Elektrikte ‘özelleştirme’nin yol haritası
Beşir Atalay’ın ziyareti vesilesiyle gündeme gelen dört rapordan biri olan ‘KKTC Devleti Fonksiyonel-Kurumsal Gözden Geçirme Çalışması’ndan (KKTC Fokus) dün biraz bahsetmiştim.
Raporda yer alan ilginç tespit ve önerilerden biri olan ‘sivilleşme’yle ilgili kısmın ne anlama geldiğini ve pratikte uygulanıp uygulanmayacağını siyasi iradenin tavrına bakıp anlayacağız.
KKTC’de kamu yönetimini analiz eden aynı raporun elektrikle ilgili kısmına bakalım bugün...
TEPAV raporunun “Enerji Sektörü Ayrıştırma Temelinde Yeniden Yapılanmalı Hizmet Kalitesi Artırılmalı, Fiyatlarda Etkinlik Sağlanmalıdır” başlıklı bölümünde elektrik sistemi ve KIBTEK’in geleceğiyle ilgili ‘yol haritası’ detaylandırlıyor.
İşte o ‘yol haritası’ndan satır başları...
**
• KIB-TEK’in elektrik üretim, iletim ve dağıtım faaliyetleri ayrıştırılmalıdır. Ayrıştırma sağlandıktan sonra KIB-TEK’in kısmî özelleştirmesi uygulamaya konulmalıdır.
• KKTC’nin elektrik sisteminin ölçek ve niteliği düşünüldüğünde, elektrik iletim faaliyetlerinin devletin (KIB-TEK’in) elinde kalmasının uygun olacağı, özelleştirme çalışmalarına elektrik dağıtım hizmetlerinden başlanması gerektiği düşünülmektedir.
• KKTC’deki dağıtım hizmetlerinin üç bölgeye (Lefkoşa, Girne ve Mağusa) ayrılması, bu bölgelerin dağıtım hizmetlerinin belli süreler için özel sektöre devredilmesi, bunun için bir ihale düzenlenmesi, ayrıca hizmet yükümlülüğünü devralacak şirketlerin tüketicileri mağdur etmelerini önlemeye yönelik mevzuat güçlendirmesine gidilmesi gerekmektedir.
• Elektrik dağıtım özelleştirmelerinin tamamlanmasını müteakip, kamu (KIB-TEK) elindeki santrallerin de özelleştirilmesi için çalışmalara başlanmalıdır.
• Kurulacak piyasa yapısında KIB-TEK hem elektrik iletim ve hem de özelleştirilene kadar elektrik üretim, AKSA ve sonradan piyasaya giren diğer üreticiler, yatırım bedelini tüketicilere yansıtmayacaktır.
• Söz konusu üreticiler, iletim sisteminin sahibi KIB-TEK’e iletim tarifesi ödeyecektir. Elektrik dağıtım şirketleri ise KIB-TEK’ten ve diğer üreticilerden aldıkları elektriğin fiyatı üzerine bir üst otorite tarafından (bunun için kurulması planlanan Enerji Dairesi’nin uygun olacağı görülmektedir) belirlenmiş makul kâr miktarını koyarak nihaî tüketicinin satış fiyatını belirleyecektir.
• Piyasa yapısı oluştuğunda, elektrik dağıtım şirketlerinin bilançoları kanunla yetkilendirilmiş otorite (Enerji Dairesi altında kurulabilecek “Elektrik İşleri Şubesi”nin bu iş için uygun olacağı değerlendirilmektedir) veya bu otoritenin hizmet almayı uygun gördüğü malî müşavirlik firmaları tarafından denetlenecektir.
• Keza bu dağıtım şirketlerinin yeni yatırım ihtiyaçları da ilgili otoritenin onayına tâbi olacaktır. Böylece bu dağıtım şirketlerinin tarifeleri maliyetleri yansıtacak bir şekilde belirlenecek, ancak ölçüsüz kâr hedefiyle tüketicinin ezilmesine müsaade edilmeyecektir.
• Kurulması önerilen “Elektrik İşleri Şubesi”nin, hem elektrik üretim ve hem de elektrik dağıtım faaliyetleriyle ilgili olarak lisans verme konularından sorumlu kılınması, piyasadaki alım-satım faaliyetlerinin bu lisanslara tâbi olmasının mevzuatla düzenlenmesi yerinde görülmektedir.
• Piyasanın gelişim seyrine bağlı olarak toptan satış, serbest tüketici, azami brüt kâr marjı gibi hususların da bu şube tarafından düzenlenebileceği değerlendirilmektedir.
• KKTC’de tahsilât yönetimini zorlaştıran karmaşık tarife yapısının basitleştirilmesi gerekmekte olup, Malta’daki sistemin KKTC’ye uygun olabileceği değerlendirilmektedir. Malta’daki sistemde, tarife dallandırılmış olmakla birlikte, önce iki temel bileşene (konut ve konut-dışı) bölünmekte, sonra tüketim aralıklarına göre kendi içinde ayrıştırılmaktadır. KKTC’de de 3 zamanlı tarife sistemine geçilmesi, bunun için gerekli teknik altyapının (sayaçların değişimi) büyük hacimli tüketicilerden başlamak üzere tesis edilmesi uygun olacaktır.
**
TEPAV’ın 2010 yılında imzalanan TC-KKTC protokolleri uyarınca hazırladığı raporun elektrikle ilgili bölümünde çizilen ‘yol haritası’ üç aşağı beş yukarı böyle...
Birkaç gün önce Enerji Bakanı Sunat Atun’un ağzından işittiğimiz ‘elektrikte tek tarife’ fikrinin de bu rapordan alınma olduğu anlaşılıyor.
Her ne kadar bu raporlar ‘tavsiye’ nitelikli olsa da, demek ki ilgili bakanlar ve hükümetin önerilenleri uygulama eğilimi var.
Bu yorumun devamında, KIBTEK’in de yukarıda anlatılan şekilde önce parçalanmak, sonra parça parça özele devredilmek ve adı geçen yeni daire ve birimleri kurmak vasıtasıyla tarihe havale edilmek istendiğini tahmin etmek hiç de zor değil.