Elektrikte Çoklu Tarife…
1994-1996 döneminde Kıb-Tek Yönetim Kurulu üyeliği yaptım… Özel bir dönemdi… Kıbrıslı Türklerin ilk kez kendi elektrik enerjisini ürettiği 2x60MW buhar türbinli santralların devreye girdiği dönem… O günlerde yaşananlar halkın hafızasındadır mutlak…
Dönemin Yönetim Kurulu, elektrik enerji üretimi devreye girdikten sonra, geleceğe dair bir master planın olması gerektiği kararını alarak, TEK’in ELTEMTEK kuruluşu katkılarıyla bilimsel bir çalışma yaparak gelecek 15 yılın enerji ürtetim-yatırım master planını sonuçlandırdı. Bu çalışma sırasında birçok konu yanından çoklu tarife konusu da tartışılmış ve master plan içinde geleceğe dair bir proje olarak yer almıştı. Amaç, eletrik tüketicisinin tasarruf yapabilmesi ve Kıb-Tek’in de mevcut yatırım kapasitesini en verimli ve etkili yöntemlerle kullanarak enerji arz güvenirliğini ve sürdürülebilirliğini sağlaması idi. Gene bu çalışma sırasında tartışılan bir konu da genel tüketimin tavan yaptığı saat ile ilgili idi… Bu tavan miktarını aşağıya çekebilmek için kamunun değişik birimlerinde değişik mesai saatleri uygulamasına geçmekti. Örneğin, sabah ilk olarak okullar açılsın, resmi dairelerin bir kısmı okullardan onbeş dakika sonra, ikinci bir kısım otuz dakika sonra, diğerleri de kırkbeş dakika sonra işbaşı yapsın; paydoslar da aynı şekilde sıralansın… Bu öneriyi siyasi makamlar hiç benimsememişti…
Çoklu tarife sistemi bizim yönetim kurulunun icadı değildi elbette… Dünyada, hem de enerji arz güvenirliği ve tüketicinin satın alma gücünün de yüksek olduğu birçok ülkede uygulanan bir yöntemdi. Her ülke kendi koşullarına ve ihtiyaçlarına göre günü saat dilimlerine bölüyor ve her dilimi fiyatlandırıyor. Benzer uygulama doğal gaz dağıtım şirketleri tarafından da yapılıyor. Kuzey Kıbrıs’ta da Nisan ayından itibaren ve artık kaçınılmaz olan elektrik ücret zammını yaparken, üç zaman dilimli çoklu tarife uygulamasını Kıb-Tek başlatıyor… Vay da sen miydin bunu başlatacak olan?!. O sessiz çoğunluk var ya, o gene sessiz, kendi halinde; zaten uygulamadan da sessiz memnuniyette… ‘Sesli Azınlık’ var ya, onlar en yüksek perdeden eleştiriyor. Kimdir ‘sesli azınlık’? Kamu çalışanları ve örgütleri, özel sektör işveren örgütleri ve sosyal medyada ‘fenomen’ olma heveslileri…
Eleştirmek demokratik haktır; doğru ve iyi için bir veri tabanı da oluşturur. Eleştirilerde yaşanan sıkıntı ‘gürültü – sırf eleşti olsun – gündeme dair sırf ses vermek’ bağlamında yapılmasına dairdir. Karşı öneriler açısından bir veri tabanı yok. Zam yapıldığı doğrudur; son zamdan bugüne ‘sesli azınlık’ kesiminin maaşlarında, gelirlerinde ve karlarında artış olduğu kesin ama elektirik fiyatındaki zammı kabullenemiyorlar. Muratları yapılan zammı eleştirmek ama odağa çoklu tarife sistemini alıyorlar. Ve sanki de ilk defa Kuzey Kıbrıs’ta uygulanıyormuş gibi, hilkat garibesiymiş gibi bir yaklaşımla… Hele sosyal medyadaki eleştirilerin niteliği gerçekten üzücü… Birçok konularda Avrupalılığı ile övünenler, çoklu tarife konusunu sosyal medyada yorumlarken Avrupada uygulandığından habersiz gibi anlaşılıyorlar… Ya gerçekten bilmiyorlar, ya da sosyal medyada eleştirmek için cehalete yatıyorlar.
Elektrik enerjisi, birim fiyatta Kıbrıs’ın kuzeyinde-güneyinde pahalıdır, Avrupa’da da… Halkın satın alma gücü ile orantılandığında Kuzey Kıbrıs insanı için durum olumsuzdur. Çare, Kıb-Tek’in üretim maliyet girdilerinde tasarruf yapmasında, üretim arzında çeşitliği ve güvenliği sağlayacak yatırımlar yaparken daha düşük maliyetlerde üretim yapacak sistemleri satın almasında ve yenilenebilir enerjiye acilen geçiş için de bilimsel çalışmalar yapmasındadır… Yurttaşın da kendi bütcesi için yapabilecekleri vardır… Eğer elektrik enerjisi tüketimi düşük olan A+, A++ gibi özelliklere sahip beyaz eşya ve klimalar üretiliyorsa, elektrikle çalışan sistemlerin devreye giriş-çıkışlarını sağlayan ‘akıllı isviçler’ de üretilmiş ve piyasada satılıyorsa, elektrik enerjisinin evrensel pahalılığından dolayıdır, Kuzey Kıbrıs’ta da bu ürünlerin kullanımı tercih edilmeli… En basit örnek olarak, termosifonun kışın elektrikle ısıtılması için ısıtıcıyı tarifenin en ucuz saatlerine ayarlanmış akıllı isviç ile çalıştırmak mümkün. Ve Avrupalılar gibi, çamaşır-bulaşık makinalarını da ucuz tarifede çalıştırmak zul olmamalı…
Mal ve hizmet üretimi yapan tesislerin ticari tarifelerinde zaman dilimlendirilmesi, onların üretim çalışması özelliklerine göre düzenlenmesinde yarar var; belki de onlar için iki zaman dilimi yeterli olacaktır. Ancak, amaç faturada tasarruf etmek kadar, enerji tüketiminin de verimli kullanılmasına yönlendirici olmalıdır.
Elektrikte çoklu tarife çeyrek asırlık bir düşünce idi, uygulamaya geç girdiğini de söylemek gerek… Şimdi artık sıra, uygulama deneyimleri ile, en optimum dilimlendirme aşamasına geçebilmekte… Geç oldu, güç oluyor ama olacaktı ve oldu… İleride tekrar tek tarifeye dönülür mü ? Belli olmaz ama iyi de olmayacak…