1. YAZARLAR

  2. Halil Tunç

  3. Elindeki silahı kullanmasını bilirsen kazanırsın
Halil Tunç

Halil Tunç

Elindeki silahı kullanmasını bilirsen kazanırsın

A+A-

Ligin sonları yaklaştıkça, mücadelenin dozu arttıkça, heyecan ve hırs üst noktalara taşınmaya başladı. Mağusa’nın tarihe tanıklık etmiş Canbulat Stadı’nda, ateş kazanına düşmemek için can havliyle ter döken iki takımdan Mağusa Türk Gücü, iyi oyun ve etkili futbolla 3 puanı alarak haftayı karlı  kapatmayı başardı.

Futbolda bir takımı atağa kaldıran orta saha oyuncuları ve topu ileriye taşıyabilen, dripling özelliğine sahip kanat oyuncularıdır. Ancak ileri uçta, taşınan topları kaleye ustaca gönderebilecek yetenekte ve iyi yer almayı bilen bir santraforunuz yoksa her şey boşa gider ve gol kısırlığı yaşanır. Haftalardır dile getirdiğim bu sıkıntı, sarı yeşilli ekibin birçok maçta emeğinin karşılığını alamamasına neden oldu. Uğur Gök ve Yasin Kurt gibi iki klas pasöre sahip olan ve net gol pozisyonu zenginliği yaşayan sarı-yeşilli ekip, buna rağmen gol atmakta büyük sıkıntı yaşıyor ve bunun sezon sonuna kadar böyle gideceği de gün gibi bellidir. Birçok maçta bu sıkıntının aşılmasında Uğur Gök’ün kişisel gayreti ve yeteneği büyük bir rol oynuyor ve oynamaya devam edecektir. Orta alanda Erol Aksunlar’ın defansif bir görev üstlenmesi sonrası daha ofansif bir rol alan Nurettin Gecekuşu oldukça gayretli ve üretken bir günündeydi. Savunma arkasına attığı toplarla takımın hızlı adamlarını topla buluşturmayı başararak birçok atağı başlatan isim oldu. Sahanın her yerinde verdiği mücadele takdire değerdi. Uğur Gök her zamanki gibi sol kanadı koridora çevirip oyuna damgasını vururken, Yasin çok koştu ve klas hareketlerle dikkat çekti.

Çok önemli oyuncularının eksikliğinde sahaya çıkan B.Bağcıl, oyunun genelinde kendi sahasında kalıp kontra ataklarla ileriye çıkmak düşüncesindeydi. Strateji, ileri uçta yer alan Zekai Serdar ve Boubacar Traore gibi önemli fiziksel avantaja sahip ve güçlü iki silahıyla sonuca gitmek üzerine kuruluydu. Ancak orta sahada yer alan Sabri Selden ve Raif Selden oyun organizasyonunu kuramayınca plan uygulanamadı ve takım büyük bir baskı altında futbol oynadı. Takımın gol umudu Boubacar Traore ise Mike Lewis etkili markajından bir türlü kurtulamayarak kendisine bağlanan umutları boşa çıkardı. Kadir Hakel’in yokluğunda yaşanan savunma kurgusundaki değişiklik ve sağbek Bayram Dağgül’ün Uğur Gök karşısında etkisiz kalması, konuk ekibin kalesinde birçok gol pozisyonu görmesine neden oldu. Bunlardan sadece iki tanesinin gol olmasında şansın ve savunmanın önemli bir isminin katkısı vardı. Tecrübeli stoper Ahmet Zaifoğlu canla başla mücadele ederek bir çok pozisyonun daha başlamadan bitmesini sağladı. Birkaç cılız atak dışında maçın genelinde kalesine mahkum oynayan B.Bağcıl, mağlup başladığı maçı mağlup bitirerek play-out korkusunu ensesinde hissetmeye başladı.

Karşılaşmanın orta hakemi Mehmet Malek, 6. dakikada Uğur Gök’ün soldan sürüklediği ve vuruşunda ceza alanı içerisinde Devrim İzge’nin koluna çarpan topa devam kararı vererek bence önemli bir hata yaptı. Kolu açık olan ve pozisyonu kesintiye uğratan bu elle müdahale penaltı ile cezalandırılmalıydı. Bu önemli hata dışında sarı kartlı birçok pozisyonu da es geçen Malek, kötü bir yönetim gösterdi. Maçtaki tansiyonun yükselmemesi ve sertliğin artmaması onun için büyük bir şanstı.

Play-out dışında kalmak için tüm kozlarını oynayan Mağusa Türk Gücü, elinde Uğur Gök gibi önemli bir silah olduğu çok şanslı bir durumda. Son haftalarda skora önemli bir katkıda bulunan Uğur Gök gibi silahı etkin kullanmak ligde kalmanın anahtarı gibi görünüyor.

 

Bu yazı toplam 1545 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar