Zekai Altan

Uzun zamandır Lurucina’ya gidemedim. AKSA Müdürü dostum Şener bey ve eşi Eylem hanım ve eşim ile birlikte bir Lurucina turu yaptık. Lurucina’mı tanıtmaya çalıştım. Köylüleri görmek ve anılarım ile yaşamak için. 4000 nüfuslu Lurucina’da 250-300 kişilik bir nüfus kaldı. Lurucina adıyla, kültürü ile, yaşam tarzı ile, mimarisi ile ve daha birçok değeri ile yaşayan bir köydü. Onlarca kahvehanesi, 2 tane sineması, gençlik pavyonları, ekmek fırını, parkı, spor kulübü, hastanesi, bakkal ve kasapları olan bir Lurucina idi. Etkinliği ile. Haa bir de lokantaları sulu fırın kebapçıları ile... Lurucina’da Şuhta’dan, Gabroya ve Kutsoveli’ye kadar ünlü sulu fırın kebapçıları vardı. Burada Adana kebap, dürüm, tantuni ve Antep meze ve yemekleri hiç olmadı. Hep kültürü ile yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Lezzetine ve kültürüne bağlı kalarak.  Lurucina’da ana mutfak yavru mutfak olmadı. Olamaz da. Değişim veya değişiyoruz diye bir popülist yaklaşım da olmaz. Çünkü Lurucina Kıbrıs kültürüne bağlı kalarak yaşıyor. Yüzyıldan fazla bir süredir  Luricina’da sulu fırın kebabı yaşıyor. Bugün Lurucina yavaş yavaş geleneksel festivali ile gündem olup dikkat çekiyor. Ve halk tarafından da destekleniyor. Buraya ilgi artıyor. Ayrıca şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Lurucina tipik bir agro turizm köyü olacak karaktere sahip. Köyün yerleşim ve mimarisi ve köy halkının yaşam biçimi agro turizm modeli için inanılmaz bir yapıya sahip. Evlerin kerpiç olmasından tutun da dar sokaklara ve tepeler arasında kurulan köyün dokusu. Özellikle bozulmamış yaşam ve kültür. Agro turizmin temel ilke ve prensiplerine uygun. Şu anda bu gerçekleşmese bile festivaller ile dikkat çekmeye devam ediyor ve edecektir de. Lurucina’nın önemli ve meşhur yiyecek ürünlerinden biri de fırın kebabı. Lurucina’da fırın kebabı yapan mekanlardan biri de Elif’in mutfağıdır.     

Mekân

Lurucina köyüne girdiğiniz zaman köy meydanına varmadan Elif’in mutfağı restorandı hemen karşınızda. Çok büyük üç fırın sizin için bir işaret. İşte burası Elif’in Mutfağı Restoranıdır. Ön alanı geniş bir alan. Ve kalif. İç mekan daha da güzel. Ancak kültür mirası sayılacak bir yapıdan bahsediyorum. Lurucina’nın o müthiş güzelliğe sahip  eski evlerinden biri. Halen daha bakirliğini koruyor. Çok sade bir dekora sahip. Doğal ortam  ve aile işletmesi. Konukseverlik ve sıcak bir ortam. Burada huzur bulursunuz.

Lurucina fırın kebabı

Yüzyıldan beridir Lurucina‘nın fırın kebabı meşhurdur. Yine hiçbir köyde olmayan bir de garniturü vardır. Fırında pişirilmiş çok özel pilav. Bunu pirinçle de bulgur ile de yaparsınız. Zeytinyağı ile hazırlanan pilav fırında pişirildikten sonra küpte pişen sulu fırın kebabının suyu ile karıştırılarak ayrıca pişiriliyor. Yani Lurucina’da yiyeceğiniz sulu fırın kebabının badadez garnitürü yanında pilavın da o inanılmaz lezzetini alırsınız. Salata, yoğurt, çakızdez ve kuru soğan. Final olarak da ceviz macunu, kavun karpuz ve harnıp betmezli sucuk. Birbirinden farklı tatlar. Bir lezzet paketinde bulabilecekleriniz. Ayrıca kelle kebap ta mönüde servis edilen geleneksel tatlar arasında bulunuyor. Bu tatlar damağınızda kalacak. İhmal etmeyin. Burada Elif Garip’in  ve ailesinin size Lurucina konukseverliği ve güler yüzleri ile karşılaşacaksınız. Genellikle hafta sonları tadabileceğiniz ancak hafta arası da önceden sipariş vererek bu mönüyü tadabilirsiniz. Hafta sonları Lurucina’ya kısa bir tur yapın. Geleneksel festivallerini hiç kaçırmayın. Köy havasını alın, köy dokusunu görün ve o lezzetli fırın kebabı ile özel pilavını tatın. Lurucina’ya gitmenizi öneririm. Mönü için de önceden sipariş vermeyi unutmayın.