'ELEKTRİKTE ÖNÜMÜZ AÇIK'
“Elektrik Kurumu’nun mali yapısı geçmişe göre çok çok iyidir. Bizim önümüzdeki günlerde altı aylık bilanço da çıkacak. Bu bilanço 2014 yılının karla sonuçlanacağına işaret etmektedir”
YENİDÜZEN’e konuşan Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, aldıkları tedbirler neticesinde Kıb-Tek’in mali yapısında iyileşme olduğunu açıkladı: “2014’ün karla sonuçlanmasını bekliyoruz”
Ödül Aşık ÜLKER
Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim, aldıkları tedbirler neticesinde Kıb-Tek’in mali yapısında iyileşme olduğunu söyledi.
Aldıkları tedbirleri de anlatan Akim, alınan tedbirlerin olumlu sonuçlarının rakamlara yansıdığını belirteek,“Elektrik Kurumu’nun mali yapısı geçmişe göre çok çok iyidir. Bizim önümüzdeki günlerde altı aylık bilançomuz da çıkacak. Bu bilanço 2014 yılının karla sonuçlanacağına işaret etmektedir” dedi.
Özelleştirme değil, özerk bir yapı için göreve geldiğini kaydeden İsmet Akim, şunları söyledi:
“Bu kurumu Kıbrıs Türk halkı adına korumak için tarafız. Halkımız bunu iyi bilsin. Biz ekip olarak burada olduğumuz sürece bu kurumun özelleştirilmesi mümkün değildir. Bizim kurumun eski yöneticilerinden daha avantajlı olduğumuz konu, bugünkü hükümetteki partiler de kuruma bizim gibi bakmaktadır. Bu konuda bir sıkıntı yaşanmayacak diye düşünüyorum. Biz özerkleşme konusunda hükümetten çok ciddi anlamda destek almaktayız”.
• Soru: Kıb-Tek’in mali yapısı ne durumdadır?
• Akim: Mali yapı kesinikle 2013’te oılduğu yerde değil, çok çok daha iyi durumdadır. Biz buraya gelirken çok ciddi tedbirler aldık ve mali yapıya baktığımızda aldığımız tedbirlerin olumlu sonuçlarının rakamlara yansıdığını görüyoruz. Akaryakıtın satın alma biçimini değiştirdik, orada her seferinde 1 milyon TL tasarruf sağladık. AKSA’ya ödediğimiz aylık akaryakıt bedellerinin fatura tarihinde ödenmesine özen gösterdik ve ayda 1 milyon TL de oradan tasarruf sağladık. Faizleri yüksek olan borçlarımızın faizlerini aşağılara çekebilmek için ihale yoluyla kredi bulduk, onları yapılandırdık, böylelikle faizleri %30’lardan %13-14’lere indirdik. Ayrıca birçok alanda tasarrufa yöneldik ve giderlerimizi kısıp, tahsilatları artırarak mali yapıyı daha iyi duruma getirdik. Geçen senenin ilk sekiz ayına göre ayda 8.5 milyon TL civarında ekstra tahsilatımız söz konusudur, bu cari tüketimden sağlanan tahsilat yükselmesidir. Bu arada geçmişten gelen 150 milyon TL civarındaki alacağımızı yapılandırdık, onlardan da 1.5 milyon TL civarında ekstra tahsilatımız söz konusudur. Bütün bunları alt alta koyduğumuzda mali yapıda çok ciddi bir iyileşme olmuştur.
• Soru: Devletin borcu nedeniyle Maliye Bakanlığı’nın elektriği kesildi. BRT’nin borcu nedeniyle elektriği kesildi. Elektrik enerjisi tekrar bağlandı, elektriklerin tekrar bağlanmasının yasa dışı olduğu da söylendi. Bu konularda son durum nedir? Herhangi bir tahsilat yapılabildi mi veya alacaklar yapılandırıldı mı?
