Ağustos ayından beridir çeşitli fotoğraflar yayınlayarak açıklamalar yaptıklarını anımsatan KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı, “Her okuldaki sıkıntıları görsellerle ortaya koyduk ve tedbir istedik. Biz bunları yayınladık ama bunlar kişisel algılandı, biz bilimsel gerçekleri, gözle görülen şeylerin raporlanması için ortaya koyduk. Uyarılarımızın ardından okullar yıkılmaya başladı. Ama yine de tedbir alınmadı, ta ki başımıza büyük bir felaket gelene dek…” dedi.

Yapılan onca uyarıya rağmen okullardaki betonarme sorunlarının görmezden gelindiğini ve deprem felaketinden sonra adım atıldığını ifade eden Elmalı, bu durumu ‘Hükümet olarak bizim burada ihmalimiz vardı, çocuklarımızı tehlikeye soktuk ve bunu bu kadar zamandır da görmezden geldik itirafı’ niteliğinde değerlendirdi.

Elmalı, “Keşke bu yayınları ilk yaptığımız zaman hemen harekete geçselerdi, yine de somut veri elde edilecek bir adımsa sorun değil yeter ki yapılsın, bu bizim için çok önemli.” dedi.

Okul binalarının dayanıklılığı, olası bir depremde verilecek olan reaksiyonunun bilinmediğini anlatan Elmalı, Eğitim Bakanlığı bacağında da bu konuda büyük hassasiyet geliştirildiğini anlattı.

Elmalı, şöyle devam etti:

“Daha kalabalık ve harap durumda olan binaların önceliği olmalı. Bir anda bu tüm okullarda yapılamaz. Okulların mimari projeleri ortaya çıkmalı, akabinde çalışmalar başlamalı. Bu üç sınıflandırma ile yönetilmeli.”

“Bu işler hiç denetim yapmadan birilerinin vicdanına bırakılmamalı”

Tüm okulların mühendislik olarak incelenmesi gerektiğini kaydeden Elmalı, “Erenköy Lisesi’nin harabeye dönüştüğünü de fotoğraflamıştık, akabinde bu lise yıkılmaya başladı ve gelinen noktada okul günümüzde taşındı.” şeklinde konuştu.

Okulların yapımı veya tadilatının gerçekleşmesi konusunda esas sıkıntının ‘denetim’ bacağında bulunduğu görüşünü paylaşan Elmalı, özellikle son dönemlerde yapılan yeni binalarda yüksek oranda deformasyonlar görüldüğünü anlattı, bu durumu, ‘denetimsizliğe’ bağladı.

Yapım kalitesinin rant düşüncesiyle düştüğünü, denetim mekanizmasının çalışmadığı için gerekli önemin gösterilmediğini dile getiren Elmalı, “Bu işler hiç denetim yapmadan birilerinin vicdanına bırakılmamalı” dedi.

“Kimsenin bu çalışmalarla ilgili ‘Biz çalışma başlattık bekliyoruz’ deyip kenara çekilme lüksü olmamalı”

Yıllardır yapılmayan işlerin bir anda hayata geçirilmek istenmesiyle de devletin çeşitli mekanizmalarının yetersiz kalacağına da değinen Elmalı, şöyle devam etti:

“Yıllardır hiçbir çalışma yapılmadı, bir anda Mimar ve Mühendislerin önü projelerle dolduruldu, oradaki iş yükünü kaldıracak bir çalışma mekanizması oluşturulmadı, bu o zaman sözde kalacak çalışamadan öteye gitmez. Kimsenin bu çalışmalarla ilgili ‘Biz çalışma başlattık bekliyoruz’ deyip kenara çekilme lüksü olmamalı.”

“Müfredat elden geçirilmeli, çocuklar da toplum da bilinçlendirilmeli”

Okullarda yeni bir sürecin artık ele alınması gerektiğinin altını çizen Elmalı, eğitim müfredatında ilkokuldan başlayarak doğal afetlerin, deprem konusunun çocuklara detaylı olarak anlatılması gerektiğini ifade etti.

Elmalı, konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Dokuzuncu sınıflarda coğrafya konusu müfredattan çıkarıldı, onun yerine Kıbrıs Coğrafyası kondu ama ikisi de ayrı olarak iki ders şeklinde işlenmeli. Çok yanlış bir eğitim müfredatı, düzenlenmeli, düz liselerde ise kapsamı genişletilmeli. Deprem ve doğal afetler konusunda ilkokuldan başlayarak müfredatlarda iyileştirme yapılmalı. Bilim ve mühendislik bacağıyla bu konuya eğilmeli, toplumda da bilinçlendirme yapılmalı.”

“İki yıl önce yapılan bir bina, damdan ve zeminden su alıyor”

Bir önceki yıl eğitme açılan Osman Necat Konuk Ortaokulu’nun hem tavandan hem de zeminden su aldığını anlatan Elmalı, “Devlet bacağında ihale ile yapılan yeni bir okul ama denetim bacağı olmadığı için şu an su alıyor ve sorgulanmadı. Bu iki yıl önce yapılan bir bina. Sadece olanların durumunu tespit etmek değil, yeni yapılan binaların da denetlenmesi gerek.”

Yabancı öğrenci sayısı giderek artıyor, tedbir şart!

Okullardaki yabancı öğrenci sayısının da giderek arttığını ve beraberinde çeşitli sorunlar getirdiğini anlatan Elmalı, konunun bir an önce ele alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Elmalı, “Türkçe bilmeyen çocukların iletişim kanalları tamamen kapalı ve bu sayı hızla artıyor, hemen önüne geçilmeli, sıkıntı giderek büyüyor.” dedi.