dışında uzun yıllardır aynı yönetim kurulu görevdedir)

EN NİHAYET, NİZAMNAMENİN VARLIĞINI HATIRLADINIZ MI? DİYE SORMAK LAZIM...

KIBTEK üretimde tekel olmamakla birlikte (Üretim gurupları: KIBTEK+AKSA+GES) ülkedeki tüm gerçek/tüzel kesimlere yönelik,

ELEKTRİK SATIŞINDA TEKELDİR. NİZAMNAME ZARARINA SATIŞ YAPILAMAZ diye emretmesine rağmen 2019 yılından günümüze kadar kurumun her yıl zarar etmesinin,

SEBEBİ/SEBEPLERİ NELERDİR? Yönetim kurulları mı? İlgili bakanlık mı? Zamanında gerekli tespitleri yapıp suç unsuru varsa bulgularını savcılığa sevk etmeyen bu nedenle de kartopu misali zararların artmasına dolaylı olarak katkısı olan devletin mali denetçisi Sayıştay mı? KİMDİR?

Yoksa hiç kimsenin kusuru, suçu yoktur. Zaten nasıl olsa KKTC'de yapanın yanına mı kalır demek lazım! Mevcut bağımsız kurumların gereğini yapmadığı bir ortamda olası hükümet değişikliğinde kurumu bilerek/isteyerek yasaları çiğneyerek zarara uğratanlara ne olacak?

Bildiğim kadarıyla 2025 yılı bütçe görüşmeleri sırasında yasa gereği kurum bütçeleri de Ekonomi maliye bütçe komitesinde görüşüldü. Ama ne hikmetse kurumun Resmi WEB sayfasında bağımsız denetçi tarafından denetlenip açıklanan en son bilançosu 2020 yılına aittir.

KURUMUN BİRİKİMLİ ZARARI MİLYAR TL'ler SEVİYESİNE Mİ GELDİ?

Yoksa kurumun resmi web sayfasında en son yayınlanan yeminli bağımsız murakıp tarafından denetlenmiş 2020 yılı bilançosunda yazıldığı gibi,

31.12.2020 TARİHİ İTİBARİ ile KURUMUN BANKA KREDİLERİ ile MEVDUAT HESAPLARININ TÜMÜNE (%100) DOĞRULAMA TEMİN EDİLEMEMİŞTİR.

Temin ettiyseniz! ŞEFFAF bir şekilde web sayfanızda yayınlayın ki kamuoyu 2019 yılından günümüze kadar kurumun nasıl bir performansla yönetildiğini, yasaların uygulandığını, görsün ve tüm bunların yaşanmasında emekleri olanları takdir etsin!1!!

Tabii günü geldiğinde de ortada bir suç varsa ki kanaatimce her şey açık ve sarihtir. Birileri kurumu bu noktaya gelmesinde üstün hizmet ve emekleri olanları!!! yargıya havale etsin. Yargı da gereğini yapsın.

Yapsın ki bir daha kimse gerek kurum öznelinde gerekse diğer kamu kurumlarında benzer şeylere tevessül etmesin/edemesin.

* Kurum açıklamasından: ''6 aydır yaşanan tüm döviz artışlarına ve Hayat Pahalılığına rağmen tarifelerde fiyat değişikliğine gitmemiştir. Bilindiği üzere kurumunuzun temel giderleri olan, altyapı geliştirme, teknik bakımlar ve yakıt giderleri döviz üzerinden yapılmaktadır. Son 6 ayda döviz kurlarında ortalama yüzde 12 oranında artış gerçekleşmiştir. Bunun yanı sıra Hayat Pahalılığı oranı da yaklaşık yüzde 12 olarak gerçekleşmiştir.''

Kurum tarafından açıklanan bu rakamlar acaba DOĞRU MU?

Eylül 2024 sonu itibariyle TÜFE endeks rakamı   1.650,02

Şubat 2025 sonu itibariyle TÜFE endeks rakamı 1.808,46

Bu rakamlar ışığında mart ayı bitmediği için tarifelerin belirlendiği Ekim ayı başından günümüze birikimli TÜFE RAKAMI %9,60 OLUR.

