TÜRKİYE şu anda "rol model" bir ülke değildir.
Ne bütçe açığı...
Ne demokrasi...
Ne özgürlükler...
Ne sürdürülebilir ekonomi...
Ne hukuk...
Ne siyaset anlamında...

Epeyce geridir, yozlaşmıştır, batıktır, kirlidir, köhnedir...

***

Uluslararası istatistiklere bakınız, görürsünüz.

Demokrasi Endeksi'nde (EIU, 2021) 167 ülke arasında 103'üncü oldu. Pakistan’ı kıl payı geçti. 'Dünyanın En Mutlu Ülkeleri' sıralamasında (WH Report, 2021) 149 ülke içerisinde 104'üncü sırada yer aldı. Küresel Haklar Endeksi raporunda (ITUC, 2021) işçi hakları açısından en kötü 10 ülkeden biri seçildi. Önünde Myanmar var, ardında Zimbabve… Dünya Özgürlük Raporu’nda (Freedom House, 2022) 100 üzerinden 32 puanla özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer aldı.

O nedenle...
"Kelin merhemi olsa kendi başına sürerdi" sözüne çok uygun bir örnek vardır ortada...

***

Şimdi merakla soruluyor ya, "Yeni ekonomik protokolde ne var?"
Elinin körü var!
Hani "el" hem yabancı anlamındadır, hem mülkiyet!
"Kör" malum!
Bu laf tam da uyar...

***

Bugüne kadarki protokoller birbirinin kopyası gibidir, bir taraf "dereyi geçene kadar" rolünü oynar, beri taraf eninde sonunda "söz dinleyeni ve biat edeni" hükümette tutar!
Protokole kimse de uymaz!
Niyet teatisi yapılır, bol bol ana, yavru, şükran sözleri edilir, ayar çekilir, demeç verilir, geçer, gider.

Üstelik dedim ya, kendi derdini çözememiş birileri size akıl verir, durur.
"Bütçe açığını çöz" der de kendi açığı büyüdükçe büyür!

***

Tüm bu düşüncelerimden bağımsız olarak, yarı/m adada "statüko" öylesine betonlaşmıştır ki ya tümüyle batmadan ya da yeni bir Kıbrıs'ı kurmadan kolay kolay yıkılamaz.

Türkiye'nin kuzey Kıbrıs sicili demokrasi ve iradeye müdahale anlamında fazlaca kabarık ve kirli olduğu için de doğru saptamaları bile anlaşılmaz.

Şimdi birçok kişi içten içe merak ediyor, "acaba kaç para gelecek?"

Çünkü o protokolü kimi maaş görüyor, kimi ihale!

Ve böyle böyle de hayatımız eriyor!