• Akim: Kesintiler kurala bağlı olarak yapılır, talimata bağlı değildir. Günlük olarak kesme listeleri çıkar ve sayaç okuyucularımız kesme listesindeki sayaçların akımını keser. Bağlama konusu ise talimatlı bir işlemdir. Ödeme gecikmişse ilgililer kesme hakkını kullandığı gibi bağlama hakkını da kullanabilir. Ödeme gerçekleşmezse bir yapılandırma yapıldıktan sonra bağlanır. Ya da bir mutabakat çıkar ve ne zaman ne kadar ödeme yapılacağı konusunda bir uzlaşı çıkarsa bağlanır. Maliye Bakanlığı’ndan para tahsil edip de bağlamamız söz konusu değildir ama Sayın Başbakan bizi arayarak sorunun hafta içinde çözüleceğini söyledi ve Maliye Bakanlığı’nın elektriğini bağlama talimatı verdi. Biz de bağladık, kendisi de hafta içinde sorunu çözdü. Maliye Bakanlığı’nın Kıb-Tek’e borcu 60 kusur milyon TL’dir. Bu, geçmişten gelen bir mutabakattan bakiye olan 30 milyon TL, tahakkuk eden faizleri, cari akımlar ve teşviklerden oluşmaktadır. Diğer devlet kurumlarından, camilerden, BRT’den alacaklarımız bunun dışındadır. Yapılandırılmış olanların yapılandırmaya bağlı olarak taksitleri ödenmektedir. Camiler sürekli ödenmektedir, BRT zaman zaman aksatmasına rağmen ödemektedir. Devlet kurumlarında kendilerine tanınan süreyi ihmalleri nedeniyle geciktirdikleri için bir takım kesme sıkıntıları yaşanmaktadır. Ama biz o konuda ciddi anlamda yardımcı olmaktayız. Bütün vatandaşların süresi 1 ayken, devlete 2 ay süre veriyoruz. Çünkü çek hazırlanacak, harcama belgesi düzenlenecek, Maliye Bakanlığı’na gönderilecek, nakit akışında sıkıntılar olabilir. Ancak devlet dairesi veya baklanlık elektrik akım borcunu iki ayda toparlayıp ödeyemiyorsa orada ben iyi niyetten, samimiyetten bahsedemem veya devlet memurları görevini yaptı diyemem. Sıkıntı bizden kaynaklanmaz, sıkınıtı borcu olanların borçlarına olan ilgisizlikten kaynaklanır.
“Kurumu teslim aldığımız noktada değiliz”
• Soru: Tasarruf yapıldığından bahsediyorsunuz ancak Kıb-Tek’in mali yapısının iyi olmadığı da konuşuluyor. Tahsilatlar gerçekleşmezse ne olacak?
• Akim: Kesinlikle kurumu teslim aldığımız noktada değiliz. Biz kurumu 365 milyon TL borçla teslim aldık. Bugün borcumuz 347 milyon TL civarlarındadır. O dönemde alacaklarımız 580 milyon TL iken bugün 617 milyon TL’dir. 617 milyon TL tahsilat yapılamamasından kaynaklanmıyor. Aksine sattığımız elektriğin kayıt altına alınmasından kaynaklanan bir artıştır. Bugün artık sistemde 30 bin civarında akıllı sayaç vardır. Akıllı sayaçların takıldığı yerlerde kaçaklar, kayıplar önlenmektedir. Biz geçen ay itibarıyla 8 bin adet akıllı sayaç sisteme dahil ettik. Söktüğümüz her sayacı kontrol ediyoruz, söktüğümüz eski sayaçların %30’unun ellenmiş olduğunu tespit ettik yani %30 civarında hırsızlık söz konusuydu. Bütün bunları akıllı sayaçlar sayesinde sisteme dahil ediyoruz ve ciddi bir kaybı kayıt altına alıyoruz. Bunun tahsilatını da gerçekleştireceğiz.
“İhtiyacımız olan alanlara istihdam yapacağız”
• Soru: Mecliste gündeme gelen bir konu da Kıb-Tek’te istihdam yapılmakta olduğuydu. Muhalefet milletvekili Tatar, 70 kişilik münhal çıkıldığı, 40 kişinin istihdam edildiği ve şimdi de 30 kişinin daha istihdam edileceği söylendi...
• Akim: Biz 70 münhal çıkmadık, 30 münhal çıktık. Daha önce hiç münhal ilan etmedik. Bu yalandır, prim yapmak adına yalan söylemek adet haline geldi, yalancılık siyasi malzeme oldu. Elektrik Kurumu ilk defa münhal ilan ediyor. Bazı işler vardır, bunlar sürekli personel kullanarak yapılmaz. Örneğin Teknecik Santrali’ndeki makinaların servisleri belli aralıklarla yapılmak durumundadır. Bunlar teknik personelin talebi doğrultusunda yapılır ve bu servisler birkaç ay sürer. O amaçla birileri istihdam edilir. Ayrıca ahşap direklerimizin yangınını bertaraf etmek amacıyla otları sökmek amacıyla belli bir süre için istihdam yaparız. Biz istihdamı birine sormayız kendi ihtiyacımıza bakarız. Kendi durumumuzun ne olduğunu biliyoruz, sendikanın bizden talebi 300 personeldir. Bütün birimler her gün personel ihtiyacından ötürü şikayete gelir. Biz bütün bunları değerlendirerek optimum düzeyde adam istihdam edebildik çünkü gerçekten her anlamda tasarrufa yöneldik. Ama tasarruf yapacağız diye burada çalışan insanları da esir almadık, onları da kapasitelerinin üstünde çalıştırma hakkımız yoktur. Personelimizi rahatlatmak ve en verimli biçimde çalıştırmak umut ve düşüncesiyle belli plan çerçevesinde ihtiyacımız olan alanlara istihdam yapacağız. Bunu da kimseye sormayacağız, bu bizim ihtiyacımızdır. Bunu ne Tatar’a sorarız, ne de bir başkasına sorarız. Kurumun ihtiyacıysa biz alırız.
• Soru: Mali yapıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Akim: Elektrik Kurumu’nun mali yapısı geçmişe göre çok çok iyidir. Önümüzdeki günlerde altı aylık bilanço da çıkacak. Bu bilanço 2014 yılının karla sonuçlanacağına işaret etmektedir.
“Beyarmudu’nda sorun giderilmiştir”
• Soru: Beyarmudu’na Kıb-Tek’in elektrik vermesi sonucu bazı sorunlar yaşandığı basına yansıdı. Bu konuda son durum nedir, şikayetlerin giderilmesi için herhangi bir adım atıldı mı?
• Akim: Beyarmudu’ndaki şikayetlerin giderilmesi bizim görevimiz. Eğer Beyarmudu KKTC’nin bir parçasıysa KKTC halkına elektrik tedarik etmek bizim görevimizdir. Beyarmudu’ndan bazı yöneticiler bazı Bayarmudu sakinlerinin Rum tarafından elektrik bağlama mürtacaatında bulunmasından rahatsız oldu ve bu insanları ilgililere şikayet etti. İlgili yerlerden de bize Beyarmudu’nun Güney’den gelen elektriğini kesin yazısı geldi. Biz de bu müdahaleyi yaptık. İlk önce ölçümleri yaptık, ölçümleri normal gördüğümüz için anında Güney’den gelen elektriği kestik. Bir gün sonra akımın düşük olduğu noktasında şikayetler geldi. Hemen başlattığımız çalışmalar sonucunda akımı köyün ihtiyacı olan düzeye çıkardık. Bugün itibarıyla bir şikayet olmadığını görüyorum. Sorun giderilmiştir ve bundan sonra da yaşanmayacaktır. Kışın olası riskleri de ortadan kaldırmak adına, bir proje çalışması başlattık. Bu proje çalışması içerisinde Geçitkale’den bir başka hat daha çekerek Beyarmudu’nu bir başka kaynaktan takviye etmeyi hedefliyoruz.
------------------------------------------------------------------------------------------
“Kim nereye elektrik verirse bedelini kendisi tahsil edecek”
• Soru: Pile’deki Kıbrıslı Türkler’in ve Karpaz’daki Rumların elektrik parası ödemesi de gündeme geldi. Bu konunun detayları nelerdir?
• Akim: Durum çok net. Güney Kıbrıs, Kuzey’e verdiği ve parasını alamadığı elektrikten ciddi anlamda şikayetçidir. Ama bu arada bizim de şikayetimiz vardır. Biz de Karpaz’daki Rumlara elektrik vermekteyiz ama ödenmiyoruz, bu rakamlar ciddi rakamlardır. Pile’deki sayaçları biz okuyoruz, fatura çıkarıyoruz ve almadığımız elektrik bedelinin KDV’sini Maliye Bakanlığı’na ödüyoruz. Karpaz’daki Rumlarda da durum aynıdır, elektrik parası tahsil edilmiyor ancak Kıb-Tek KDV’yi ödüyor. Rumlar bize müracaat ederek, “kim nereden elektrik alıyorsa bedelini oraya versin” yaklaşımı içinde bir öneride bulundu. Biz de bizim yöneticilerimizden aldığımız telkin ve gördüğümüz duyarlılık sonucunda gerekli işlemleri başlattık. Rum Elektrik İdaresi’yle görüşmeleri yaptık ve ortaya bu mutabakat çıktı. Kim nereye elektrik verirse bedelini kendisi tahsil edecek. Yılbaşından önce söz konusu bölgelerde yaşayanlar kullandıkları elektrik bedelini ödemeye başlayacak. Rumların Pile’den tahsilatı noktasında bazı sıkıntılar, sakıncalar var. Ona da BM, Dışişleri Bakanlığı ve hükümetimiz nezdinde bir çözüm aranıyor.
• Soru: Türkiye’den gelecek su projesiyle ilgili yapılan kazılarda kabloların zarar gördüğünü siz de doğruladınız. Şirketle yapılan protokolün kapsamı nedir? Şimdiye kadar ortaya çıkan zarar giderildi mi?
• Akim: Şirketin yanında sürekli mühendisimiz var, ellerinde haritalarımız vardır. bütün bunlara rağmen yeraltı kablolarımız ilgili firma tarafından sürekli hasara uğratılmaktadır. Ancak zararlar firma tarafından giderilmektedir. Ya yedek parçası tedarik edilerek giderilmektedir, ya da ithal edilip parçalar ambarlarımıza konmaktadır. Tümünün bedelleri firma tarafından ödenmektedir.
------------------------------------------------------------------------------
Türkiye’de kabloyla elektrik: Böyle bir çalışma yok
• Soru: Kabloyla elektrik konusu da sürekli konuşuluyor. Türkiye yetkilileri bunu sürekli dile getiriyor. Bu konuda resmi olarak bilgilendirildiniz mi? Herhangi bir hazırlığınız var mı? Sizin tutumunuz nedir?
• Akim: Bu konuda elektrik kurumu olarak bir makam tarafından muhatap alınmadık. Böyle bir çalışma olduğunu da düşünmüyorum. Teorik olarak bu konu düşünülüp değerlendirilebilir, hayal edilebilir. Aynen suda olduğu gibi... Su gelebildiğine göre, elektrik de gelebilir. Ama henüz elektrikle ilgili ciddi bir çalışma yok. Talepler var mı? Var. Avrupa’dan önemli firmalar bize müracaat etti, burada güneş enerjisi tesisleri kurarak, deniz altından kablo döşeyerek, Avrupa’ya elektrik satmayı düşünen, hedefleyen kurumlar var. Bunların bir boyutu bizi aşıyor. Biz yenilenebilir enerji bağlamında güneş enerjisini, katı atığı da, buna bağlı olarak gazı, Teknecik’teki tesislerimizin güçlendirilmesini de yapmak hedefiyle burada bulunuyoruz. Bunlar mutlaka bir gün hayata geçecek ama ne zaman olacağını söylemek mümkün değil.
• Soru: Tutumunuz nedir?
• Akim: Türkiye’den elektrik getirilmesi konusundan daha ziyade enterkonnekte sistem içerisinde elektrik akımının arzında süreklilik yaratmak amacıyla mutlaka bir taraflara bağlanmamız gerektiği düşüncesindeyim. Birinci tercihim Güney Kıbrıs’tır. Çünkü hem daha pratiktir hem de daha seri hareket etme şansımız vardır. Türkiye’ye bağlanmasına karşı mıyım? Hayır. Artık dünya küçülmüştür, ülkeler birbirleriyle bu tür ilişkilerle hem elektrik alıp hem de verebilmektedirler. Kablo döşenir ama döşendi diye buraya elektrik gelecek anlamı da taşımaz, Türkiye’den buraya gelebileceği gibi, buradan Türkiye’ye Avrupa’ya da gidebilir.
------------------------------------------------------------------------
“Özelleştirme için buraya gelmedim”
• Soru: Üretim maliyeti ile satış arasındaki fark ne durumdadır? Yakında zam var mı?
• Akim: Bugünlerde yok ama zam akaryakıt fiyatlarıyla alakalı birşeydir. Elektrik Kurumu kilowatı 59 kuruşa elektrik üretmektedir ama ortalama 40-45 kuruştan satmaktadır. Mal ettiğinizden daha ucuza satarsanız, bunun bir yerden tazmin edilmesi gerekir. Bu anlamda devletten kuruma herhangi bir katkı söz konusu değildir. Sosyal yardım alanlara 25 kuruşa satıyoruz ve aradaki farkı kimse sübvansiye etmiyor. Şunu da söylemek isterim, özelleştirmeden bahsedenler bilmelidir ki özelleştirme olduğu anda herkese aynı fiyat uygulanacaktır. Sanayi turizm, eğitim, kuyulara 35 kuruşa elektrik veriyoruz. Devlet 10 kuruş teşvik veriyor, 45 kuruş oluyor, ama maliyet 59 olunca yine zarar söz konusudur. Bütün bunları alt alta koyduğumuzda elektrik kurumunun aylık zararı 50 milyon 800 bin TL’dir. Kurum zarar ediyor ama bu kötü yönetimden kaynaklanmıyor. Satış fiyatının siyaset tarafından tespit edilmesinden kaynaklanıyor. Özelleştirme gündemdeyse, özelleştirmeden çok önce bu kurumun özerk yapıya kavuşturularak, bu tür olumsuzluklar da giderilerek, kurumun daha ciddi bir şekilde gelir sağlaması ve kendi hayatını sürdürebilmesi gereklidir.
Ben özelleştirme için buraya gelmedim. Ben özerk bir yapıda çalışmak ve her şekilde özerkliği sağlamak için buradayım.
• Soru: Özerk yapıya kavuştuğunu varsayalım, siz nasıl çözeceksiniz bu sorunu?
• Akim: Yönetim kurulu olarak bizim hedefimiz burada fiyata esneklik kazandırmaktır. Fiyat politikalarınızı gelecek olam zammı göğüsleyebilecek bir biçimde esnek bir yapıda mekanizma ile yürütmezseniz, günün sonunda gideceğiniz yer batmaktır. Bu konuda biz çalışmamızı yaptık, tamamladık. Önerimiz akaryakıt fiyatlarına endeksli fiyat uygulamaktır. Bu zam anlamı mı taşır? Bilmem ama gerekirse zam da olur. Bu kurum hep zarar ederek ayakta duramaz.
• Soru: Son olarak ne söylemek istersiniz?
• Akim: Basın çoğu zaman, özellikle köşe yazarlarımızın büyük bir kısmı kasıtlı, bilgisizce, araştırmadan ve taraflı yayınlar yapmaktadır. Hem yönetici olarak bizi, hem de kurumu haksız yere hırpalamaktadırlar. Bunlar doğru yaklaşımlar değildir. Basının bunu yapmaması gerekir. Doğru haberi bizden alabilirler. Aldıkları her türlü bilgiyi bize sorabilirler. Sorgulayıcı, denetleyici olsunlar. Ama doğru haber yapsınlar. Biz halktan, hukuktan yana tarafız. Bu kurumu Kıbrıs Türk halkı adına korumak için tarafız. Halkımız bunu iyi bilsin. Biz ekip olarak burada olduğumuz sürece bu kurumun özelleştirilmesi mümkün değildir. Bizim kurumun eski yöneticilerinden daha avantajlı olduğumuz konu, bugünkü hükümetteki partiler de kuruma bizim gibi bakmaktadır. Bu konuda bir sıkıntı yaşanmayacak diye düşünüyorum. Biz özerkleşme konusunda hükümetten çok ciddi anlamda destek almaktayız. Sayın Tatar meclisin kürsüsünden “elektrik kurumu özerkleşti” diyebiliyorsa bu çok önemli birşeydir ve bu, bugünkü siyasetin kuruma olan bakışından kaynaklanan bir durumdur. “Özerkleşti” denmesi bizi mutlu eder.
Bizim 3 projemiz var. Birincisi akıllı sayaçların sisteme dahil edilmesi, ikincisi led ışıkların en kısa sürede ülkenin geneline monte edilmesi. Üçüncüsü de şartlar ne olursa olsun, mutlaka bir yedek gücün olmasıdır. O yedek güç de Teknecik’teki santrallerin takviyesinden geçer. Dahası maliyeti de düşürmek isterseniz, buhar kazanlarından %25 daha ucuz akaryakıt tüketerek elektrik üreten bir sistemle çalışmak durumundasınız. Bu da Teknecik’e makina takviyesi yapmaktan geçer. Bir buralardaysak, mutlaka 2015 yılında bunlar olacak. 2015 yılında biz bu projeleri hayata geçirirken halkımızın daha ucuza elektrik tüketebilmesinin ortamını da yaratacağız. Halkımız bunu bilsin, beklesin, biz bunları başaracağız.