KKTC MERKEZ BANKASI EFEKTİF SATIŞ KURLARINA GÖRE:

1 Ekim USD/TL 34,2337 - 28 Mart 2025 USD/TL 38,0577

Artış: %11,17

1 Ekim EURO/TL 38,2976 - 28 Mart 2025 EURO/TL 41,0090

Artış: %7,08

1 Ekim STG/TL 34,2337 - 28 Mart 2025 STG/TL 38,0577

Artış: %7,21

USD + EURO + STG'den oluşan sepetin TL'ye karşı değer artışı ise

%8,49 olur.

Kurum tarafından yapılan yazılı açıklamada zam yapılmasının ana gerekçesi TL'nin yabancı para birimlerine karşı değer kaybı öne çıkarıldı. Bu durumda sormak lazım hani TL. kullanımı bu toplumun şansıydı. Yazının sonundaki tablodan görüldüğü üzere 1 Ocak 2024 tarihinden 1 Nisan 2025 itibariyle yürürlüğe giren zamla birlikte son 16 ayda yapılan zam oranı %66,93 seviyesine geldi.

Oysa bu dönemde tablomuzdan da görüldüğü üzere,1 KWS elektrik üretiminin maliyet bileşenleri içindeki payı değişken (%70-80) olmakla birlikte dizel jeneratör ile buhar türbinlerinde kullanılan ve maliyette en yüksek payı olan FUEL-OIL'IN (Elektrik üretiminde kullanılan yakıt) Akdeniz Borsasındaki fiyatı DOLAR bazında %5,71 UCUZLADI. Aynı şekilde Türkiye tarafından verilen ve kira bedeli ödenen mobil santrallarda (Üretim maliyeti çok yüksek) kullanılan EURODİZEL fiyatı da tablodan görüldüğü üzere %9,54 oranında UCUZLADI.

Bu noktada kurum tarafından yapılması gereken açıklamanın çok daha detay içeren bir açıklama olması kanaatindeyim. Şeffaflık ilkesi gereğince yapılması gereken bu açıklamayla aşağıdaki sorulara açıklık getirilmelidir. Kurum veya kurumdan sorumlu bakanlık tarafından ki bu bakanlık aynı zamanda hükümetin başı olan başbakanlıktır, açıklanmaması halinde meclis içindeki muhalefet tarafından YAZILI SORU ÖNERGESİYLE TALEP EDİLMELİDİR.

Soru 1: 1 Nisan 2025 itibariyle yürürlüğe giren yeni tarifeler belirlenirken kurumun gerçek/tüzel kişilere satmış olduğu 1 KWS elektrik maliyeti nedir? Maliyet bileşenlerinin ayrı, ayrı parasal tutar ve % oranları nedir?

Soru 2: Maliyet bileşenlerinden biri olan FİNANSMAN GİDERLERİ (Kurumun kullandığı kredi faizleri ve banka masraflarının parasal karşılığı) 5-6 sene önce %1-2 seviyelerindeyken hali hazırda bu oran nedir? Kamuoyunda konuşulduğu gibi %6 seviyesine geldiyse bu durum kabul edilebilir değildir. Çünkü bu oran neredeyse kurum çalışanı olan 700'e yakın çalışanın 1 KWS elektrik maliyetindeki payı olan %8 seviyesine gelmiştir.

Soru 3: Yine kamuoyunda konuşulan ama ne yazık ki kurumun web sayfasında en son açıklanan 2020 kesinleşmiş bilançosu olması nedeniyle kurumun birikmiş borcu bilinmiyor. Konuşulan borç rakamları ise MİLYARLAR. Bu noktada NİZAMNAMEYE göre ZARARINA satış yapmaması gereken kurum bu zararı nasıl yaptı?

Nizamname uygulanmadı mı? Sorumlular kimlerdir? Birikmiş borç nedeniyle 2. soruda belirttiğimiz FİNANSMAN GİDERLERİNİN KWS. maliyetlerine yansıması noktasında VATANDAŞIN SUÇU NEDİR?

Soru 4: AKSA 3 sözleşmesiyle ilgili işletmeye KWS başına ödenen bedel (Kira bedeli dahil) aynı dizel jeneratörler üretim yapan KIBTEK ÜRETİM MALİYETİYLE mukayese edilirse durum nedir? Yapılacak mukayesede sadece üretim maliyeti dikkate alınmalıdır. Çünkü Kıbtek'in üretim dışında iletim, dağıtım sorumlulukları nedeniyle Aksa'nın üretim dolayısıyla KIBTEK'E satış fiyatına ilaveten sabit ve değişken giderleri de bulunmaktadır.

