Elmalı'dan Çavuşoğlu'na: “Öğretmen haklarına saldırmaktan vazgeçin”
KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun eğitimdeki sorunların çözümlerini konuşmak için kendileriyle bir kez bile görüşmediğini belirtti, “Tek bir adım atmadınız. Tek yaptığınız icraat öğretmenlere ve haklarına saldırmaktır" dedi.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun eğitimdeki sorunların çözümlerini konuşmak için kendileriyle bir kez bile görüşmediğini belirtti, “Öğretmen- Eğitim adına tek bir adım atmadınız. Halkı yanıltmaktan vazgeçin. Yaptığınız tek icraat öğretmenlere ve haklarına saldırmaktır" dedi.
Elmalı yaptığı yazılı açıklamada, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na bir takım sorular da yöneltti.
Açıklama şöyle:
“Ülkemiz yangın yeri, ne acıdır ki bu yangını körükleyenler kendi insanını önemsemeyen, birilerine yaranma peşindeki siyasiler, sermaye ile kucaklaşan, uşaklık yaparak halkına sırtını dönenlerdir.
Ülkede ne varsa talan etmeye yemin etmişçesine hareket etmekte, menfaat, öngürüsüzlük, işbilmezlikle çevre, ormanlar ve kıyılar yok edilmekte, geri döndürülemez bir hale sokularak çocuklarımızın geleceği çalınmaktadır. Orman arazilerinin rantı, yangınlar, kıyıların peşkeşi, denizlerin kirletilmesi, beceriksizlik ve rant siyasetinin sonucudur ve maalesef bu anlayış ne ilktir ne de son olacaktır.
Bu becerisizlik ve rant her alanda kendini göstermektedir. Asgari ücrete, oluşan HP yi dahi yansıtmayarak asgari ücretliyi daha da dibe iterek alım gücünü koruyamayanlar, halkın yüzüne baka baka elektrik üretimi için akaryakıt alımına fazladan 80 milyon TL ödemeyi, insanımız yaşamını nasıl sürdüreceğinin endişesini taşırken, uyku uyuyamayacak duruma gelmişken, 4,800 € maaş ile dış temsilciliklere atama yapmayı, ‘‘ İlle de Saray, İlle de Külliye ’’ diyerek 620 milyon TL parayı buraya vermeyi kendilerine yakıştırmakta ve bu güruh kendilerinin ‘‘Vatansever’’ olduğunu iddia etmektedir. Yazıklar olsun size, sizden utanıyoruz !!!
Ülke uyuşturucu, kara para, mafya yuvası haline gelmiş, karanlık işler, tehdit, haraç faili meçhul cinayetler işleniyorken bir anda kendini kahraman ilan eden bakanlar utanmadan demeç vermektedirler. Hiç mi kendinize saygınız yok!!!
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da bu sahnede yer bulabilmek için belli ki kendine ‘‘Öğretmen Düşmanlığını’’ görev edinmiştir.
Eğitim daha iyi nasıl olur diye, eğitimde sorunların çözümlerini konuşmak için bir defa bile sendikamızla görüşmemesine rağmen iş hak budamaya, öğretmenlerin kazanılmış haklarına saldırmaya gelince Eğitim Bakanı olduğunu hatırlamaktadır. Daha acı olan tarafı ise toplumu yanıltacak şekilde ‘‘Bakanlık Olarak Öğretmenlerimizi Destekliyoruz’’ ve ‘‘Ülkemizin Geleceğini Öğretmenlerimizle Kurguluyoruz ’’ diyebilmektedir.
Nazım Çavuşoğlu’na soruyoruz ;
Ülkenin geleceğini kurguladığınızı söylediğiniz öğretmenlerle nerede, ne zaman bir araya geldiniz? Bu öğretmenler kimlerdir?
2800’ü aşkın üyesiyle eğitim alanında örgütlü en büyük sendika olan KTOEÖS ile görüşmekten korkuyor musunuz?
Öğretmenlerimizi destekliyoruz derken ;
Her gün okullarına gidebilmek için yüzlerce km yol kat eden öğretmenlerimiz için lojman, yolluk, toplu taşıma hazırlığı mı var ?
Göç yasasına mahkum ederek fakirleştirdiğiniz öğretmenlerimizin, gasp ettiğiniz 2. Üniversiteden mezun olması halinde kazanacağı barem içi artışlarını vermek için çalışma mı başlattınız?
Yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan Erenköy Lisesi, Cumhutiyet Lisesi, Namık Kemal Lisesi gibi okullarımız için bu tehlikeyi hasır altı etmeyecek bir çalışma mı yapılıyor?
Okullarda; kağıt üstünde görünen ancak gerçekte olmayan okul bütçeleri ile ilgili çalışma mı yapıyorsunuz?
Taşeronlaşma ile çalıştırıp maaş vermediğiniz okul çalışanı hademelerle ilgili kadro yaratıp güvenceli çalışma ortamı yaratma çabanız mı var?
Önümüzdeki eğitim yılında 40-45 kişilik sınıflarda ders yapmak zorunda kalacak öğrenci-öğretmenler için çalışmanız nedir?
Eğitimde yıllarını harcamış ve devlet kadrolarına sonradan atanan öğretmenlerimizin özelde öğretmenlik yaptıkları yılların görmezden gelinmemesi adına ne yapıyorsunuz?Mağusa’dan çıkıp 2 gün Güzelyurt’a, 2 gün Lapta’ya, 1 gün Erenköy’e giden öğretmenlerimize ya da Lapta’dan 3 gün Erenköy’e 2 gün Akdoğan’a giden öğretmenlerimize ve bu durumda göç yasasına tabi yüzlerce öğretmenimize bakanlık olarak desteğiniz nedir?
Bu soruları çoğaltmak pek tabi mümkündür ancak Sayın Bakana hatırlatırız;
‘‘Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz’’
Öğretmen- Eğitim adına tek bir adım atmadınız. Halkı yanıltmaktan vazgeçin, yaptığınız tek icraat ‘‘Öğretmenlere ve Haklarına Saldırmaktır’’. Uyarıyoruz, Kendinize Gelin !!!”