Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’ya yönelik eleştirilerinde çizgiyi biraz aştığını düşündüğünü ve bunun üzerine onu aradığını, daha sonra da buluştuklarını belirterek, Cumhurbaşkanı’na, bundan böyle eleştirilerinin daha düzeyli olacağını söylediğini ifade etti.

Özgürgün, Cumhurbaşkanı Akıncı’yla arasının iyi olduğunu kaydetti.

UBP’den yapılan açıklamaya göre Özgürgün, Kıbrıs TV’de Hasan Hastürer’in sunduğu programa katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

“Partiyi iyi bir noktaya getirdik”

UBP’de başkanlık dönemini değerlendiren Özgürgün, 2013 yılında Genel Başkan olduğunda milletvekili sayısı 30’dan 14’e gerilemiş bir UBP olduğunu hatırlatarak, bugün vekil sayısının 14’ten 21’e yükselen bir UBP olduğunu söyledi.
 

“Adayları kucakladım”

Kurultay ile ilgili de konuşan Özgürgün, önlerinde kurultay süreci olduğunu, öncesinde yerel seçimlerin yer aldığını belirterek, hazırlıklarının devam ettiğini kaydetti.

2015 yılındaki kurultaya atıfta bulunan Özgürgün, “2015 te karşıma 6 aday çıktı. O zaman parçalanma olabilirdi. Farklı düşüncede olsaydım parçalanırdı. 6 adayın da kucaklamamı görmeleri toparlanmayı sağladı” ifadelerine yer verdi. 
 

“Sen yer alma, hükümet kuralım derlerse değerlendiririm”

Şahsı ve partisiyle ilgili eleştirilere de cevap veren Özgürgün, “Özgürgün olmasaydı hükümet kurardık” gibi söylemleri duyduğunu, bu yaklaşımın kendisini de rahatsız ettiğini ancak, kendisine böyle bir yaklaşımla gelinmesi halinde şahsen değerlendirebileceğini söyledi. “Partiye zarar vererek dışarda bırakmak olmaz” diyen Özgürgün, “Sen yer alma, hükümet kuralım derlerse değerlendiririm” teklifi yapılsaydı bunu parti meclisine götüreceğini anlattı.

“2014’te Sertoğlu'na teklif götürdüm”

Belediye seçimleri hakkında da konuşan Özgürgün, 2014’te de Hasan Sertoğlu’na teklif götürdüğünü söyledi ve Sertoğlu’nun o zamandan beri beklediği ve güvendiği bir aday olduğunu kaydetti.
 

“İyi bir muhalefet değil, iyi bir iktidarız"

Özgürgün hükümet ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Aynı sorun 1990 yılında yine vardı. Tüm partiler ittifak kurarak seçime girdi. O zaman tepki Derviş Beye mi, UBP’ye miydi? Aynı olay bugün de oldu. 4’lü koalisyon var. Tek muhalefet olmaktan mutluyuz. İyi bir muhalefet olduğumuzu söyleyemem, ancak iyi bir iktidarız. Hükümetleri kurmak bozmak halka çok şey kaybettiriyor. Madem bu arkadaşlar yüzde 36 oyu olan partiye bekle dediler, 4 parçalı hükümeti kurdular, kısa sürede bozmasınlar. Devam etsinler.”
 

“Zamdan başka icraat yok”

Hükümetin sorumluluğunun büyük olduğuna dikkat çeken Özgürgün, “100 günde hiçbir şey yapılmaz, sadece ileriye ilişkin işaret verebilirler ancak ben zamlardan başka bir şey göremedim” ifadelerini kullandı. 

Özgürgün, 100 günde UBP’nin bıraktıklarından ileri gidilmediğini, muhalefet olarak bir şey söylemese de iktidardaki partilerin birbirlerine zarar verdiğini savundu.
 

“Akıncı'yla aramız iyi... Buluştuk, eleştirilerimin daha düzeyli olacağını söyledim"

Cumhurbaşkanı Akıncı’yla arasının iyi olduğunu belirten Özgürgün, Akıncı’ya yönelik eleştirilerinde çizgiyi biraz aştığını düşündüğünü ve bunun olmaması gerektiğini söyledi.

Eleştirilerinde daha ileri noktaya gitmemek için hemen Cumhurbaşkanı’nı aradığını ve daha sonra da buluştuklarını kaydeden Özgürgün, bundan böyle eleştirilerinin daha düzeyli olacağını söylediğini aktardı.  Özgürgün, “Ben devletin varlığına inandığım için hata yaptığımı düşündüm” dedi.
 

“Ya Rumlar değişecek ya da..."

Kıbrıs meselesi ile ilgili de konuşan Özgürgün, 1963’te eşitliği Rum tarafının bozduğunu, eşitliği devam ettirebilecek ekonomik ve siyasi yapıyı oluşturmak istediklerini kaydetti.

Guterres belgesine gelene kadar Kıbrıs Türk halkının birçok liderle masaya oturduğunu, gelinen noktada Rum tarafının siyasi eşitliği hazmetmediğini ve güvenliği de ciddiye almadığını ifade eden Özgürgün, şöyle devam etti:

“Bunları söyledikten sonra her şey çöktü. Bugün bakıyorum zihniyet ve şartlar değişmedi. Bizim lehimize söylenen söz yok. Sayın Cumhurbaşkanı bile söyledi. Ancak Rumlardan yine ses yok. Güney Kıbrıs ya net konuşacak ya da başka bir şey olacak, ucu açık belirsiz sürece gitmek olmaz.”