2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu ”alaşağı” etmek için CTP-BG’nin UBP ile koalisyon kurmasını istediği yönündeki eleştirilerin anlamsız olduğunu ifade etti.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, böyle bir isteğin hem normal, hem meşru hem de siyasetin gereği olduğunu vurgulayarak, ancak söz konusu yaklaşımını bu amaçla değil, CTP’nin tek alternatifinin DP-UG olmadığını göstermek ve bütün alternatiflerin değerlendirilmesi amacıyla tavsiye ettiğini, DP-UG ile UBP’nin birbirinden farkı olmadığını da söylediğini kaydetti.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat dün katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.

“UBP büyük oranda Eroğlu’ndan arındı”

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, UBP ile koalisyon önerisine açıklık getiren Talat, UBP’nin büyük oranda Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan arındığını, DP-UG’nin ise Eroğlu’nun vesayeti altına girdiğini savundu.

“UBP ile koalisyon konusunda Erdoğan’la iletişimim olmadı”

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile arasında saygılı ve samimi bir yakınlık olduğunu kaydeden Talat, kendisinin görevden ayrılmasının ardından temaslarının asgari düzeye indiğini CTP-UBP koalisyonu ile ilgili Erdoğan ile herhangi bir iletişiminin olmadığını ifade etti.
Talat, UBP ile koalisyon kurulursa hesap sorulamayacağını ileri sürenlere “UBP’nin yarısı DP’dedir, onlardan nasıl hesap sorulacak?” diye sordu.
Talat, “Kaldı ki yolsuzlukları araştıracak en önemli kurum Başbakanlık Denetleme Kurulu’dur ve tümüyle Başbakan tarafından atanır.
Araştıramayacağı bir şey bulunmayan bu kurulun uygun elemanlardan seçilmesi halinde başarılı olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu
CTP-BG’de eski neslin darbe aldığı iddialarının sorulması üzerine Talat, yeni bir neslin gelmesinden memnun olunması gerektiğini, tecrübe ile gençlik heyecanının birlikteliğine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı’nda kendisiyle birlikte çalışan Tufan Erhürman ve Armağan Candan gibi isimlerin milletvekili seçilmesinden memnuniyet duyduğunu kaydeden Talat, Meclis’in otonom çalışabilmesi yönünde bir anlayışın egemen olabilmesi açısından umutlu olduğunu CTP’nin de buna açık olduğunu gördüğünü ifade etti.

“Çözüm ihtiyaç olmaya devam ediyor”

Cumhurbaşkanlığı döneminde çözümün gerçekleşmemesi eleştirilerine de yanıt veren Talat, tek karar vericinin kendisi olmadığını, muhataplarının tavrının da önemli olduğunu, çözümün iki taraf arasında bulunacağını söyledi.
Talat, tek yolun çözüm olmaya devam ettiği yolundaki görüşlerini koruduğunu kaydetti.

Nüfus

2. Cumhurbaşkanı Talat, nüfus sayım sonuçlarıyla ilgili olarak da, açıklanan oranlara göre nüfusun yüzde 56’sının Kıbrıs doğumlu, geriye kalan yüzde 44’ün Kıbrıs doğumlu olmadığını, bunun da dünyada pek örneği bulunmadığını kaydetti.
Talat, bu bağlamda, anlamlı olmayan bu veriler için insanları evlerine hapsederek yapılan nüfus sayımının amacını anlayamadığını ifade etti.

“AK Parti’ye oy verirdim ifadesi”

2. Cumhurbaşkanı Talat, “Türkiye’de olsaydım AK Parti’ye oy verirdim” ifadesinin çarpıtıldığını, bu ifadeyi kullandığında “besleme krizi” ve Gezi Parkı olaylarının yaşanmadığına dikkat çekti.
Talat, “ ‘Sadece Kıbrıs sorunu karşısındaki tutumu nedeniyle’ diyerek ve CHP’nin o günlerdeki politikasını da dikkate alarak, söz konusu ifadeyi kullanmıştım. Daha ne ‘besleme’ krizi ne de Gezi Parkı olayları söz konusuydu. Türkiye hükümeti de çözümü kuvvetle destekliyordu...
Söylenenler söylendiği konjonktürde ele alınıp değerlendirilebilir. Ama siz söylenenleri o günün şartlarını kamufle ederek bugün söylenmiş gibi ifade ederseniz iyi niyetli olamazsınız” dedi. TAK