Dövizin düşmesiyle ‘beklenen’ indirimlerin en önemli kalemlerinden biri hiç şüphesi elektrik.  Artan yakıt fiyatlarına bağlı olarak zam üstüne zam gören elektrik fiyatlarına bağlı olarak, faturalar neredeyse katlanmıştı.

Tüp gaz, akaryakıt, gıda, domates, patates derken fiyat artışları çeşitlenince, elektriğe öfkemiz de biraz geride kaldı. Şimdi döviz kurlarındaki seyrin değişmesi, gözleri kurun fırlamasına bağlı olarak artan bu kalemlerdeki değişikliklere çevirdi.

Ne yazık ki, hemen hemen tüm zamların ‘anası’ konumundaki elektrikte indirim zor!
Elektriğe Temmuz başında yapılan yüzde 15 ile 32 oranındaki zam, her tarifeye kilovat başı 20 kuruş olarak yansımıştı.

Eylül ayında ise, ‘yeniden zam’ iddialarını doğrulayan KIBTEK Yönetimi, yükselen döviz kurlarına bağlı olarak %18’lik bir zam gerektiğini de açıklamıştı. Akaryakıt üzerinden devletin Fiyat İstikrar Fonu gelirini sıfırlayan Hükümet, zamları biraz dizginlemek için bu kalemdeki gelirinden vazgeçmişti.

Başbakan ‘yılbaşına kadar zam yok’ demişti…

Bu konuda hem kurumla yaptığı görüşmelerde, hem de kendi içinde formüller arayan Hükümet, ‘devlet tarifesi’ ile zam oranını Maliye’nin üstlenmesini kararını üretti.

Yani bu farkı ‘devletin üstlenmesi’ anlamındaydı bu karar.

Başbakan Tufan Erhürman bu kararın açıklamasını ‘yılbaşına kadar elektriğe zam yok’ açıklaması ile yapmış ve uzun zamandır konuşulan o zam da yapılmamıştı.

Hükümet aldığı bu kararla tüketici faturalarına yansıyacak bu zammı engellerken, KIBTEK Yönetim Kurulu’nun yasal yükümlülüğünü de yerine getirmesini sağlamıştı.

Ya yılbaşından sonra?

Yılbaşına yaklaşık bir buçuk ay var… Ve yeni yıla kadar da yeni bir zam olmayacak ama elde edilen bilgiye göre düşen döviz kurlarına ve düşen yakıt maliyetine bağlı olarak bir indirim de olmayacak.

Hatta ve hatta elde edilen bilgiye göre, o Eylül’de devletin üstlendiği %18’lik zammın, yeni yılda TÜKETİCİ FATURALARINA yansıması söz konusu.

Devlet Daireleri için çıkan faturaların gecikme zammının 3 ay sonra işlemesi, bu ‘zammın da 3 ay ötelenmesi’ olarak okunursa, önemli bir açığın olduğu bütçede bu zam oranın yeniden faturalara dönmesi an meselesi!

Maliye Bakanı Serdar Denktaş dün Meclis Genel Kurulu’nda, bugün KIB-TEK’e Savunma Bütçesi’nden 18,6 milyon TL ödeneceğini söyledi ancak detay vermedi.

Bir süredir ‘zam görmeyen’ ve dövizin düşmesine karşın ‘indirimin de yansımadığı’ elektrik fiyatlarının, yıl başından sonra ne olacağı merak konusu.

BİR DETAY

Güler yüzlü UBP,  yüzleri de güldürür mü?!

UBP’nin yeni Genel Başkanı Ersin Tatar ilk kez Parti Meclisi’ne ‘başkan’ olarak hitap etti geçtiğimiz hafta.

Ersin Tatar’ın kendine has tavrı ve tarzı gündem oldu.

Ersin Tatar, Hükümet’i kastederek ‘KKTC sıkıntılı günlerden geçiyor. Döviz patladı, şu oldu, bu oldu bunların da kucağında patladı o başka mesele’ derken, CTP’ye de takıldı.

Tatar’ın “CTP ne zaman hükümete gelse ya kuraklık olur bir şeyler olur. Benim seçilmemle ne oldu; güneş doğdu, döviz düşmeye başladı. Böyle bir rastlantı olabilir mi?" ifadeleri ile espri yapsa da, kendi adına ‘şanslı’ bir başlangıç yaptığı da ortada.

Derviş Eroğlu, Hüseyin Özgürgün gibi ‘soğuk’ liderlerden sonra, Ersin Tatar ‘sempatik’ bir kişilik olarak UBP’ye nasıl bir soluk getirecek merak konusu.

Şu anda ‘güler yüzlü’ bir duruş sergileyen UBP, umarım özellikle de Hüseyin Özgürgün döneminin ardından ülke siyaseti adına da ‘yüzleri güldüren’ bir duruş sergiler.

BİR YORUM

Kimi kapanır, kimi açılır…

İçimizdeki umut kapıları kapanırken, bir yerlerde yeni ‘geçiş kapıları’ açıldı dün…

Liderler, aktörler bir biri ardına, adeta restleşir gibi açıklamalarla ‘çözümsüzlüğe’ oynarken, iki yarıya iki kapı daha aralandı.

Özellikle o bölgelerde, bu geçiş noktalarının açılmasını bekleyen çoktu ve tabi yeni geçiş noktalarından medet uman da…  Bölgelerdeki ticarete yansıyacağı, canlılığı artıracağı umuduyla.

İki geçiş noktasının açılması dahi bu kadar heyecanla beklenir, sevinçle karşılanırken, sınırların tamamen kaldırılması nasıl olur diye yeniden düşündük dün…

Pompalanan bu kadar umutsuzluğa karşın, yeniden aklımızdan geçirdik…

Aklımızdan geçirirken başımızın üstünde ‘jetler’ geçti o ürküten sesleri ile…  ‘KKTC’nin kuruluş yıldönümü’ provasındaki jetler vızır vızır üstümüzden geçerken, kafamızdaki ‘çözüm, barış,  Federal Kıbrıs’ hayallerini bile ürküttü!

Bir taraftan kapılar açıldı, bir taraftan jetler uçtu dün, bir taraftan barikatlar söküldü, bir diğer tarafta umutlar küllendi, yürekler hüzünlendi yine…

Fotoğraf:  POLİTİS

ALINTI:  9. Kapıyı da 15 sene sonra ilk kapıymış gibi gergin, tedirgin bekleyişle açıp umut dolduk... İşimiz gerçekten zor... İyi ki açıldılar da, heveslerimizi kursaklarımızda bıraktıran önceki öfkeli açıklamaları ne yapacağız?... Mağusa kapısı için 2 yıllık travmatik sürece Lefkoşa'da hazır mıyız? Niçin bunca kapı ve seneden sonra bu işi olsun "normal"leştiremiyoruz? Aklımda deli sorular (Murat KANATLI)