Soru 5: AKSA 2 sözleşmesinin aynı koşullarda sözleşmede belirtilen süre kadar uzatılma imkanı varken ve bu sürede artan elektrik talebinin karşılanabilmesi için özellikle BAZ santral alımı ilaveten depolamayla ilgili adımlar bu sürede rahatlıkla yapılabilirdi. Yapılmadığı için imzalanan AKSA 3 sözleşmesinin KWS maliyetlere yansıması nedir?

Soru 6: Özellikle Nisan, Mayıs hatta Haziran ayları ve mevsim geçişlerinde ülke genelindeki GES kapasitesinin ciddi miktarda artması ki belli bölgelerde kontrolsüz izinler nedeniyle çok ciddi VOLTAJ YÜKSELMELERİ yaşanmaktadır, gündüz saatlerinde AKSA'dan alım garantisi nedeniyle alınan elektrik ve GES'lerin üretimiyle ülkedeki elektrik talebi karşılanabildiği için neredeyse KIBTEK'İN tüm üretim üniteleri devre dışı kalmaktadır. Bu da doğal olarak optimal üretim yapmadığı ve sabit giderleri nedeniyle Kıbtekin üretim maliyetleri artırmaktadır. Netice itibariyle bunun adına ister öngörüsüzlük ister plansızlık deyin bu durumu ortadan kaldırmak için bir adım atılacak mı?

Soru 7: Yaz ve Kış ayları dışındaki aylar elektrik talebinin en az olduğu aylar olup bu aylarda santralların periyodik bakımlarının yapılması ve bunun planlanıp programlanması gerekmesine rağmen özellikle 2023 ve 2024 yıllarında özellikle dizel jeneratörlerdeki bakım zafiyetler ve yakıt yetersizliği nedeniyle KIBTEK üretim kapasitesinin çok altında elektrik üretmiştir. Talebi karşılayabilmek için Güney'den KKTC'nin üretim maliyetlerinin 3 katına yakın fiyatla elektrik satın alınmıştır. Bunun bedeli ne kadardır? Neticede bu bedelde tarifelere yansıtıldı ve kurum tarafından kullanılan kredilerin faizleri nedeniyle de yansıtılmaya devam edilmektedir.

 

DEĞERLENDİRME ve SONUÇ:

Tablomuzdaki veriler ışığında ilaveten yazının içinde belirttiğimiz idari ve yönetsel zafiyetler nedeniyle 1 KWS elektrik üretim maliyetinde %70-80 PAYI OLAN, üretimde kullanılan yakıtların,

TON/USD fiyatında EURODİZEL'DE %9,54, FUELOIL'DE ise %5,71 düşüş olmasına rağmen TL'nin değer kaybı ve idari zafiyetler nedeniyle Ocak 2024'e göre elektrik fiyatlarına %66,93 oranında ZAM YAPILMIŞTIR.

Bu durum kesinlikle sürdürülebilir değildir. Özellikle TL'den kaynaklı fiyat artışları ve diğer yönetim zafiyetleri nedeniyle olması gerekenin çok üzerinde yapılan bu zamlar nedeniyle piyasadaki her türlü mal ve hizmetin fiyatına elektriğin dolaylı/direkt maliyet unsuru olması nedeniyle çarpan etkisiyle yansımasının sonucu olarak İstatistik kurumu tarafından açıklanan TÜFE RAKAMLARI DA ARTMAKTADIR.

Maliye Bakanlığı da yasa gereği satın alma gücünü korumak için kamu çalışanı ve kamu/sigorta emeklilerinin maaşlarına yansıtmak durumunda kalmaktadır. Bu noktada merkezi bütçenin giderlerinin %80 gibi ciddi bir oranının da maaş nitelikli transfer harcamaları olduğunu da hatırlatırken TL'den kaynaklı ve ilaveten kurum kaynaklı zafiyetlerin devlet bütçesine getirdiği yük görülmektedir.

YETKİLİ OLUPTA ETKİSİZ ELEMAN OLANLAR HAL VAZİYET BÖYLE NE YAPACAKSINIZ BİR SES VERİN.....

tablo-065.jpg

Bu yazı toplam 931 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar